sonuçtan ziyade kaliteli futbol arayan bir fenerbahçe taraftarı olarak üzüldüğüm olaydır. elindeki kadro ve bu yönetime rağmen aslında oldukça başarılı olmuştur ertuğrul sağlam. * bjk nin içinde bulunduğu durumdan en az sorumlu olan teknik direktörden önce yönetimin daha sonra kadronun değişimi bence en hayırlısı olacaktı. üzüldüm.
beşiktaş camiasının kara lekesidir bu olay. türk futbolu için büyük bir kayıptır.
haysiyetli bir insan... iyi konuşmuş, alkışlarla uğurlanmıştır.
ülkede yerli hocaların gördüğü muamele açısından ertuğrul sağlam iyi bir örnektir. tam da bir şeyler istikrarlı gitmeye başlamışken, kadro oturdu oturacak derken alınan bir mağlubiyet nelere kadir oluyor. iki golümüzün yendiği belediye maçı. 4-1'lik, yenilen her golde ayrı bir enterasanlık olan metalist maçı. ve bugün ertuğrul sağlam gidiyor. tarih bambaşka da olabilirdi. küçük şeyler bazen böyle büyük kıvılcımlar yaratıyor işte.
uefa'nın gelecek vaadeden en iyi genç teknik direktörleri arasına girmiş birini istifa ettirmektir bu. şimdi birileri çıkıp ertuğrul'un teknik ve taktik açıdan yetersizliğini konuşacak yine. futbol adamlığı yetersizmiş. peh peh peh...! bu gözler del bosque zamanındaki oyunu da gördü, tigana zamanındaki oyunuda. ertuğrul beşiktaş'ı o zamanlardan bu zamanlara getirdi işte. geçen sene de çok güzel işler yaptı yönetime rağmen.
teknik adamlığı sorgulanmalıymış. liverpool'u kendi sahanızda yenerken ertuğrul'dan iyisi yok. marsilya'yı yenerken ertuğruldan iyisi yok. beşiktaş'ın şampiyonlar liginde tarhinin en yüksek puanını aldığı zamanda ayrıca yine ertuğrul sağlam zamanıdır. fakat bir yenilgi alınca hadi sana güle güle...bu mu lan dem vurulan beşiktaşlılık duruşu? hiç sanmıyorum.
tamam; işte istediğiniz oldu. şimdi kim gelirse gelsin bakacağız göreceğiz...ertuğrul'dan daha mı iyi oynatacak takımı. ama 2 maç berabere kaldı diye getirdiğiniz adamıda kovmayında...!
bu yönetim bu takımın başında oldukça, morinho'yu getirin isterseniz, bi' cacık olmaz. benden söylemesi. ertuğrul'u eleştireceğinize biraz yönetime bakın allah aşkına. bir teknik adam görevdeyken gidip başkası ile görüşmeler, tayfur havutçu'ya gitmeler, lucescu olmayınca ertuğrul ile yola devam demeler...!
bir trabzonporlu olarak ben üzüldüm yani ya. bu kadar olmaz. tüpçüden de başkan olmaz.
bu sezon ligde bu kadar iyi giderken her ne hikmetse bir anda istifaya zorlanmış bir teknik adamdır. tamam beşiktaş, ligde de biraz zorlanıyordu ve birkaç haftadır kötü futbol oynuyordu ama ben tüpçünün oyuna değil puana baktığını sanıyorum. gerçek sadece kharkiv karşılaşmasında uğradığı hezimet sonrası şimşekleri kendi üstüne çekmek istemeyen bir başkan tarafından yollandığıdır. ben artık beşiktaş ı tuttuğum takım olan galatasaray a rakip olarak görmem, istifa öncesi en büyük rakip beşiktaş olarak görüyordum. fakat bu gelişme sonrası oyuncular hangi motivasyon ile lige hazırlanacaklar merak ediyorum.
beşiktaş'ı için elinden geleni yapan, arkasındakiler ve hatta yanındakiler tarafından sürekli üzerine oynanıp günah keçisi konumuna getirilen ve istifa ettirilen bir adamdır ertuğrul sağlam. eminim takımı şampiyon yapsa, yine kenara itilip yönetim ya da sinan engin kendilerini ön plana çıkarmaya çalışacaklardı. aynı luce'ye yaptıkları gibi.
kulübüne asla ihanet etmedi ve takımını ligde namağlup biçimde bırakarak günah keçisi olarak ayrılmayı kabullendi. yolu açık olsun...
okuduğum kadarıyla ayar dozu oldukça yüksek bir istifa konuşmasına vesile olmuş bir görevden ayrılmadır.
insanlar geliyor, insanlar gidiyor. türkiye'de kulüplerin futbola bakışı ortada. sistem bu ülkede hiçbir zaman sorun olmadı. hiçbir takımda bir sistem oluşturma kaygısı güdülmedi. futbolcular üzerinden kahramanlık ya da zafer hikâyeleri anlatılıyor. yahu bireysel yetenekler bile bir futbol kültürünün, sistemli çalışmanın eseridir.
bu ülkenin takımları parası ütülecek işletmeler olarak görülüyor haklı olarak, yerlisi de, dışarıdan geleni de böyle.
bir fenerbahçeli olarak fenerbahçenin bu koç değiştirme konusundaki performansının diğer bütün takımları da bu hâle getirdiğini görüyorum.
sanki oyuncu alarak başarı yakalanabilecekmiş gibi, ya da başarı mutlaka şampiyonluk ya da liderlikmiş gibi.
oynanan futbola bakınca, galibiyet gelse de bu rezilliğin devam edeceği görülüyor. sağlam'ın konuşması ile de düzelmeyeceği aşikâr bu tökezleme hâlinin.
bir futbol aşığı olarak üzüldüm istifa etmesine. düzenlediği basın toplantısında öyle iki cümle kuruyor ki işte bu beni üzer. diyor ki; "Beşiktaşlılık duruşunun ne olduğunu futbolculuk dönemimde sayın Süleyman Seba'dan öğrendim". beşiktaş'ın efsanesi. "insanlar bizi yanlış tanımışlar ve hala anlayamamışlar. Ben Beşiktaş'ta Ertuğrul Sağlam oldum". mesaj yerine ulaşmıştır sanırım.
neden istifa etti ertuğrul sağlam ? "ben görevdeyken bir başka biriyle görüşülmesini hazmedemiyorum", diyor. evet beşiktaş uzun zamandır başarı sağlayamıyor futbol takımı olarak ve ertuğrul hoca da başarısız olduğu için bu durumu düştüğüne göre, sayın yönetim siz beşiktaş futbol takımının başında bulunduğunuz sürede başarınız nedir ? diye sorarım ben. o zaman sizi kim gönderecek.
ya siz sayın beşiktaş futbol takımının formasını terleten futbolcular, madem ertuğrul hocayı çok seviyorsunuz uefa kupasında aldığınız hezimetten sonra çıkıp biz futbolcular olarak çok kötü performans sergiledik en az ertuğrul hoca kadar biz de sorumluyuz mağlubiyetten demediniz ?
"Tek dileğim bana yapılanların benim yerime gelene yapılmaması." ertugrul sağlam
hayat felsefesi gibi bu sözlerinden dolayı bir fenerbahçeli olarak ertugrul hocayı saygıyla ayakta alkışlıyorum ve yolun açık olsun inşallah bundan sonra çalıştıracağın takımda çok başarılı olursun diyorum...
bir yıldırım demirören klasiği sonucunda gerçekleşmiş istifa. bu takımın başına getirdiğiniz insanın hem arkandayım diyip hem de başka teknik adamlarla görüşmen bir an önce istifa et demekten başka bir şey değil. beşiktaş'ta özellikle yıldırım demirören'den itibaren anlaşılmaz şekilde bir disiplinsizlik var, yöneticiler istediği gibi konuşabiliyor, futbolculara mesajla başka takıma satıldığı haberi veriliyor. üç büyük diye tabir edilen bir takımda bu takımda yöneticiler ve başkan hatayı kendilerinde arayacağına başka yerlerde arıyorlar olan da ertuğrul gibi adamlara oluyor.
beşiktaş'ın bu seneki amacı neydi(anlaşılmayacak derecede büyük oynadılar) uefa kupasında final oynamak. şimdi beşiktaş'ın bu iddiaya uygun kadrosu var mı hayır, ertuğrul sağlam'ı her ne kadar sevsem de henüz bu vizyonda bir teknik adam değil(belki ilerde olabilir) sen elindeki bu donelerle hangi akla hizmet böyle bir iddia ile ortaya çıkıyorsun hadi çıktın metalist faciasından sonra niye sadece bunu ertuğrul sağlam'ın üstüne yıkıyorsun. niye bu hatalarda kendine sormuyorsun bu başarısızlıkta benim payım ne kadar diye? ayrıca neden sadece ertuğrul'un istifasını kabul ediyorsun da sinan engin denen ucubenin istifasını kabul etmiyorsun. ortada başarısızlık olarak gördüğün bir tabloda ertuğrul'un olduğu kadar sinan engin'in de günahı var. ve neden her başarısızlıkta suçlı teknik adam oluyor?
sözlüğün "morinho" ları tarafından teknik direktörlükten zerre anlamadığı deklare edilmiştir. işte böyle bir adam istifa etmiştir. eğer sözlüğün "morinho" ları futbolu bu kadar biliyorlarsa beşiktaş teknik direktörünü yanlış yerde arıyor demektir. sözlükte bunlardan bol var nasıl olsa.
uefa'da bok yesin. bi sikim anlamıyor bu uefa futboldan. nasıl geleceği parlak teknik direktörler arasına sokturlarsa bu adamı anlamıyorum ben.
yanlış olan tek şey hocanın gönderiliş şeklidir, zorla istifa ettirilmiştir. takım iki senedir top falan oynamıyodu, geldiği ilk gün göze hoş gelen ofansif futbol oynayacağız dedi hiç bir maçı rahat seyredemedik, adam gibi adamdır ama teknik direktör değil.
üzüldüğüm ve az sonraki satırlarda kendi kendime hayatımın ayarını vereceğim hadisedir. daha 5 gün önce aşağıdaki satırları ben yazmıştım:
-----------------------------------------------------------------------
sonucu "perşembenin gelişi..." özdeyişini hatırlatan maçtır. 3 haftadır kendi kendime yırtınıyorum maçlarda; bir kere de holosko ya da bobo'yu çıkarmadan nobreyi oyuna al be ertuğrul diye... Ama yok adam ezberlemiş arkadaş! Nobre'yi oyuna alacaksan bobo ya da holosko oyundan çıkar. istersen 5-0 yeniliyor ol o sırada hiç önemli değil. Risk diye birşey yok herifin literatüründe... Sene başından beri yırtınıyorum kendi kendime, şu Aydın Tello'dan 5 gömlek üstün oyuncu diye. Hem de türk, yabancı kontenjanını işgal etmez. Ama yok adam ezberlemiş solda Tello oynar diye...
Adam gibi adamsın, efendi adamsın, hiçbir lafımız yok Ertuğrul. Ama beşiktaşın, senin de hepimiz kadar sevdiğine emin olduğum beşiktaşımızın teknik direktörü değilsin, kusura bakma!
----------------------------------------------------------------------
evet sinirliydim, hem de çok sinirliydim yukarıdaki entryi girerken. Ve her ortalama türkün yaptığı gibi ben de başarısızlığa bir günah keçisi arıyordum sanırım. En gözümün önünde, daha doğrusu "en dişime göre" ertuğrul hocayı görmüştüm ben de her vasat türk futbol seyircisi gibi. Unutmuştum futbolda yenilmek de olduğunu, hatta bazen ezilerek de yenilmek olduğunu. Unutmuştum bundan 6-7 yıl önce inönü'de Barcelona'yı 3-0 yenerken barca gibi bir devi futbolumuzla rezil kepaze ettiğimizi... Her takımın başına gelebilirdi böyle şeyler. Barcelona'nın başına kendisinden kat be kat aşağıda olan bir takımdan gelmişti hem de bu, bizim başımıza Rıdvan Dilmen'in de belirttiği gibi "Türkiye'de her takıma 4 atabilecek kapasitede" bir takımdan gelmesine rağmen...
Ve sonuç itibariyle el birliğiyle Ertuğrul hocanın başını yedik. iyi de bok yedik!! Yukarıdaki entrynin son paragrafını "azıcık" değiştirip noktalayayım kendime ve benim gibilere ayar verdiğim bu entryi:
Adam gibi adamsın, efendi adamsın, hiçbir lafımız yok Ertuğrul. Ama beşiktaşın, senin de hepimiz kadar sevdiğine emin olduğum beşiktaşımızın değerlerini kaybettiği, kokuştuğu şu ortamda bu takımın teknik direktörü değilsin, kusurumuza bakma!! Prensipli, herkesin takımı Beşiktaş olabilirsek yine yeniden, işte o zaman bu takımın Alex ferguson'u olmak için tekrar gelirsin umarım bir gün. hakkını helal et, yolun açık olsun.
Ertuğrul Sağlam aslında beni hayal kırıklığına uğratmıştı 2 yıllık performansıyla. kendim fenerbahçeliyim ama sağlam'ın sağlam bir teknik adam olduğuna, modern ve göze hoş gelen futbol oynatacağına inanıyordum.
ertğrul hoca, beşiktaş macerasında korkak ve ürkek bir futbol oynattı. kayserispor'daki cesur futbolunu ne yazık ki göremedik. yine de başında yıldırım demirören gibi biri varken takımı iyi idare etti diye düşünüyorum. bugün kuşkusuz bjk'li ya da değil hemen herkes asıl gitmesi gereken kişinin demirören olduğunun farkında. öte yandan kulübü kendisine aşırı miktarda borçlandırmış olan demirören hiç de oralı olmuyor. dikkat ettiyseniz sağlam beşiktaşlılık duruşundan ziyade süleyman seba duruşuna vurgu yaptı konuşmasında. çünkü beşiktaşlılık duruşu denen şey sinan engin, demirören, celal kolot gibi insanların ayakları altında eridi bitti...
ertuğrul için umarım güzel bir başlangıç olur bu onurlu veda konuşması. o kafasını dinlesin, hatalarını gözden geçirsin etsin. türk futbolunun ona daha çok ihtiyacı var...
gec kalmis harekettir. gectigimiz sezon biter bitmez istifa etmeliydi tabi ki yildirim demiroren ve sinan engin ile beraber. 8-0 basli basina yeterli bir sebepti bunun icin...ama etmedi etmeyince bugun bu capsiz yonetimin kendisine hak etmedigi gibi davranmasinin yolunu acti ertugrul saglam. iyi bir insan, iyi bir besiktasli olduguna kimsenin itirazi yok ertugrul hocanin. lakin bu takim intertotoya gidiyordu az kalsin son haftada yirtti, avrupa' da alnimiza asla silinnmeyecek kara bir leke calindi bunlar gecen gecen yilin icraatlariydi. bu yil, takim iyi basladi ama dagilma surecine girdi hem futbol hem sonuclar olarak...bunu engelleyemedi ertugrul hoca. takim boyle oynadigi surece ligdeki nagmaluplugu ne kadar daha surebilirdi ki? bagira bagira gelen buhrani gormemek hata olur. yillar sonra bu sezon rakipleri bu kadar kotu yakalamisken besiktasi gerektigi gibi kopartip goturemeyecegi aciktir ertugrul saglam' in. sonuc olarak dogru bir harekettir istifasi. lakin tam dogru zaman degildir, fazlasiyla gec kalmistir. darisi sinan engin ve yildirim demiroren' in basina zira onlarin istifalari ertugrul saglam' dan da gec kaldi.
bu tip "değerimi anlamadılar" tarzı, basın açıklamaları felan, yalnız bize özgü sanırım. kazanın doğduğuna inandın, öldüğüne mi inanmıyorsun. haksızlığa mı uğradın hakkını ara. orası ayrı mevzu, ama çıkıp böyle küçük emrah modunda konuşma yapma.
bir beşiktaşlı olarak tasvip etmediğimiz hadisedir, beşiktaş bu başkan ve yanındaki tayfa ile bundan daha iyi bir yere gelemiyecektir, teknik direktör başı yeneceğine yönetim değişse daha iyi olacaktır.
her iki entryden birinde adam gibi adam aforizmasından fenalık geldi yahu. adamdı evet, beşiktaş'tan ayrılan diğer teknik direktörlerin bir çoğu gibi. onlar adam değil miydi? rıza'dan daha fazla beşiktaşlı mı bu adam? rıza daha mı az adamdı? soyadları adam kelimesine kafiye sağlamıyor diye adam değil miydiler? bir kişi de çıkıp çok iyi bir teknik direktördü diyemiyor yahu. çok iyisinden geçtim iyi bir teknik direktör bile diyemiyor. hem adam olanı hem iyi bir teknik direktör olanını istemek kötü mü arkadaş?
ayar vermiş, şu bu, antrenör ayarı sahada oynattığı futbolla verecek, küçük takım antrenörü mentalitesiyle olmuyor, olamıyor işte. kendine ayrıcalık yapılması niye beklensin ki?
beşiktaş'ın üzerinden tarikatçı gölgesi kalktığı için de ayrıca mutluyum.
öncelikle teknik açıdan doğru ve olması gereken bir olaydır. şöyle ki, geçen sene bir tek inönü'de galatasaray derbisi kazanılmış, diğer derbiler kaybedilmiştir. ama şampiyon olmak derbilerden geçer. ayrıca şampiyonlar ligi'nde liverpool faciası ile gol yeme rekoru kırılmıştır. bu sene ise istediği transferler yapılmıştır fakat beşiktaş bir türlü doyuran futbol oynayamamıştır. ve de bu takımın başında ertuğrul sağlam kalsa idi namağlup götüremeyeceği aşikardır. aslında bu olay yönetimin en büyük skandalıdır ve ilk değildir. ertuğrul sağlam'dan önce rıza çalımbay'da da yaşanmıştır. bu hocalar beşiktaş'ın başına erken gelmiş ve harcanmışlardır.
gelelim insani yönüne. ertuğrul sağlam istifa ederek onurlu bir teknik direrktörün nasıl davranması gerektiğini göstermiştir. metalist maçı akşamı da istifa etmeyi bilirdi. ama o hacettepe maçını oynatıp lige verilen arada istifa ederek zaman kazandırdı ve burada da ne kadar haysiyetli bir teknik adam olduğunu gösterdi.
gelelim beşiktaş yönetimine. aslında ertuğrul hocadan çok önce gitmesi gereken bu yönetimdir. geçen sene fenerbahçe maçından sonra paf takımla çıkıyoruz deyip vazgeçmek, inönü'ye yazın kazmayı vuruyoruz deyip vazgeçmek, ibrahimlerin kavgasında ikisi de satılıktır deyip daha sonra affetmek ve buna benzer bir sürü tutarsız karar beşiktaş yönetimine yakışmayan kararlardır. şimdi beşiktaş taraftarlarının tek isteği en faydalı olacak hocayı takımın başına bir an önce getirmeleri ve hemen istifa etmeleridir. her ne kadar olmayacağını bilsek de...
