ertan yılmaz şiirleri

entry8 galeri0
    1.
  1. ısırıcı gün saklıyken kent altlarında

    Virgülün ömrü kadar değildi
    Şimdi altın tozu dökülür mü üzerimizden
    Denizler yırtılmış mıdır Urfa'nın ortasında
    Yoksa göller mi; Antep Neresi
    Şunun şurası Tanju Okan da öldü
    Ama o Al Pacino olacak alçak halen yaşıyor
    Rock unutuldu, Bitlis'de tütÜn var mıdır
    Yarası öyle büyüktü ki onun için çöktü Lût
    Faşo Ezra soyadını hangi ulusun parasıyla değiştirmeli
    Diyorsun ki ikinci Nuh 'yüzme bilmesin'
    O zaman Ağrı'dan sis kalkar değil mi...

    Şimdi bir virtüöz bulunmalı bu cinayeti kaldırmak için
    Bir de kuşları yakmalı belki Pegasus'u belki Asya'yı
    içinde devrimci hafıye, son sabıkalı üstelik şişman
    Gladyatör kedi suskun, çizmeleri boyasız
    Tuzu çıkmış derisinin; ki yüzÜlen tüm şairlerin omzunda ömrü
    Biz Zeugma'yı patlatıyoruz. Yanımızda ilk çağdan getirdiğimiz
    Tanımadık sevgililer. Bunun için seviyoruz ya
    Dağlar bile kendini yarıyor.
    1 ...
  2. 2.
  3. KiRLi PEÇETELER

    Her şeyin içinde bi'şey ne kadar
    Goncalanacak bugün sesi çıkmayacak
    Pencereler kimi açsa aynı sığırcık
    Sürgünlerini değil daha kes kes uçlarını

    Şimdiye uzaklıkları kimse koymuyor
    Ağırlık değil de peki ne hayat omuzlarınıza
    Alın dünyanın anahtarı size; bu da benim kilidim
    Büyütülmekse sadece aldatılmak, elbet tarih yazılamaz
    Gözlerinizi kapatın duvara sayın bildiklerinizi
    Herkes duysun yatak odanızdaki ölümü.
    1 ...
  4. 3.
  5. UĞULTU

    Gölgeni daha fazla zorlama
    Suya da anlatma düşlerini

    Sana dokunmadan da ağrıyor her yanım
    Acı bir uyku hapı kadar etkisiz
    Tam hissizlik başlangıcı

    Görüyorsun
    Bir güne günaydın demekle başlamadan
    Kokunu bile tanımıyor çöplerimiz
    Her kız babasına aşık değil mi
    Evet, buna dair daha söyleyeceklerin de yok
    Yine cesur musun
    Kim koymuşsa senin adını
    Zehirlenme iyi bir hastalıktır

    Kabuğunun içinde kal öyleyse
    Kıracağın başka şeyler ara
    Şimdi de anlam bulmaya çalışıyorsun
    Yenildiğin oyunlara

    Hadi gidelim gel olursa
    Ateş yakalım, çikolata eritelim
    Cebime iki avuç toprak dolduruyorum
    Bu ikimizin ağırlığı, bu da şarkımız
    1 ...
  6. 4.
  7. iZMiR YAPAYALNıZ

    Hiçbir şey yaşanmamış, ömür sensizlikle bulanık
    Nerede başlıyor bu teslimiyet, ne kadar sürüyor ıraklık
    Oysa yenilgilerin kimliğidir tarih, oysa hiçbir şey
    Dudağını gördüm, dilini bilmem, onu yazamam.
    Babamı, kardeşimi, çocukluğumu da öldürür
    Kimi yerde hastalığımı taşır, kimi kez dil çürür
    Söylerlerken adını. Olsun dünya, et eti tatsın.

    Şimdi buradan öte, kıyın, zayıflığın, yaşadığın
    insan eksikliğine aşık. Beni tamamlayan parça sen
    Akdenizli güneş, bir portakal çiçeği kadar kış
    Demirleştirip kalbi mi ha döktü ha dökecek.

    Toprak denilen anlam: Bir yanılgısın işte
    Sana düşler gömülür ancak, sevgililer olamaz
    Gelip, alnıma namlu diye dayanan, bir an öfke
    içimi yakar da külümü yine veririm sana
    Gidip, beni yasakları aşmaya zorlama
    Her şey helal, gelmedikçe bir tek sensin haram bana.
    0 ...
  8. 5.
  9. SENi GERÇEKTEN SEVDiĞiMi UNUTMA

    Büyük özlemler koyulur bu kez de
    Hep aynı şeydir aslında gerilim, soğuk doğmaası demirin
    Bir dağa verdiğinde sırtını bir denizi boğabilmek
    Ve namludan çıkarcasına kapı çarpıp çıkmak evden
    Hayata açılıp gün kollamak, pusuda ölüm uykusuna yatmak
    Dahası beklemek mevsimlerden birçok şeyi...

    Eylül gelince ilk yaprağın düşüşü, okul tatilinin bitişi
    Çorbacıda sabah altı, fırında odun ateşi ekmeği
    Bir büyükşehir, bir saatli meydan bir de takvimli saat
    Öyle günler arasında elma armut satan elma armutçu
    Kavun karpuz satan bir kavun karpuzcu
    Sevmek ve ölesiye sevmek arasında uçsuz bucaksız farklar
    Batmakla çıkmanın kardeş olduğunu bilmek sürekli
    Ve sürekli savunma oynayıp yenilmek
    Sonbahar gelince eylül'ün gelmesi, eylül gelince ekim'in
    Bıçaktan bıçağın yapılması belki de...

    Belki de suyun üşüdüğünü bilmek kar yağdığında
    Ama içmek soğuk soğuk bir rakıyı
    Rakıdan sonra su, sudan sonra buz
    Buzdan sonra bilmek yumruk mezesini
    Ardından bakmak, ama ne bakmak öyle
    Yazmak, ama ne yazmak bu hayatın bir yerini
    Biliyor musun bilmem ama
    Seni gerçekten sevdiğimi unutma!
    0 ...
  10. 6.
  11. SEVGiLiM CAM iSE BEN KUMUM

    Hayat bir yerinden keser de yaşatır bizi
    Hangi yanımızdan tutulmaya başlasak
    Denizler bozulur, altın kararır, çürür umut.
    O zaman hıçkırıklı bir ut delirir yanım sıra
    Bulutlar kırılır, rüzgârın eseceği varsa da esmez.
    Sevgili uzun bir düş olarak, adım atılmıyor trafiğinden
    Rotası yok ki pusulası olsun. Hep saplanış kente.

    Yıllardır düşünüyorum nasıl silerim seni
    Hiç bu kadar parçalanmadı kalbim, yalnızlık gerici
    Hangi serseri kurşun öptüyse etimi o kadar denk aşka
    Meydanlara, yollara ya da hiçbir şeye
    Can yaksa gözbebeği kadar, boğazıma lokma olsa otursa
    Söylerken soluk alsam adını. Ah, yaşamak, yıl bir
    Takvimim ne aydan ne de güneşten
    Öyle inandım sana tarih yazmadı, yıl bir
    Sıfır henüz bulunmadı, büyük bir atlassın yanımda
    Kalkıştığım, diline dil olmak için
    Yazdığım, milyonlarca motor gürültüsü ve gökte işitmezlik
    Çamaşır makinesi çalışıyor hayat temiz değil
    Bulaşık makinesi çalışıyor saat iki, yıl bir
    Üstelik biz her insana demir attık gitmesinler diye
    Yine de kan gövdeyi götürüyor.
    0 ...
  12. 7.
  13. bu başlıktan önce hiç okumadığım şiirlerdir. teşekkür ederim.
    1 ...
  14. 8.
  15. posta kutusu şiirinden;

    kendimi posta kutusu sanıyorum, bu çok zor
    benim kaldıramadığım bir hayat da var, seni güzel seni
    alıp başını çiçeklere gideceksin, ya sonra
    ben bir kıyıdan bakarım durgun sulara, hep öyledir
    yıllar getirir, yıllar götürürmüş insanın ömründen
    ben bunca una bulanıp da ne değirmenci oldum ne de ekmek
    varmış ya, öyleymiş ya, kandırılmışız anlaşılan
    bir kuru çiçek kalmış sayfaların arasında, ordaydım
    dudaklarım terlemiş bir soğuk demirci kadar ıslak ve güçlü.
    gel konuşalım, senin dediğin olsun, benim rüzgarım ...

    ...

    yoksa kurallarını mı bozuyoruz dünyanın, zaten denge sıfır
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük