yarattığı hayal kırıklığı mıdır öfke midir bilinmez ama çok yükseklerde bir duygu olduğu kesindir. yatağına uzanmış canınızın içi, o henüz sizin bile tanışık olmadığınız ailesiyle kaldığı evindeki o, ona özel, sadece onun vücudunun ve arada tüylü ve onu bile kıskandığınız dişi kedisiniz temas ettiği yatakta, belden yukarısı açıkta olabildiğince ve gözleri kapalı.. belden aşağısına etki eden gizli bir güç varmış ve bilincini yitiriyormuş gibi bir ifade siyah-beyaza boyadığı yüzünde. artık ne açıklayacak kelimesi vardır mantık içeren, ne de sizin dinlemeye gücünüz.. dönüp dolaşıp son noktayı hep onda koyduğunuz, en mutlu olunan anların varlığının sebebini artık hayatınızın en uzağına fırlatmanız gereken yerdesiniz. sizi olanca haksızlığıyla bu çaresiz ve yorgun hale getirmesine öfkeniz mi daha ağır, onsuz geçecek olan yılları hayal etmedeki başarısızlığınız mı.. karar vermek zor.. ama şunu biliyorsunuz; o dokunulmayan yerlerini teşhirci ruhunun şarabıyla başkalarına sundu ve artık olmamayı hakediyor, daha fazlasını değil.