ermenilerden özür dileyen bir kesim aydınlara (!) karşı tüm yüreğimle, tüm gücümle sarfettiğim cümledir. açmayı becerebilsem, özür dilemediğimi bariz belirten bir de site açıcam aslında. ve oraya zayıf iddialar değil, ığdır'da oba köyünde bulunan azeri vatandaşlarımızın iskeletlerinin resimlerini koyucam.
ermenilerden asla özür dilemiyorum sayın aydınlar. van'ın zeve köyünde katlettiğiniz ve aynı mezara gömdüğünüz vatandaşlarım adına sizden nefret ediyorum hatta. bilmem okumak ister misiniz sayın aydınlar ama, http://www.ermenisorunu.g...kce/katliamlar/index.html
oturduğunuz rahat koltuklardan atıp tutmak kolay. öldürülen bizim insanımız. neyin özürünü dileyeceksin ulan ? bu kadar mı şerefsiz, gurursuz adisiniz ?
hiç ığdır'a gittiniz mi? soykırım anıtını gezdiniz mi? oradaki resimlere ve belgelere baktınız mı?
iddia ediyorum bakmadınız ! ben katliamın canlı tanıklarıyla röportajlar yaptım vakti zamanında. ermeni değillerdi. çünkü katliamı gerçekleştiren taraf ermeni tarafıydı. ne yazık ki, tanık azeri bir vatandaşımızdı.
hamile bir kadının karnını deşip, oradaki bebeği dışarı çıkarıp kafasını kopararak futbol oynayanlar ermeniydi. sokaktaki çocukları toplayıp, kafası en yuvarlak olanın kafasını keserek top oynayan yine onlardı.
neyin özürünü diliyorsunuz? sikilmiş beyninizin olduğu kafanızla top oynayamadılar, bunun mu özrünü diliyorsunuz?
asla ve asla özür dilemiyorum.
hatta, üste çıkmaya çabaladıkları için nefret ediyorum ermenilerden.
herkes bilir, ermeniler ağrı dağının kendi ülkelerinin sınırları içinde olduğunu söylerler her yerde. onlara kalsa erzurum-van-ığdır-ağrı-kars çizgisindeki tüm topraklar onlarındır. milli takımlarının bile armasında ağrı dağı var.
toprağımıza göz koymuş adamlar, canımıza kast etmiş, neyin özürünü diliyorsunuz?
istanbul'da ankara'da kıçınız rahat. ya orada yaşasaydınız ? kafası kesilen çocuklar sizin ailenizden olsaydı?
neyin özürünü diliyorsunuz?
orhan pamuk ermenilerden özür diledi, ödül aldı ! bunun mu peşindesiniz? o ödülünde amına koyayım, onu verenin de. sırf dikkat çekebilmek, yaranmak adına özür dileyenin de.
gidin, ığdır'a gidin, kars'a gidin, van'a gidin. ordaki belgeleri inceleyin. mezarlara bakın. kafataslarındaki mermi izlerine bakın. o insanların türk vatandaşı olduğunu bilin, öğrenin. kıçınızdan özür dilemeyin.
ben, kendi adıma, asla ve asla ermenilerden özür dilemiyorum.
edit : başlıkta "hiçbir" değil, "hiç bir" şeklinde yazamama sebebim karakter sınırıdır. başka kusur bulamayanlara duyurulur. eksiler umrumda değil. kimlerin verdiği gayet belli. sevgili aydınlarım.
hümanist görünmek uğruna insanlıktan çıkmış bir avuç kendini aydın sayan insanın başlattığı kampanyaya verilmiş tepkidir.
ermeni çetecilerin yaptığı pislikler saymakla bitmez. özür altına imza atanlar elbette ki bunun farkındadır. amaçlarının ne olduğu ise muamma. kimine göre çağdaşlık girişimi, kimine göre barışa atılan ilk adım. hiç sordunuz mu bu halka bu şartlar altında barış istiyor musunuz diye? "en iyi türk ölü türktür" felsefesiyle yürüyen bir eğitim sistemine sahip olan ermenistan la iyi ilişkiler kurmanın bize nasıl bir faydası olacak? biri bunu açıklasaydı keşke bu adımlar atılmadan önce.
diaspora temsilcisi açıklama yaptı. ne kadar memnun olduklarını anlattı türklerin bu girişiminden. bu muydu istenen? abd de yeni başkan zaten soykırım yasasına göz kırpmışken ve yeni dönemde bu yasa tekrar gündeme gelecekken ermeni lobisinin eline bu şekil bir koz vermek hangi aklın ürünüdür?
halkımı bilinçli, kasıtlı bir şekilde katleden ermenilerden özür dilemiyorum, dileyene de saygı duymuyorum.
"asla ve hiçbir zaman" özür dilemeyeğini beyan eden kişi cümlesi. olabilir. bu vicdani bir meseledir. anasız babasız kalan ermeni çocukların acısı kimsenin yüreğini sızlatmak zorunda değildir. yalnız şöyle bir şey var ki, kimse ermenilerin yaptığı katliamları inkar etmiyor. kimse "ermeniler tertemiz, sütten çıkma ak kaşık" demiyor. ermeniler de milliyetçilik denen o bela hastalık nedeniyle kendinden olmayanı öldürmüş, yok etmiştir. kabul etmeyen şerefsizdir. ancak bunun özrü ermenilere ve onların vicdanına kalmıştır. ermeniler vicdansız davranıp önce özür dilemedi diye benim ülkem de tepkisiz mi kalacak topraklarında yaşanan bu acılara? kalmamalı bence. hrant dink öldürüldüğü gün arayan arkadaşımın "çok üzüldüm, tüm cemaatinizin acısını paylaşıyoruz" demesi gibi bir duruş bu. insancıl bir duruş. suçlu hissettiği için değil, acıyı paylaştığı için ve bunca zaman tüm bu olanlara sessiz kalındığı için. dilerim tüm katliamlar için tüm dünya halkları birbirinden özür dileme büyüklüğü ve onuruna erişebilir.
özür dilemek elbette ki erdemdir. ancak bu erdem gösterisi, beraberinde tavizler getirmeye başlarsa ben buna dur derim arkadaş. o halde madem öyle pkk'dan da özür dileyelim ne dersiniz?
yoksa bir insan olarak pkk'lı babası ölen çocuğa üzülmüyor musunuz?
ığdır, van, erzurum'da, hocalı'da yapılanları uzaylılar yaptı değil mi? ermeni değil miydi onlar? öldürenler ermeni değil miydi? neden hala bunlar görmemezlikten geliniyor? bunlara cevap vermek yerine, yazım hatalarına taktınız kafayı?
haklı bir çıkıştır. kim ne derse desin. ne özür bekliyorum, ne özür diliyorum.
bir ermeni arkdaşımından alıntıdır. kendisi ermeni hristiyandır. ailesi korkudan zamanında adlarını değiştirmiş..
" kurtuluş savaşı zamlarıymış. tabi bunları bize dedelerimiz anlattı. ermeniler doğu köy ve kasabalarında tefecilik yapıyormuş. oraların en zengin insanları ermenilermiş. köylü ve esnaf, ermenilerden borç alırlarmış. ancak bazı tefecilerin, köylülerin borçlarına karşılık onların evlerine, arsalarına ve hatta bazı yerlerde karısına ve çocuğuna el koyması üzerine gerginlikler yaşanmaya başlamış.
köylüler, istanbul'a haber göndermişler. saraya, padişaha. istanbul'dakiler o zamanlar götleri biraz sıkışık olduğu için, o zaman borç almasaydınız demişler. tan o sırada savaş patlak verince, ortalıkta kargaşa hakim olunca, millet başlamış ermeni tefecilere saldırmaya.
tabi bunlara, ermenilerin türkler alehtarı dernekler kurması eklenince halk iyice zıvanadan çıkmış. hatta arkdaşımın dedesinin babası, o derneklerden birinde görevliymiş. arkadaşımın anneannesi'nin anneannesi, çocuklarını toplayıp, köyden istanbul2a kaçmış. dedesinin babası orda öldürülmüş.
dedelerden kalma hikayelere göre, birçok türk köylüsü, ermeni kadınları, çocukları kendi evlerinde bizzat saklamış. ve hatta bu türk köylüleri, ermeni tefecileri, köylerden kovmuşlar ve sürgüne yollamışlar. tabi savaşın getirdiği kargaşadan yararlanarak."
arkdaşıma gelince. kendisi öz mü öz ermenidir ve boynunda koskocaman haç taşıyacak kadar muhafazakar hristiyandır. ailesi bu olaylar yüzünden istanbul'a kaçıp soyadlarını değiştirmişlerdir.
o bile soykırım diye birşeyin olmadığını, yaşananların, savaş sırasında yaşanan mahalli olaylar olduğunu söylüyor. anlattıklarına göre, ermeni ve türkler arasında çatışmalar yaşanmış, köylerinden kovulan ermniler olmuş ama bunların soykırımla uzaktan yakından alakası yok.
o bile bu özür dileme kampanyasına gülüp geçerken bu bizim aydınlara ne oluyor anlamak mümkün değil.
(yazdıklarımın ben uzaktan yakından alakası yoktur. tamamen arkdaşımın ağzından alıntıdır).
özür dilenecek herhangi bir durum olmadığından ötürü normal karşılanması gereken hareket.
ama ermeniler aydınlar falan siklemiyormuş lan sıkıştık köşeye iyi mi.. hayır o kıçıkırık sözde aydınlar kimin sikinde onu hala anlamış değilim. kendi çalıp kendi oynayan 2000 satılmış çıkıp özür dilemiş, millet türkiye soykırımı tanıdı havalarına giriyor. ama henüz tepki görmemişken eğlenmenize bakın canlar. savaşarak almaya gücünüzün yetmediği toprakları ancak sahtekarlıklarla tehdit edersiniz de ettiğinizle kalırsınız. size de yazık atatürk'ün önündeki yavru köpekleri photoshopla silip yerine ölü bebek resimleri monte edecek kadar sahtekar ve aciz insanların ispatı olmayan soykırımına inananlara da yazık amına koyayım.
özür dilemiyorum diyerek, hatta bunu açık açık başlık haline getirerek yazıp göstererek yanlış yaptığımı düşünen, söyleyen arkadaşların bilmesi gereken bir konu daha var ; asker de bu olaya karşı. türk askeri de özür dileme olayına karşı.
ha dersiniz ki bu beni bağlamaz. o zaman derim ki, neden özür dilediğiniz belli.
--spoiler--
Tuğgeneral Gürak, 1915 olayları için Ermenilerden özür dileme kampnyasını doğru bulmadıklarını belirterek 'Bu, zarar verici bir davranış' dedi
ANKARA - Genelkurmay Başkanlığı iletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, "Ermenilerden özür dileme kampanyası" ile ilgili, "Yapılanları kesinlikle doğru bulmuyoruz. Özür dileme yanlış olduğu kadar zarar verici sonuçlar da doğurabilecek bir davranıştır" dedi.
--spoiler--
sözde yapılan bi soykırım karşısında neyin özrünü diliyor bu kendini bile bilmeyen aydın lakabı kim tarafından verilmiş olduğu bilinmeyen vatan haini şerefsizler.böyle bir soykırım olmuş olsa milletçe hepimiz özür dilemeyi biliriz,ama mesele şu ki ortada böle bi mesele yok,kanıt yok belge yok şahit yok ama bunun aksini ıspatlayan belge dolu,hatta tarih kurumunun buyrunb arşivlerimizi açalım resti karşısında kıçı tutuşan ermeniler bizim bunu yapmaya yetecek bütçemiz yok gibi saçma bi bahaneyle olaydan sıyrılmaya çalışmıştır,şimdi olaylar böyle iken sözde bir soykırımdan özür dileyenler warsa bu kişiler benim ülkemin aydını olamaz!!! bunlar tarihini şerefini hiçe sayan satılık,bu ülkeden sürülmesi,en ağır şekilde yargılanması gereken vatan hainleridir.
iğrenilesi insanlar topluluğu olarak gördüğüm acaba bu işi yapmak için ne kadar aldılar diye bana sorduran karanlık aydınlar topluluğu.Yok yani fiyatını bilelim ona göre hareket edelim.
97 yaşındaki anneannem anlatırdı ermenilerin yaptıklarını. tarlalarını yakmışlar, çeteler oluşturup köyleri basmışlar. kadınları, çocukları evlere, camiilere doldurup yaktıklarını. sonuç olarak hani kin beslemiyorum ermenilere ama özürde dilemiyorum. biz ermeilerle yüz yıllarca barış içinde yaşadık ama nedense onlar 1850'li yıllardan sonra bu toprakları bizlerle paylaşmak istemediler. tek varis olarak gördüler kendilerini fakat anadolu kardeşliğin mekanıdır oyunu bozanı cemberin dışına atar. şimdi onlar bu cemberin dışındalar.