Diğer isimleri Kainan 1890 ve 125 years memory olunca zar zor bulup izlediğimiz güzel bir dostluk filmi.
Genel hatlarıyla iyi ve güzel işlenmiş, bizimkilerin dandik bir gemiyi Japonya'ya göndermesi ve japonların kendi vatandaşlarını kurtarmaya gelmemesi gibi işler de eleştirilmiş. dostluk filmi olduğu için fazla iyimser ve kahramanca . Şahsen bunda iki milletin de çabuk parlayan insanlar olmasının etkisi düşünüyorum, çünkü eleştiri dozu biraz fazla kaçsa ortalık karışabilirdi.
Japon kardeşlere her zaman nedensiz bir sevgi beslerdim bu sevgim daha da arttı.
Son dönem türk sinemasında politik içerikli filmlere yonelik bir alerjim var. Bu nedenle bu filmi izlemedim. Politik film tabiki olmalı ama ben mesajı kendi kendime çıkarmalıyım yoksa itici geliyor.
Amerikan sineması bunu iyi başarıyor. Milliyetçilik dozu yüksek filmleri izledikten sonra ne afganistan işgali ne ırak işgali size işgal gibi gelmiyor. Propaganda yolunda amerikaya özenen kesimler daha nitelikli işlere imza atmalı.
2015 japon/türk ortak yapımı 132 dakikalık tarih filmi, 7.3 imdb puanına sahip.
--spoiler--
filmin gerçek bir olaydan uyarlanmış olması ve sinematografisi dışında pek bir numarası yoktu, sadece fragmanı güzel olan filmlerden biri. Aylardır arşivimde bekletip izleme sırasının gelmesini bekliyordum ama dayanamadım ve izledim. Bir kez daha kenan ece isimli şahsın oyunculuk yapamadığına şahit oldum, yetenekli değil üstelik sematikliği bile yok. diğer oyuncular iyiydi, fakat fazla abartılmış ve yapmacık oyunculuklar vardı. Sürekli bir ağlatma çabası sezdim, japon oyuncular gayet güzel iş çıkarmış. tekrardan hayran kaldım insanlıklarına ve hoşgörülerine, hepsine tek tek sarılasım geldi. Bide, son samuray'ı izlerken böyle hissetmiştim.
Duygulandığım tek sahne, osman paşanın "kaptan gemiyi asla terketmez" çıkışı ile kapıyı kapatması oldu. uğur polat'ın az ve öz oyunculuğu yine harikaydı.
--spoiler--
Şahsi notum 4/10
1 puan görüntü yönetmenine
1 puan uğur polata
1 puan japonlara
1 puan da harcanmış emeğe.
Gerçek olaylara dayanması ve yönetmenlik açısından güzel bir filmdi. Bir sahneden diğerine geçişlerde görsel olarak bağlantılar sıkça kullanılmış. Japonların hareketleri ve konuşmaları bana normalde komik gelir. Ama film duygusallık içeriğini o kadar abartmış ki duygulanıyorsunuz ister istemez. iki milletin ayrı ayrı yüceltilmesi ve dostluğu güçlendirme amaçlı yoğun bir çaba göze çarpıyor. Japonların konuşmalarına Türkçe dublaj yapılması bana pek mantıklı gelmedi ki bu durum filmin gerçekliğine zarar veriyor. Ama farklı bir filmdi, izlenmesini tavsiye ederim.
16 eylül 1890 tarihinde batan ertuğrul fırkateyni ve 1985 iran rehine krizi'ni anlatan başarılı, hüzünlü ve etkileyici bir film... izlemiyor, yaşıyorsun o günleri...
evet düşük, zira bende tam bir hayal kırıklığı uyandırdı.
zaten filmin başında tc kültür bakanlığı logosu görüyorsan pek bir beklentin olmayacak. ama ben bu filme büyük beklentilerle gittim ya.
çünkü bu filmden 1 değil tam 3 film çıkardı. ama 1 film çıkarılıp resmen hikaye mahvedilmiş arkadaşlar.
bundan sonra spoyler...
--spoiler--
evet, bu hikayeden 1 değil 3 film çıkarılabilirdi.
1. film: ertuğrul gemisinin yolculuğu, japonya'ya varışı ve kaza.
2. film: kaza sonrası kurtarma, adada yaşananlar ve dönüş.
3. film: iran'dan kurtarılan japonların hikayesi.
evet, teknik olarak pek anlamam ama, film oldukça karanlıktı, detaylar görülmesin ve masrafı az olsun diye bildiğin karanlık çekilmiş sahneler.
bu yüzden çok başarısız, görüntü yönetmenliğine, tekniğe sıfır veriyorum o yüzden.
japonlar ile adada nasıl anlaştılar?
türkçe mi?
o japon doktor ile bizim yüzbaşı baya aralarında konuşuyorlar. bunu nasıl kurguluyorsunuz yahu?
bari aralarında ingilizce konuşturup altyazı yapsaydınız.
ama o da bir masraf tabi.
tahran'dan kurtarılan japonlar hikayesi ise tam bir fiyasko.
orada japonlar için ayrı bir uçak gönderildi normalde.
ama filmde tek uçak gönderilmiş ve o uçağa da türkler kendi haklarını japonlara vermiş gibi gösteriliyor.
yahu sen o uçağı gönderdin, tahran'a inişini falan göstersene, japonların uçağa binişlerini, türkiye'ye varışlarını göstersene bütün dünya seyretsin seni.
uçak yok lan filmde.
bir tane uçak var, hangarda çekilmiş o da.
cuma günü itibariyle vizyona girmiştir. tavsiye ediyorum, bilinen bir tarihi olayı anlattığı halde ilgiyle ve bazı sahnelerde heyecanla izleyebiliyorsunuz. duygusal yönü de kuvvetli.
mürettebatın anılarına biraz daha vurgu yapılabilirdi. türk heyetinin japonlarla konuşmaları gösterilebilirdi. bu ikisinin dışında gayet güzel film , sülalecek gidilir.
--spoiler--
Zaman ve mekân değişebilir. Ama kurulan dostluk köprüleri sonsuza kadar ayakta kalır. Ertuğrul 1890 filmi, Uzak Doğu’daki yakın dostumuz Japonya ile temelleri 125 yıl önce atılan bu dostluk hikâyesini anlatıyor.
--spoiler--
güzelim senaryo yönetmenin beceriksizliğine kurban gitmiş, kurgu baştan sona yanlış, rol dağılımı, hatalı, hikayecinin anlatımı kötü. diyaloglar, kopuk. sahneler eksik 180 dk bir filmi 130 dk yapmak gibi bir gaflete düşülmüş.
efektler çok iyi, ama görüntü yönetmeni harika, atmosfer güzel.
ancak bu kadar büyük bütçeli bir filmin bu kadar kötü bir sonuç vermesi üzücü.
Türkiye ve Japonya'nın birbirlerinin yardımına koştuğu iki hayati olay üzerine kurgulu film.
1890 yılında ertuğrul isimli bir savaş gemimiz Japon karasularında fırtınaya yakalanır. Gemi batar. 500'den fazla mürettebatımız bu kazada can verir. Yalnızca 69 asker ağır yaralı, bitkin halde Japon Balıkçı köylüler Tarafından güç bela kurtarılabilir. Güç bela, çünkü Türkler japonlara göre Fazlasıyla iriyarıdır ve japonlar askerlerimizi canlarını dişine takarak kayalıklardan, falezlerden dik yokuşlardan çıkarırlar. Yaralıların ilk yardımını yaparlar. Tekdüze lapalaşmış pirinç lapası ve balık çorbasıyla evlerinde misafir ettikleri askerleri doyurmaya çalışırlar. Doyurmaya çalışırlar diyorum çünkü ortalama bir Türk bir öğünde 3-4 Kişilik bir Japon ailesinin Yiyeceği yemeği yemektedir. Yaklaşık 5-6 ay bu şekilde zaman geçtikten sonra askerlerimiz uygun bir gemiyle Türkiye'ye gönderilir.
1985 yılına gelindiğinde ise iran-Irak savaşı patlak verir. Saddam 24 saat içinde iran'ı bombalamakla tehdit eder. iran'daki bütün yabancı devletler elçiliklerini kapatır vatandaşlarını çeker. Ancak 215 japon Ülkelerinin çok uzak olması sebebiyle iran'da mahsur kalır. Bunun üzerine Türkiye 2 uçak göndererek bombalamaya kısa bir zaman kala japonları tahliye eder.
Bu iki olay Türkiye'yle Japonya'yı yakınlaştırır. Zaten başta da belirttiğimiz gibi film bu iki olay üzerine kurgulanmış.
25 aralık cuma günü vizyona giricek harika bir film'dir. filmin asıl konusu geçmiş tarihlerde bir facia da kesişen türk ve japonların konusudur ve japonların neden türkleri sevdiğini anlatan bir görsel filmdir.