80 yasındaki ileri evre akciger kanseri dedesi ameliyatta öldüğü icin 17 yasındaki bi kansız tarafından öldürülen göğüs cerrahisi uzmanı,meslektaşım...
30 yaşında,karısı 4 aylık hamileyken...
ve tabiki gene hiçkimsenin dikkatini çekemedi,kimsenin umrunda olmadı.
doktor çok para kazanıyor ya,doktorlar cok rahat şartlarda çalışıyor ya...
bu tamamen meslektaşım demeye utandığım sağlık bakanı recep akdağ ve halkı doktorların üzerine sürenlerin cinayetidir.ellerinde kan var,yetim hakkı var kına yakabilirler.
en ufak saygı,sevgi kalmamış artık lanet olası ülkemde!kim ödeyecek ulan 30 yasındaki uzmanın hayatını,hayallerini,ana karnındaki cocugunun durumunu?
lanet olsun en ufak haber sunmayan medyaya da,sözlüklere de,bu mesleği yapmak icin 10 yıl egitim alan doktor evladını harcaırken sessiz kalan yargıya da,halka da!
bu kacıncı artık be yeter Allah bin türlü belasını versin tıpa girdiim güne de
ulan insanlıktan nasibini almamış genelev çalışanının çocukları sizi.
annenize beton dökeyim oldu mu?
allah hepinizin belasını versin ama önce bizim belamızı versin.
size verdiğimiz emeklerin allah belasını versin.
günde trilyon tane hasta baktıktan sonra, "ya bu çocuğun bacakları çok kıllı, birşey yapamaz mısınız?" diye çocuğunu acile getiren vatandaşa güleryüzle yaklaşmamızın allah belasını versin.
acile gelip bize silah çeken allahsızların kitapsızların yakınlarına bakmamızın allah belasını versin.
kendini peygamber tohumu zanneden yırtık prezervatif ürünlerine sabırla yaklaşmamızın allah belasını versin.
yanlış söyledim, allah sizin değil bizim belamızı versin.
ulan o çocuğun eline bıçağı veren köprü altı cinsel birleşme ürünü, inşallah kan kusarak geberirsin. inşallah köpek gibi inleye inleye, yalvara yalvara, çok büyük acılar çekerek veya ne bileyim kolun bacağın koparak, vücudunun büyük bir kısmı parçalanarak ölürsün.
ölümünün ardından koskoca 1 yıl geçti, unutulmadın.
"Dr.Ersin, 84 yaşında, kanser hastası bir amcaya şifa vermeye çalıştı, amca sağ salim hastaneden çıktı, son evre olduğu için tekrar hastaneye yatırıldı, öldü.
17 yaşındaki torunu, ölümün verdiği acıyla, bir anlık sinirle öldürmedi Dr.Ersin´i...
Dr. Ersin hastanın ölümünü rutin bir işlem olarak rapor etti. Ancak torunu, dedesinin maaşı ve bakım parası kesileceği için ölümün yetkililere bildirilmemesini buyurdu. Dr.Ersin ise rutin işlem olarak hastanın ölümünü bildirdi.
Katil torun, maaş ve bakım parası kesileceği için Dr.Ersin´i tehdit etti, 10 gündür tehditler devam ediyordu. Dr.Ersin Başhekime durumu bildirdi, birsürü kapı olduğu , yeterli sayıda güvenlik görevlisi olmadığı söylendi. Saldırgan 3 gün boyunca elinde bıçakla hastanede Dr.Ersin´i takip etti. Olayın olduğu gün sabah 8´de ameliyata başlayan Dr.Ersin, saat 12´ye kadar üç ameliyat yaptı. Yemekhanedeki yemeği beğenmedi, aşağı indi, hemşirelere ´ Yemek söyleyelim´ dedi.
Ellerini yıkarken arkadan, üç kez, bıçağa her seferinde farklı açılar verilerek, hunharca bıçaklandı.
Katil, doktorun başında kan kaybından ölmesini bekledi, herkesi tehdit etti, kimse yaklaşamadı.
Sonuç olarak Dr. Ersin 84 yaşındaki hastasının biraz daha yaşamasını sağladı ama 17 yaşındaki torununun bedava yaşamasını sağlayamadı."
Ersin Arslan'ın öldürülmesi münferit bir vaka olarak görülemez. Nisan ayında 15 günde 49 işçi "iş kazası"na kurban gitti. Bu yüzden, Arslan'ın öldürülmesine, "Tamamen cehaletten kaynaklanan bir olay" diyen Antep valisi cahilin en sunturlusudur.
Sağlıkta piyasalaşmanın önünü iyice açmak için hekimlere demediğini bırakmayan başbakan ve sağlık bakanının suçlu olmadığını nasıl bir mantık iddia edebilir? Hekimlere yönelik saldırı ilk defa mı oluyor, yoksa kanıksanacak sıklıkta mı? Son bir buçuk yılda saldırılar neden arttı? http://iscimucadelederneg...n-oldurulmesi-capada.html
kürd istilası altındaki gaziantep'te yaşanmış cinayete kurban giden doktor. evet, doğru okudunuz; güce tapan-vandal törelerini yerleştikleri her yere taşıyan, eğitimsiz ve de eğitilemeyen, kuru kalabalık yapmaktan ve çöp üretmekten başka bir boka yaramayan kürdlerin istila ettiği şehirlerden birisinde, şiddetten başka dil bilmeyen bir kürd kurusunun eliyle can veren bir türkiye değerini kaybettik. geride hamile bir eş bırakan, genç bir doktoru. vasıfsız sağlık politikası ile doktorları o kuru kalabalığın önüne atan sistemin de canı cehenneme.
hükümet sanırım amacına ulaşıyor. yıllardır halkı doktorlara düşman yapmak için canla başla mücadele ediyordu. doktorlar sanki canavarmış gibi lanse edilip günya halk doktorlardan korunuyordu. eminim doktor için "haketmiştir şerefsiz" diye düşünenler de vardır. sonuçta hasta yaşarsa allah'ın şifa vermesiyle, iyileşmezse doktorun şerefsizliğinden gibi bir fikir aşılanmaya çalışılıyor. her gün bir doktor öldürülünceye kadar amacına ulaşmış saymayacak hükümet kendini.
şahsi fikrim şu insanlar için onca sene uğraşıp doktor olmaya değmez. zaten iyileştirsen allah'a teşekkür ediyorlar diğer seçenekte ise öldürüyorlar. hiçbir getirisi olmayan şu mesleği yapıp da beş para etmez insanların katline uğramaya gerek yok. keşke tüm doktorlar yurt dışında çalışabilseler de ülkedeki tüm cühela dualarıyla başbaşa kalsa. allah onlara şifa verecektir, doktora ne hacet. zaten canları istedi mi öldürüyorlar hükümet de alkışlıyor bunu.
ülkemizde sağlık çalışanlarının korunmadığı korumasız bi şekilde çalıştığı ve hastaneye her türlü silah bıçak kesici delici alet sokulabildiği gerçeğini bidaha gün yüzüne çıkaran cinayete kurban giden sayın hekim abimizdir.
allah rahmet eylesin yakınlarına ve meslektaşlarına bol sabır versin..
