Kız sen ne koşturun durun çaydan mı geldin?
Yanakların al al olmuş sakso mu çektin.
Saçlarını savurmuşsun ey dilber-i Rana,
Domalıp duruyon orda görmedim sanma...
Benim oksijenim senin gözlerin
Peşimi bırakmayan hüzünle sana geldim
Eylül yapraklarını dökerken bile
Neşe diye bağırırken gözlerin
Sensiz olacak kaderin ızdırabını dişlerim
Sus
Bir sen ben kaldık herkes uyuyor gecede
Senin anlamın göğüs duvarına çarpan kalbinde
Göğüs demişken
Sarsan göğsüne keşke beni
Şimdi dolunay girerken camdan içeri
Şimdi sar beni
Meme uçlarım sertleşti.