diasetilmorfin. morfinden kat kat güçlü bir ağrı kesici ve opiyat. son 5-6 senede yurtiçinde kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır bunu ankara amatem'e başvuru sayılarından rahatlıkla görebilirsiniz. tedavisi çok zorlu bir süreçtir, bir not düşmek gerekirse tedavide fiziksel geri çekilme semptomları sona erdiğinde hasta spora yönlenmelidir bu beynin tekrar doğal yoldan endorfin salgılamasını sağlar ve craving denen aş erme sorunuyla baş etmede yardımcı olur.
abd ve avrupa'da yıllardır kullanılan buprenorfin'in ülkemizde yeni yeni kullanılmaya başlanması hastalar için bir umut olsa da, buprenorfin ile tedavi bir çeşit kısır döngü oluşturur ki bu da buprenorfin ve/veya suboxone başlığının konusudur.
eroin bağımlılığı tedavisinde nadir olarak kullanılan ibogain ve kısmen kratom'un ne kadar yararlı oldugu ise muammadır.
derin bir uçurum gibi büyüyor,yavaşça,hissettirmeden,koşmak istiyorum..nefes nefese kalmak ve..seks..sözcükler uçuyor havada kalıyor,yakalamaya çalışıyorum..bir renk cümbüşü gibi her şey.
ben bir piyonum.
ben bir şahım.
hem oyuncu hem yöneten..
kaçmak zorunda olunca ağızda oluşan o berbat tat.
tepetaklak yuvarlanıyorum,kalkıyorum tekrar düşüyorum.yoruldum yattım,yanımda bir yabancı.doldurulan bardakların boşalması gibi,dönmek.içime aldığım her şey kayboluyor.sahip olunanlar gidiyor,bir yaşam gibi.saçma sapan sevgi sözcükleri gibi hayat.
dolanıp durduğun şu yer aslında başkasının sözcükleri başkasının hayatı,devamlı avunmaya çalışmak,onu alamamak,koşmadan yorulmak..
bedenler havada,kırmızı bir şarap gibi dalgalanıyor.anlam arayışlı gözler..
yıldızların yere düştüğü bir gece vadet bana,senden kopanları toplarım belki..
bir çocuk masumluğu,saflığı kadar temiz yeni bir ceset,soğuk..bir o kadar güneş..
bir koyun sürüsü kurtları avladı kurtlar öldü,kuzular da..
öyle bir yağsın ki kuşlar,uçmak zorunda kalalım..
karıştırdım yine yabancıları..ne? duyamıyorum..??
ayrıca kafa bulmada gelinen son nokta değildir. sadece ilk kullanımlarda geçerli olabilecek bir cümledir o. bünye eroine bağışıklık gösterdikçe haz alma azalacak ve dozaj artacaktır. en sonunda da aşırı dozdan siz sağ ben selamet...
yani eroin bağımlıları kafa yapmasından ziyade krize girmemek için kullanırlar eroini. fakat fazla miktarda tedarik etmesi neticesinde kafasını güzel yapmak için sürekli doz artırımı uygulaması sonucu aşırı dozla ölüm gerçekleşir.
tek kullanımın bilindiği gibi bağımlılık yaratmadığı fakat bir kaç gün devam etmenin bağımlılığa yeterli olduğu ve bir kez bağımlı olduktan sonra kullanılmadığı taktirde yaşanan kriz bağımlılığından daha çok psikolojik bağımlılığının önemli olduğu genelde kahverengi tonlarında satışa sunulan narkotik tipi(opioat) uyuşturucu maddedir.
eroin dünyadaki en kuvvetli uyuşturucudur. bu sebeple eroin kullanan kişi kesinlikle lokal anestezi ile ameliyat edilmemelidir. eğer kişi kullandığı maddeyi bildirmeden genel anestezi yerine lokal anestezi ile ameliyata girerse,yapılan lokal anestezi ameliyat edilecek bölgeyi uyuşturamayacağından (sürekli alınan eroinin bünyeye kazandırdığı uyuşturucuya karşı dirençten dolayı)canlı canlı bütün acıları hissederek ameliyat olacaktır. tabii ki bunda vücudun günlük aldığı eroin dozajı yani vücudun uyuşturucuya karşı kazandığı direnç te etkilidir. yani günlük dozaj ne kadar fazla olursa lokal anestezi de o oranda başarısız olacaktır.
eroinin bünyeye kazandırdığı uyuşturucuya karşı direncin en büyük zararı ise overdose ya da altın vuruş diye tabir edilen çok yüksek miktarlarda eroinin vücuda enjekte edilmesine sebebiyet vermesidir. insan bünyesinin alınan dozaja bağışıklık geliştirmesi sebebiyle kişi her seferinde daha fazla dozaja ihtiyaç duymakta ve en sonunda da daha ne olduğunu fark edemeden aşırı dozdan ölüme sebebiyet vermektedir.
eroin bağımlısı kişilerin tedavi süreci çok ca basite alınarak, sadece 1 haftalık ağrılı sancılı bir kriz atlatma süreci sanılmaktadır. ailelerin düştüğü en büyük yanlış ta budur. eroin tedavisi tıbbi destek, psikolojik destek ve ortam farklılığını da içeren çok komplike bir süreç olup hiç bir aşaması es geçilmemelidir.
eroin tedavisine alınan kişiye ilk önce huzurlu bir ortam sunulmalıdır. unutulmamalıdır ki kişi en çok huzursuzluk ve sıkıntı içindeyken eroin ihtiyacını maksimum düzeyde hissetmektedir. işte bu kısım işin psikolojik boyutunun bir kısmıdır. kişiye huzurlu bir ortam sunulduktan sonra amatem (bkz: Amatem: Alkol – Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) diye tabir edilen sağlık kuruluşlarından birine müracaat ederek tıbbi destek istenmelidir ve orada bağımlı kişiye nerden buldun, kimden aldın gibi sorular sorulmadığı gibi hiç bir yasal işleme tabii olmayacağını da anlatmalıdır. çünkü bağımlı kişiler bilgi eksikliğinden dolayı,en çok yasal işlem görmekten ve bozuk sicile sahip olmaktan korktukları için müracat etmemektedirler.
tedavi sürecine alınacak kişi çekeceği krizlerden korktuğu için tedaviye yanaşmak istemeyebilir. fakat günümüz tıbbının gelişmiş imkanları dahilinde hiç kriz çekmeden,buprenorfin içerikli suboxone isimli ilaç ile rahatlıkla kriz süreci atlatılabilmektedir.
buprenorfin'in en yaygın kullanımı kanser hastalarının analjezik* düzeyde tedavilerine yardımcı olmak için kullanılsa da,buprenorfin'in kendisi de bir kısmi opioid(eroin de bir opioiddir) agonisti olmasından dolayı eroin bağımlılığının tedavisinde ülkemizde kullanılmayan metadon(tam opioid agonisti) idame tedavisine bir alternatif oluşturmaktadır. Her ne kadar buprenorfinin, analjezik(ağrı kesici)olarak bulunduğu ülkelerde eroin bağımlıları tarafından damar yoluyla kullanımı olsa da, metadon ya da eroin gibi tam agonistlere göre kötüye kullanım potansiyeli daha düşük olarak görünmektedir. ayrıca ülkemizde yasal olarak reçete edilen buprenorfin içerikli ilaç olan suboxone içeriğinde kötüye kullanımın önlenmesi amacıyla nalokson maddesi eklenmiştir. klinik çalışmalar buprenorfin tabletlerine 2:1 ve 4:1 oranında nalokson eklenmesiyle oluşturulan kombinasyonun, kontrollü koşullarda enjekte edilmesinin buprenorfinin etkisini azalttığını göstermiştir. Kişi tabletleri eriterek enjekte etmeyi denediğinde ya yoksunluk ya da azalmış buprenorfin etkisi yaşayacaktır. Böylece özellikle yasadışı ya da yasalopiat ürünleriyle kıyaslandığında, buprenorfinin naloksonla kombinasyonunun yasadışı kullanımı tercih edilmeyecektir.
tıbbi aşamanın akabinde psikolojik tedavi en büyük önleyici tedbir aşamasını oluşturmaktadır. unutulmamalıdır ki eroinin psikolojik bağımlılığı bir ömür boyudur ve kriz aşamasından çok daha önemli ve çok daha uzun bir aşamadır. eroini bıraktıktan 20-30 yıl sonra bile (ne kadar tehlikeli olduğunu daha önce tecrübe ettikleri halde) tekrar başlanabildiği gözlenmiştir.
Damarlarımda gezinen birşey var anlamsız sen gibi
Damarıma verdiğim zehrimsin kolumdaki morluklar aslında ençok senin eserin
Her gün aldığım şırıngam gibisin
Amacın belli beni nasıl öldürebilirsin
Her gün sen diye diye zehri verdim damarlarıma
Birgün sen sanmışım zehri fazla kaçırmışım
Umut koymuştuk elimizde olmayan bişeye
Bir çocuk daha öldürdün yine kime ne
Ben senin için bosnada katliamım
Ben senin için damarımda eroinim
Sen benim için sadece zehirsin
Ve ölünceye kadar zehileyeceksin.
tedaviler, psikoloklar, maddi kayıplar, manevi yıkıntılar.... herşeye rağmen bağımlılığın assla bitmediği, her beyaz birşey gördüğünüzde aklınıza gelen... aslında aklınızdan hiç çıkmayan lanet olası madde... istiyorsun, başın dönüyor, onu arıyorsun, yok! yok! onu bulamayınca gözlerin kararıyor, bu iğrenç duygudan kurtulmak için ya onu bulacaksın ya da hayattan kopacaksın. yeter! bu acıyı çekmek ızdırap.. eline geçirdiğin ilk sivri, kesici maddeyi üzerine saplıyorsun, zaten dirençsiz olan vücut küçücük bir kan kaybından bayılıveriyor! ama senin amacın ölmektir bu nefret maddeden ebediyen kurtulmak, ölmek... yine seni biri bulur, acilen hastahaneye kaldırılırsın yine tedaviler yine yine herşey yeni baştan yaşanır!! 'yapmayın artık kurtarmayın beni. ben sadece bir keşim.. kendimden nefret ediyorum' demek istersin ama diyemezsin çünkü seni sebebsiz yere hak etmediğin halde seven insanlar vardır...
insanı yavaş yavaş o bilinen sona götüren, hergeçen gün biraz daha çökerten ve en sonunda da boktan bir tuvalet köşesinde yada olur olmadık biryerde cesedinin bulunmasıyla son bulan hayattır.
bir başalayan bir daha bırakamaz
yandıkça üşür, üşüdükçe ister
beyaz bir kabus bu
insanların gözüne her baktığında, gözlerindeki beyazı her gördüğünde o gelir aklına
belki o gözleri tekrar göremeyeceksin
belki bu akşamki çekişini kaldıramayacak küçük bedenin
seni kimler alıştırdıysa söveceksin onlara
söverek gideceksin son yolculuğna
başın dönerek uçacaksın göklere
bir beyaz uğruna sattın ömrünü
'affedin affedin affedin' diye yalvaracaksın seni sevenlere
kendini tek bir saniye bile düşünmeyeceksin
kimse üzülmesin sana, sana! senin gibi bir leşe acımasınlar isteyeceksin, habersizce gitmek isteyeceksin ama olmayacak
asıl suçlu sensin ama herkes 'o saftı, alıştıranlar utansın' diyecek.
gerçeği, bir beyaz kabus uğruna kül tablasına bastırılmış sigara gibi söndürdüğün kısa hayatını bir tek sen bileceksin...
--spoiler--
yenildin eroin ! kabul et artık...
acımasız çarmıha germiştin beni.çırılçıplak;kollarımdan,bacaklarımdan,buz gibi kapkara bir tahtaya çivilemiştin.
tutsağındım !
ama kurtuldum ! çekip kurtardım bedenimi çivilerden.
etlerim paramparça...kanlar içinde..
bana güç veren neydi biliyor musun? korkularım !
evet,evet yanlış duymadın korkularım;korkularım kırbaç oldu bana !
umrumda bile değildi ölüm...derdim seninleydi!
bir kez daha yaşayamazdım aynı utancı.
korkuların saplantıya dönüştüğü yer,bıçağın keskin yüzüdür ! biliyor muydun bunu?
o keskin yüzde,eski bölük pörçük ürküntü kırıntılarımı ezip geçen gerçek korkuyu tattım ben..
seninle yeniden yüz yüze gelmek!yeniden aynı batağa saplanmak...kolumda şırıngayla,izbe bir köşede katılıp kalmak...gencecik bedenimi,kurban niyetine önüne sermek...
işte beni,sürüklediğin açmazdan çekip çıkaran gerçek korkularım!
onları çok sevdim,dost oldum onlarla.
korkularımın kırbacında yeniden can buldum.yüzümde şaklayan her darbe,'ben'i bana biraz daha yaklaştırdı.
sancılıydı öze dönüşüm! dayandım...
önce 'ben'le barıştım.yeniden kendimi sevmeyi öğrendim.
ingilizce hero kelimesinden türemiştir. bayer firmasının 1890dı galiba bir ilaç ürtimi sırasında tesadüfen bulduğu materyel. deneme amaçlı olarak çalışanlardan birine enjekte edilip nasıl hissettiği sorulunca like a herooo diye bağırmış isimde ordan kalmış.
uzun bir süre tüm dünyada üretilmiş ama 1920lerde tüm dünyada yasaklanmış lakin 1935 e kadar türkiyede üretilmeye devam edilmiştir**haliçte eskiden feshane olan binada türkiye uzun bir müddet eroin üretmiş ve satmıştır,bu yüzdendir ki türkiye eskiden dünyadaki bütün büyük suç örgütü mensuplarını ağırlamıştır al capone nin taksimde dolaşmışlığı maxim gazinasounda eğlenmişliği vardır. god father filminde geçmemizin bir sebebi budur.
hatırlamayanalr için:vito corleone joey zazayı öldürmek ister ve türk mafya babasından yardım ister.