dünyanın her yerinde kabüllenilen ama Türkiye' de bir türlü kabul görmeyen kavimdir. Osmanlı da en sadık azınlıkken, sonrasında en azdırılan azınlık oldu. Soykırıma uğradığı doğrudur. o dönemde en şanslıları güzel olan bayanlarıydı. Neden diyecekseniz; güzel olan bayanlar katledilmiyor kendilerine karı ediliyordu. Hatta kimisinin kocası öldürülüp zorla alıkonan kadınlardır. katliyamdan kurtulanların çoğu göç etmiştir. Kalanlar ise kendilerini arap diye adlandırıp siirt, mardin, hatay gibi illerde yaşamlarını idame ettiler. yok öyle bir şey derseniz mevcut arapları bir düşünün! ticarette çok ileriler tıpkı tüccar kavmi ermeniler gibi. Ha bir de arabız diye gönüllü asimile olan şu insanlar şimdi de gönüllü türklerden olanlardır.
Kars Erzurum bölgesinde Ermeni kelimesinin bir küfür olarak söylendiği bir kelimedir. Ne kadar da iki ırk birbirinden nefret etse de kültür yaşam yemek biçimleri birbirine benzer. Ermeniler aslında Türkleri severler. Devlet büyüklerinin tarihteki bir yanlıştan dolayı bu iki ırk birbine düşman olmuştur. Yıllarca Osmanlı-Rus savaşları olmuş ama yıllar sonra bu iki ırk birbirini severken Rusların oyunundan dolayı Türk-Ermeni birbiriyle kanlı bıçaklı olmuştur. Her iki ırk ne kadar inkar etse de geçmişleri vardır ve etle tırnak gibidir ayrılmazdır.
Tüm insanlığın "adem-havva" ikilisinden ürediğini iddia eden zavallının,.aşağılama çalıştığı, hakaret etmekten büyük bir haz duyduğu, her fırsatta ezilmiş, elinden toprağı, evi, işi alınmış, müstakil devleti olmasına rağmen, vatan bildiği yurdumu terketmemiş herhangi bir yurttaştan biridir. Ancak yurdumun asıl sahibi asil türk, onu ne yurttaş olarak kabul eder ne de insan yerine koyar. Üstüne Selami tutar utanmadan "hepimiz kardeşiz, ne olursan ol gel, hoşgörü dini, önemli olan insan olmak vs." Şeklindeki cümlelerle lağım kokan faşist ağzını kamufle etmeye çalışır.
midesizlik mi desem, onursuzluk mu bilemedim ama kötü şeyler geçiyor içimden. bir ırk dünyayı karış karış dolaşıp "ühühü bizi öldürdüler" diye ağlayabilir mi yahu, bu kadar ezik ve onursuz olunabilir mi?
anadolu da türkler gelmeden önce de varolan ama şimdi olmayan halk. dikkatli bakanlar izlerini her yerde görebilir. evlerde, yollarda, dillerde, gözlerde.
anadolu da türkler gelmeden önce de varolan ve hala varolan halk. dikkatli bakanlar izlerini her yerde görebilir. evlerde, yollarda, dillerde, gözlerde.
ve bu durum bazı türklere ve bazı ermenilere rağmen devam edecektir
fransa'da pek çok konuda söz sahibi olan millet. orada sayıları çok azdır ama belki de kurnazlıkları sayesinde pek çok şeyi belirler bunlar. bunun en büyük örneği seçimler. zaten ondandır fransa'nın ermeni yalakalığı. 100 bin oy'dan fazlası.
ayrıca oradaki türk sayısı daha fazla olmasına karşın "kırmızı beyaz en büyük türkiye" demekten başka bir şey yapmadıkları için...
ülkemizde mezarında bile rahat bırakılmayan millet. malatya belediyesi "yanlışlıkla" ermeni mezarlığını yıkmış. son günlerde bu ülkede yapılan her şey "yanlışlık"la açıklanmaya başladı, bu da ne güzide bir tesadüftür bilemedim.
odada 5 türk oturuyoruz... ruslar, brezilyalılar, arjantililer, japonlar, çinliler, ispanyollar karışmış halde ama biz 5 türk oturuyoruz...
10 dakika sonra bir arkadaş daha geldi, Türkçe olarak buyur ettik, bize o kadar benziyorduki, yan komşu ayşe teyzenin ufak oğlu hüseyin sanki... türkçe anlamadı, ortak dilde kimsin dedim, adını söyledi, peki nerelisin dedim... ermenistan dedi... ne yapacağımı bilemedim, derin bir nefes aldım... bize çok benziyorsun dedim, aynı yurdun insanıyız dedi... çok öfke vardı az merak... samimi hiç olmadık ama bir birimizi anlamaya çalıştık... acaba fiziklerimiz ters olsaydı yani o pehlivan ben cücük olsaydım ezer miydi?
bu gün nothinghill tadında bir pazar pazarında bir yere rasladım hoşuma gitti girişimci yanım dürttü, bir alan nasıl kiralanır merak ettim.
pazarı iki kere gezdim, bize benzeyen bir delikanlının yanına yanaştım... konuştuk, aksanı farklıydı ama türk aksanı yoktu, nerelisin dedim, köküm ermenistan dedi... elini uzattı sen nerelisin dedi, gülümsedim... türkiye dedim... yüzü düştü, farklı bir gülümseme aldı yüzünü, 200 yıllık hikayeyi bir anda okudum yüzünden... ellerimiz havada kalmadı ama aramızdaki uçurum 200 yıllıktı...
bunları neden yazdım, bundan 2 yıl önce bu ulusa nefret beslerken şimdi acıyorum...
lakin onlar kadar ne organizeyiz nede azimli...
amerikadayer etmişler, biz ise malesef hiö olarak kalmışız... bireysel duruşlerımız dışında hiç bir duruşumuz yok... omurgasız kalmışız...
Benim için senegal vatandaşından farksızdır. Notr yani. Tarihte pek çok olay yaşanmıştır. Bizimle savaşanları, ihanet edenleri, sevmeyenleri sayarsak kaç ülke dost çıkacak ki ? Bu bütün devletler için böyledir. insana ırkından dolayı değil kendi kişilik ve kapasitesi açısından yani hayatında tuttuğu yere göre değer biçilmesi taraftarıyım. Ermeni tanımadım henüz. Olur da tanışırsak benim dostluk kapım herkese açık.
ermeniler osmanlıda yönetime etki edecek önemli köşe başlarında görev almışlardır. ticarette zenginleşerek çocuklarına avrupada eğitim aldırmışlar ve bu çocuklar osmanlıya döndüklerinde "milli hedeflerden" bahsetmeye başlamışlardır. bir süre sonra ihtilal komiteleri kurarark halkı kışkırtmaya başladılar. berlin kongresinde ingilterenin desteğini alarak daha da hırçınlaşmışlardır. bu hırçınlıkları sert bir şekilde bastırılmıştır. ermeniler bu bastırmaya cevap olması için ikinci abdülhamit'e suikast girişiminde bulunsalarda başarılı olamıyorlar.
1890 lardan sonra sorun iyice artmaya başlıyor, 1915 lere gelindiğinde ermeni komitecileri -rusyanında desteğiyle- osmanlıya karşı savaşmak için bir birlik kuruyor ve osmanlıya karşı savaşmaya başlıyor. bölge köylerini basarak insanları öldürüyorlar, ruslara bölgede rehberlik ediyorlar. bütün bu gelişmeler karşısında osmanlı 1915 tehcir yasasını çıkartıyor. 27 mayıs 1915 te savaş halinde devlete karşı gelenler için çıkartılan "sevk ve iskan kanunu" uygulanmaya başlayınca 422.758 ermeni kuzey suriye ve ıraka gönderiliyor. 32.766 ermeni ise sivas, kayseri, adana başlıca olmak üzere birkaç ilde kalıyor. bu sevk sırasında hastalıklardan, bölge aşiretlerin saldırılarından dolayı ölen ermeniler olmuştur. ülkenin içinde bulunduğu savaş koşulları da düşünüldüğünde sevkiyatın sıkıntılı olması muhtemeldir. prof. justin mccarthy yaptığı araştırmasında "bu isyanlarda ve tehcir sırasında ermeniler kadar türklerde öldürülmüştür" diyerek durumu açıklamıştır.
ermeniler neden 24 nisan 1915 i "ermeni soykırımı yıldönümü" olarak kabul eder?
osmanlının tehcir yasasını çıkarttığı tarih 27 mayıs 1915 olmasına rağmen ermenilerin kabul ettiği 24 nisan 1915 hayli ilginçtir. 24 nisan 1915 tarihinde ermeni komiteleri kaptatılarak 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır.