tuna kiremitçinin 2011 yılında hürriyet gazetesinde, kim olduğu hakkında yazdığı güzel bir yazıyı yeni okuduğum, kaybedenler kulübü demirbaşlarından biridir.
"Böylece 90lı yılların Kadıköy muammalarından biri, tam unuttuğumuzu sanırken hayatımıza döndü. Kimdir Erol Egemen ve ne iş yapar? Mı6 disipliniyle çalışıp arkadaşın arkadaşı müessesesinden yararlanarak edindiğim birkaç done: Kendisi grafik tasarımcıymış ve gençken feyz aldığımız pek çok kitabın kapağını yapmış. Ben diyeyim Roland Barthes, siz deyin Enis Batur. ikinci olarak da, meğer ben hariç herkes bir yerden tanımaktaymış Erol Egemeni.
Bense o şerefe nail olamadığımdan mıdır nedir (herhalde 2000lerde bir ara mallaştığımdan olacak), filmi seyrederek kimliği hakkında çıkarsamalarda bulundum.
Onun Kadıköy sokaklarındaki bir yalnız olabileceğini düşündüm mesela. Bahariyeden Modaya elleri ceplerinde yürüyor ve efendice takılabileceği bir yalnızlar partisi arayışında.
Sonra aklıma bir Cem Akaş romanı kahramanı olabileceği geldi. Bir akşam Beşiktaş iskelesinde karşılaşıyoruz ve yazarı hayırsızın teki olduğu için resmen özür diliyor.
Bırak Allahını seversen diyorum: Seninki yazar olmuş vefalı olamamış. Aradığı sorduğu yok. Tabii aklıma Kargo şarkılarından birinin söz yazarı olabileceği ihtimali de geldi. Ne de olsa Kadıköy Sound altın yıllarını yaşarken ben de Bahariyedeki iki göz evimde bakır yıllarımı yaşıyor ve sadece radyomla sevişiyordum.
Bizim zengin olduktan sonraki halimiz olabileceği ihtimalini de düşünmedim değil. Zengin olmak ne demekse, işte ondan bahsediyordu, Altıyoldaki boğaya kırmızı mendil sallayarak.
Kalbini kırdığım bir kadının dertleştiği erkekti belki. Belki de bendim, onun kırdığı kadının sırdaşı. Hepsiydi ya da hiçbiriydi Erol Egemen. Bu yüzden bir bellek kapanı gibi, hatırlanan her şeyi bünyesinde topluyordu."
bi tür sendromdur.
belki beni uyandıran otomobilin gürültüsü olmuştu belki de farların ışığı gözlerimi açtığımda noel ağacından sallanan ışığa boğulmuş bi oyuncağa benziyordum, o sırada yüzünü göremediğim bi adamın sen erol egemen olmalısın dediğini duydum.
kaybedenler kulübü'nü sadece film zannedenlerin kim bu erol egemen ehehe dediği, doğduğum yerde yaşayan, kadıköy'ün efsane sohbet adamlarından ayrıca mükemmel kapak tasarımlarına imza atan adam. Standart fm'de bazen yayınlara da katılıyor.