Yapmak istediğiniz veya yapılması gereken bir şeyi zamanında yapmamaktır. Bunu yapmamızın sebebi beynimizin dopamin (haz) almak için sabırsız davranmasıdır ve kısa vadede verecek mutluluğu tercih etmesidir. Aksine bu mutluluk çok kısa sürer ve ardından yerini pişmanlığa bırakır ve içten içe rahatsız eder. Bu rahatsız edici hisleri susturmak ve erteleme hastalığından kurtulmak isteyenler iradelerini kuvvetlendirmek için çaba sarf etmeliler. Beyin kısa süre içinde kendini onaracak ve daha mutlu olacaksınız.
Hastalığım. Evet ben bir erteleme hastasıyım. Gözlük kırıldı geçen yıl, daha 2 ay önce gittim doktora. Eve boya yapacağım 3 aydır. Şimdi de kışın boya mı olur diyorum. Daha arabanın içini de temizleyeceğiz. Artık o da yaza. Fena. Çok fena. Düşman başına.
Zaman kaybıdır.ve sürekli yapacağın şey sen yapana dek zihninde döner durur.kafa beyin bırakmaz adamda.genelde böyledir. Ama gariptir ki eğer bir şeyi erteliyorsam onu asla yapmam.o şey beynimi yese bitirse bile. Allah kimseyi doğuştan tembel etmesin.
onun pahasına bugüne kadar bütün yaşadıklarımı, çabalarımı silmek istediğim, hayatta geri dönmek istediğim tek andan başlatmak istiyorum herşeyi. orada o kararı vermemiş, verememiş olmanın pişmanlığını ömrüm boyunca yaşadım ben çünkü…
ona o gün söyleyemediğim herşeyi, içimde büyüyen o yumruğu anlatmak… belki ona sarılmak… şimdi kendimi buna hazırlıyorum… belki bu bile ertelemek… ama artık bu son durak… biliyorum… hazır olucam ve karşısına çıkıcam… oysa o kararı verseydim, ona daha önce gitseydim, belki de bütün ömrümce çektiğimden çok daha az acı çekerdim…
oysa hepsinin ötesindeki en büyük hatam, kafamda bitirdiğim ve bir gün mutlaka söylicem dediğim şeyi ertelemekti.
“ertelemek” sanki yarınınızdan eminsiniz gibi verdiğiniz o karar… kafanda bir şey varsa bugün yapmalısın. “o gün yapmalıydım.” bildiğim bir şey var ki onu bulduğum gün bir an bile ertelemiycem.
hep sonraya ertelemek , hep bir sonrakine, yarının ne getireceğini bilmeden, bir daha bu duyguyu yaşayıp yaşayamayacağını bilmeden… hangi sonraya? sonra diye bir şey yok. bugün var, belki yarın yok…
onun için döndüm. sırf ona onu sevdiğimi söyleyebilmek için… aslında daha önce gelmeliydim buralara. biliyorum… hep “başka bir gün.” dedim. ona söyleyemediklerimi hep yarına bıraktım. ertelemek, yüzünü bir daha görüp görmeyeceğini bilmeden…
her ne için yapılırsa yapılsın zararda olmaktır.
işi ertelersin birikir birikir yine sana patlar.
sevgiyi ertelersin, sevdiğini kaybedersin.
hayatı ertelersin, yaşıyorum zanneder hiç gibi yaşamadan ölürsün.
nefreti, öfkeyi ertelersin hakkını kaybeder ezilirsin.
velhasılı ertelediğin her şeyde kaybedensin. iyiyse de kötüyse de zamanında yaşa yaşayacağın ne varsa. olacak olan olsun neyi getiriyorsa getirsin sana. ertelediğinde kazandığın hep mutsuzluk kaybettiğin kendinsin.
içinde başarısızlık korkusu ya da faaliyete karşı bir istemsizlik/sevgisizlik barındıran fiil, lakin ertelemek bir kurtuluş değil, mühim olan ertelenen zaman müddetçe cesareti ve motivasyonu toplamak.