yerli-yabancı antrenör ayrımcılığına açık bir örnek teşkil eden yerli teknik adamlardandır.
kendisi yerinde yabancı bir antrenör olsaydı bu kadar eleştiri ve tepki almazdı gibi.
herhangi bir başarısı olamasa da türk fotbolu'na kattığı futbolcular kayda değerdir. ha mahalle karıları gibi arkadan iş döndüren yönetim de öyle bakakalmıştır olaya.
gitmeden iki gün önce herkesin kin kustuğu, giderken yaptığı konuşmayla ise, herkesin hata yaptığını ve sabredilmesi gerektiğini anlatan teknik adam. ulan nerdeydiniz metalist maçından sonra. yok gitsin, yok adam değil, yok futboldan anlamıyo...
birçok maçtan sonra yönetim tarafından kiralanan kalemler tarafından acımasızca katledilen "adam" vasfına sahip kişidir.
birçok maçtan sonra kadro tercihleri ile ben de eleştirdim ama ertuğrul hoca asla ve asla kulüpten gidecek ilk kişi değildi, öncesinde yıldo vardı, yönetimi adındaki kumpanya vardı, sinan engin vardı! ertuğrul ilk defa yuhalandı ve kanına dokundu gitti, ya diğerleri, yüzsüzlüğün dibine vururcasına yerlerindeler ve hala erdemden bahsedebiliyorlar...
bu adamın gönderiliş tarzını hazmedip de bu sezonki özellikle inönü'deki tüm maçlarda yönetimi istifaya davet etmeyen beşiktaşlının bu kulübe aşkından da, kanından da, futbolseverliğinden de, sporseverliğinden de şüphe ederim.
güle güle ertuğrul hoca, erken geldin, erken gittin ama yine görüşeceğiz, bu şarkı burada bitmeyecek!
Ertuğrul sağlam taaaa 8 yediğimiz maçtan sonra istifa etmeliydi.Sadece o değil tüpçü ve tüm taifesi de istifa etmeliydi. iş buralara kadar geldi. Ertuğrul Sağlam futbolcular üzerinde * etkisini kaybedince istifa etmek zorunda kaldı. Ertuğrul hoca nın gitmesine üzülmedim. Kendisi son derece başarısızdı. Üzüldüğüm yönetimin hala koltuklarında olması.
Bir fenerbahçeli olarak sevdiğim ender beşiktaşlılardan biridir. Tigana ve tayfasına gösterilen kredi ona gösterilmemiştir. kendisi kendine yakısanı yapmıstır. helal olsundur.
Samsunspordan geldiği beşiktaşta yıllardır başarılı, istikrarlı ve ahlaklı bir futbolculuk yaşantısının ardından çalıştırdığı kayserisporda teknik direktör olarak da başarısını ispatlamış bir insandır kendisi.
iyi bir beşiktaşlı olarak başına T.D olarak geçtiği takımından adeta "ayak oyunlarıyla" istifaya zorlanmıştır. Tüm beşiktaşlılar ve kamuoyu kimin ne olduğunu gayet iyi bilmektedir. Yolun açık olsun ertuğrul abi, ben galatasaraylıyım ama eminim birçok fenerbahçeli ve diğer takım taraftarlarınca sen herkes için "adam gibi adamsın"
türkiyede antrenör olarak çalışmanın efendilikle, güvenilirlikle, şovsuz, adam gibi adam olarak imkansız olduğunun ispatı eski futbolcudur.
Antrenörlük kurslarında mimik öğretilmedir. Türkiyede popüler bir antrenör olmak için bıyık sikmek gereklidir.
Beşiktaşlı olmamama rağmen adamlığını her zaman takdir ettiğim, istifasından sonra "istifa edeceksen işte bu adam gibi edeceksin" düşüncesine kapıldığım, başarılı teknik adam. Kimse başarılı lafıma şaşırmasın Sinan'la Yıldırım futbolcuları getiriyor, hezimetler hocaya yıkılıyor.Dünyanın neresinde var bu düzen. Bu gidişle Demirören'in denemediği teknik direktör kalmayacak. Güle güle Ertuğrul Hoca, Beşiktaş taraftarı seni unutmaz.
fatih terim'in milli takımı bırakması halinde onun yerine getirilmesi planlanan; başbakan ve cumhurbaşkanıyla kanka olduğu bilinen fetocu adam. ama efendi adamdır allah için.
benim takımımın başkanı bu adamı kovuyorsa, son derece haksız, içler acısı bir tavırla üstelik, şimdi fenerbahçe ertuğrul sağlam 'ı dürüst, efendi ve saygıdeğer bir spor adamı olarak sahiplenerek en başarılı hareketini yapar. ister aragones 'i kovar, ister bu seneyi aragones 'in yanında staj süresi olarak kullandırır. ertuğrul 'u, beşiktaş 'ı sırf parası olduğu için yönetebilen ve o ambleme hırslarından dolayı sevgi besleyen idarecilerden daha çok hak ettiklerini bilmemliler.
evet, takımımın en az fenerbahçe 'yi sevmediğim kadar birşeyler besleyemediğim başkanına tokatı o sevemediğim fenerbahçe atsın istiyorum. hiçbir avrupa maçında kesinlikle desteklemediğim fenerbahçe. zamanında tribünlerde her türlü tezahüratı yaptığım fenerbahçe. genel olarak kültürlerimizin zıt olduğu fenerbahçe. denize düşen yılana sarılır misali.
benim takımım küme düşsün ama beşiktaş olmaktan çıkmasın. eğer ki bu rezillik küme düşmeyle sona erecekse hiçbir beşiktaşlı gocunmayacaktır. nobre inönü 'de 10 sene gol atmadan oynasa kimse itiraz etmeyecektir.
biz ertuğrul sağlam 'ı adı altındaki tüm varlığıyla sevdik. beşiktaş yönetimi, tribünlerin herhangi bir kısmı, fitneciler, spor yazarları, futbolcular onu istedikleri kadar sevmeme imkanına sahiptirler ancak ertuğrul sağlam beşiktaşlılar tarafından her daim el üstündedir, hiç olmadı yıllar sonra kimileri adının neden ertuğrul olduğu sorulduğunda vereceği çok hoş bir cevaba sahip olacaklar. beşiktaş ertuğrul sağlam 'a çok büyük miraslar bıraktı, kendi de farkında.
ertuğrul sağlam herşeyi ile bizleri temsil eden kişidir.
günümüz sert futbolunda takıma kadife gibi futbol oynatan hocadır. Çağdaş futbolda yeri yoktur, bu kafayla da olmayacaktır.
Beşiktaş 2 senedir top mu oynamaktadır?Bu adama sabretmenin takıma kar etmeyeceği aşikardır. Beşiktaş doğru bir hamle yapmıştır. Bence Tigana'ya da çok fazla musamma göstermişlerdi vakit kaybetmişlerdi. Beşiktaş için ertuğrul da vakit kaybı olmuştur.
adam gibi göreve gelmiş ve adam gibi görevi bırakmış teknik direktördür. istifa ederken gözleri dolu dolu olmuş, ama genede dik duruşundan ödün vermemiştir. giderken şerefini ve onurunu yanına alarak gitmiştir ve bazıların ders vermiştir. *
sadece besiktas degil rakiplerin bile arkasinda durdugu, gordon milne' den beri ilk defa boylesi bir destekle sahip cikilan eski besiktas teknik direktoru. kendisini ozellikle kollayan ve hala kollamakta olan bir kisim medya ve iktidar da hep arkasindaydi.** kisiligi sevilmis, basariyi hak ettigi herkesce kabullenilmis insan. lakin 8 tane de yenmez ki arkadas, hadi yedin...biz de eyvallah dedik. ya takimi sampiyon olacak diye beklerken son hafta kil payi intertotodan yirtarken kendimizi bulmamiz neydi? ona da tamam dedik, seneye hersey daha iyi olacak... e ne oldu? bu kez bize 8 atan liverpool' un yarisi degil 50' de 1' i kadar bir takimdan 8/2 = 4 gol yiyerek elendik. lig de iyi gidiyoruz diyorduk ama, ilk 6 macin 4 unde rakip kaleye gidemedik. fenerbahce' ye 8 puan fark attik diye basarili miyiz yani? e ama trabzon 10, bursa da 9 atti be guzel kardesim. rakipler kotu basladi diye oynadigimiz, daha dogrusu gecen seneden beri bir kac mac haric oynayamadigimiz futbolu goz ardi mi edelim? hele giderken toplantida yaptigin duygu somurusu yakismadi. bu taktigi kimden kaptigini dusunmek bile istemiyorum. ama mazlumu oynamana gerek yoktu be hocam. cunku az buz desteklenmedin sen, o 8'i yedikten sonra sadece besiktas' in degil tum turkiye' nin alnina caldin lekeyi, sadece biz degil fenerlisi galatasaraylisi ve tum basin bir araya gelip harcarlardi senin yerinde bir baskasi olsaydi. hele o basin toplantisinda laf soktugun baskanin arkasinda durup "evet paf ile cikacagiz" derkenki hallerin neydi? adam gibi adamsin itirazimiz yok, ama o zaman o sozu neden yedirdin baskanina be hocam? "bu sozden donersek istifa ederim" deseydiniz ve hatta etseydin daha da adam gibi gitmez miydin? cok daha fazla asagilanarak ne hocalar gonderildi bu takimdan, iclerinde derbi kazananlar da vardi ustelik senin aksine...ama sen yaptin toplantiyi, mazlumsun ya hani, haksizliga da ugradin tabi verdin gazi verdin gazi, yasarttin gozlerimizi... amma velakin bu gozler 8 yediginde de yasardi, 4 yediginde de aldigin her derbi maglubiyetinde de.
takımı gol yedikçe kilitlenen, öööyle seyreden teknik direktör. sonra da efendi adammış ta kılmış tüymüş. babamdan efendi adam tanımadım dünyada, o zaman onu da beşiktaş'a hoca yapalım,sonsuz kredi açalım.
anderlecht ile her konuda anlaşatığı ve ocak ayından sonra takımın başına geçeceği iddia edilen teknik direktör. 16 kasım'daki anderlecht-club brugge maçını izlemesi de doğruluyor bu iddiayı.
anderlecht'e teknik direktör olacağı söylenen antrenör.
anderlecht aklını peynir ekmekle yemiş olmalı. ihtimal vermiyorum bu transfere ama gerçekleşmesini çok isterim ki sıradan bir antrenör olduğu halde burada anlaşılmaz bir şekilde medya ve bir takım malum çevreler tarafından aşırı hoşgörü ve destekle neredeyse en büyük türk antrenörü sıfatına sahip kılınacak bir konuma getirlmesinin doğru mu yanlış mı olduğunu görmek için. dikkat ederseniz çoğu şöyle iyi taktik verirdi, böyle iyi motive ederdi, şöyle güzel bir sistem kurdu diyemiyor kendi hakkında, tutturulmuş bir terane, efendi de efendi. arkadaş efendi değil diyen mi var? tek ve yeterli şart efendilik midir bir antrenör için.
gitsin gitsin, ak mı kara mı görelim. her halukarda beşiktaş karlı çıkacaktır. çok başarılı olursa, beşiktaş'a gelmez bir daha, kapışır(!) avrupa takımları kendini, başarısız olursa da gölgesi beşiktaş'ın üzerinden kalkar. hakan'ı da kapışıyorlardı, yok bir varupa takımı istiyor yok dubai yok abu dabi yok katar, ay yoruldum saymaya, neyse sonunda trt'nin yolunu tuttu. içerdeki şişirmeler, başbakanı arkasına almak vs. sökmüyor dışarıda.
