ermenilerin ülkenin bi çeyreğini, kürtlerin diğer çeyreğini, avrupalılarında diğer çeyreğini istemesinden sonra bize tek söylenecek şey düşen taleplerdir: (bkz: istersen bide uzanayım sikersin)
- 19 ili geri istiyoruz.
- ben de senin beynini karpuz gibi yarıp yemek istiyorum.
- tamam, ab'de görüşürüz.
- onları da kesmek istiyorum.
- ...
- öp elimi.
Ermenistan'ın yürüttüğü Dört T Planı(Tanıtım, tanınma, tazminat, toprak) göz önünde bulundurulduğunda şaşırılmaması gereken durum. ilk aşama olan 'tanıtım'ı, başta Fransa olmak üzere dünya siyasetinde söz sahibi ülkelerin desteğini almalarından da anlayabileceğimiz gibi başarıyla uyguluyorlar. 'tanınma' kısmı ise Türkiye'nin soykırım iddialarını kabul etmesine dayanıyor. Türkiye soykırım iddialarını kabul ettiğindeyse özür olarak tazminat ve toprak vermek durumunda kalacak. Sistem bu şekilde işliyor. Ayrıca ''Ermenistan'ın 19 ili 'geri' istemesi'' ibaresi akla 'Osmanlı döneminde dünyanın büyük bir kısmı Türklerin elindeydi, o zaman biz de topraklarımızı geri almayı talep edelim.' düşüncesini getirmiyor değil.
nasıl oldu da fark etmediniz, adamlar bizle Taş*ak geçiyor. bende artık ağzımı bıraktım başka bir tarafımla gülüyorum kendilerinin saçma sapan düşüncelerine. Giro Manoyan'a cevap olarak:
- peki zeki müren de bizi görecek mi ?
diye saçmalayabilirim. sonuç olarak kendisi de saçmalamış.
geçenlerde de bir yunan istanbul' u falan istemişti amk! her kafadan sikko sikko sesler çıkmaya başladı farkında mısınız?
komik istekler, yarrak alırlar, babayı alırlar gibi dalga geçip duruyoruz ama, bir şeyler dönüyor. komşularda cesaret hapı içmiş gibi bir durum mu var, yoksa bunlara bu cesareti veren başka birileri mi?
bütün istekleri kabul etsek;
doğu anadolu ve güneydoğu anadolu gidiyor,
istanbul ve çevresi de gidiyor,
karadeniz' in de bir kısmı...
her karışı kan ile alınmış bu topraklar, her karışı kan ile dolmadan kimseye verilmez.
o yüzden sevgili ermeni kardeşlerim,
halep oradaysa arşın burada, götünüz yiyorsa gelin alın.