muğla üniversitesi kamu yönetimi öğrencisidir. kendisiyle bu nedenle tanışma olanağı bulmuştum. maç sunarken büründüğü gaz halinin aksine son derece oturaklı ve mülayim bir adam portresi çizmişti. bu nedenle ronaldinho sevgisini yanlış anladığımı fark etmiştim, kafamda soru işaretleri vardı çünkü. ama bugün taktığın o pembe gözlük olmadı be abi, yakışmadı. maalesef barcelona seyahatlerin benim için soru işareti olmaya devam edecek.
marsilya maçında beşiktaşın yediği ilk golden sonra* ''haydi daha 15 dakika var iki gol buluruz'' diyen, sonrada* ''su gibi akıp geçti zaman'' yorumuyla saçmalamanın doruklarına çıkan spikerimsi.
beşiktaş marsilya maçında rugby sporuna takmış kişilik, zırtta pırtta yok şunun maçı var burda deyip mute tuşuna basmama neden olmuş, klasik olayları çok önemli bir tespit yapmış gibi söyleyerek beni benden almış ve nefretimi kazanmış şahsiyet...
dünyanın en muzip insanıdır gerçekten de. ibrahim kaş yapayım derken göz çıkardı gibi bir espri kimsenin aklına gelmezdi zaten.
(bkz: dünyanın en gerzek esprilerine bile gülebilen insanlar)
edit: gayet güzel ve muzip cümleler kuran spikermış. parlak insanmış.
anlattığı maçlarda güntekin onay veya murat kosova gibi bilgileri doğrudan değil, yeri geldiğinde kullanır. laf arası bilgi sıkıştırmak gibi. ayrıca maçlarda futbolcuların geçmişi,başarıları veya özel hayatından çok teknik direktörlerin hayatından bahseder. hatta onunla da kalmaz onların ailelerinden bile bilgi verir.
ara sıra beşiktaş tv de rastladığım ve artık futbol experi olmuş spiker arkadaşımız. yorum yaptırıyolardı beşiktaş tv de kensine türkiye ligi hakkında. hangi futbolcular çöldeki vaha diycek diye çok bekledim ama öyle güzel bombalar patlamıyo artık. e tabi fatih hocadan yedi marazı.
sevilla-fenerbahçe maçınd orta sahada alex'in peşpeşe attığı çalımları anlatırken 'alex, keita'yı maymuna çevirdi' cümlesi 1-2 dakika maçın stresinden uzaklaşıp kahkahlara boğulmama neden olan kendine münhasır komik spiker
morinho'nun kendisinden özür dilediği, şu an star tv'nin spor müdürlüğünü yapan spiker.
Mourinho özür diledi!
Yıl 2003; Portekiz'de oynanan Porto-Denizlispor UEFA Kupası maçı. Porto'nun Denizlispor'u 6-1 gibi farklı bir skorla yendiği maçın hemen sonrasında dünyaca ünlü Teknik Direktör Jose Mourinho, basın mensuplarının karşısına geçiyor. Ertem Şener de gazetecilerin arasında. Mourinho'nun özür dilemesiyle sonuçlanan ilginç tanışma hikâyesini Şener şöyle anlatıyor: "Benfica basını önde Porto basını arkada. Ben de ortadayım. Mourinho'ya 78 dakika boyunca Helder Postiga gibi bir oyuncuyu niye oynatmadığını sordum. Mourinho, Porto teknik direktörüyken Benfica basını ondan nefret ediyordu. Beni de Benfica basınından biri sandı ve bir anda ayağa kalkarak elini masaya vurdu. Yanımda oturan Menajer Bayram Tutumlu hemen beni Mourinho'ya göstererek 'Turco' dedi. Toplantı sonrası Mourinho yanımıza geldi, omuzlarımdan tuttu ve benden özür diledi. Tanışmamız böyle bir olaya dayanıyor. Yani öyle dışarıdan göründüğü gibi havalı, kaprisli bir adam değil. Türkiye'yi çok seviyor. Türkiye'deki bütün takımları biliyor ve takip ediyor.
8 nisan 2008 chelsea fenerbahce macinda lampard'ın 87. dakikadaki golünden sonra coşkuyla haydi çocuklar bir gol maçı uzatmaya götürür diyen adam. bu kadar iyimser olunamaz ya kafa buluyo adam herhalde.