sözlükte ve sokakta sık sık karşılaştığımız bu düşmanlık türü, ülkemizin ta kuruluşundan itibaren devlet tarafından pompalanan, özellikle 40'lı ve 50'li yıllardan sonra gericiliğin siyasal anlamda güçlendirilmesiyle günümüze kadar sürdürülen bir gelenektir.
özünde, cumhuriyetin sınıfsal (burjuva) yönü gereği, toplumu kontrol altında tutabilmek için tektipleştirmek, yani türkleştirmek ve sünnileştirmek güdüsü yatar. bu amaç için katliamlar, linçler, cinayetler işlenir, kampanyalar düzenlenir. partiler kurdurulur.
sözlükte de sokaktaki gerçeğin yansıması olarak görülen bu ayrımcı görüşün karşısına ancak, ülkemizde ve dünyada halkların eşitliğini ve kardeşliğini tesis etmek için mücadele eden sol ideoloji ile, solun değerleriyle karşı çıkılabilir.
