1915 yılında çıkarılan tehcir (göç) kanunu rus işgaliyle birlikte ermenilerin doğu anadoluda büyük bir katliama girişmesi sonucunda osmanlı hükümetinin bu katliamı önlemek amacıyla hazırlamış olduğu kanundur. bu kanun sonucunda ermeniler suriye dolaylarında zorunlu göçe tabi tutuldu. bu zorunlu göçe karşı koyan ermenilere osmanlı da zamanında katliam yapmıştır fakat haklılık payını gösteren bir rapor vardır ortada.25 eylül 1919'da general harbord'un ermeni sorunu nedeniyle hazırladığı rapora göre doğu anadolu'da ermeniler azınlıktadır, türk nüfusu daha çoktur. ki bu da türklerin haklılığını tüm kamuoyuna duyurmuş bir rapordur. ermeniler kendilerinin azınlık olduğu topraklarda devlet kurmaya çalışırken osmanlının elleri armut toplamayacaktı. karşılıklı katliamlar vardır fakat önemli olan haklılık payımızdır.
olmayan katliamın, olmayan kanıtlarının gerçekliğidir.
kanıt diye ileri sürülenler, emperyalist devletlerin gizli amaçlarına hizmet etmesi için kasıtlı yazılmış bir kaç kitaptan başka hiç bir şey değildir.
kanıtların kaynağı diye gösterilen " mavi kitap" ortadoğu ve kafkasyayı sürekli bir kaos içinde bırakmak isteyen ingiltere- mı6 tarafından yazdırılıyor.
ama ermenilerin türklere yaptığı katliamın kanıtı işte burada. hem de katliamı yaşayan birisi canlı ve anlatıyor:
çatışmalar, toplu mezarlar karşılıklıdır ve bunlar iki milletin birbirine yaptığı katliamlardır. buradan sonuç çıkmaz, kasılmasın boşuna. ancak soykırıma en büyük delil, sıcak bölgede olmayan ermenilerin de tehcire tabi tutulmasıdır. yani biri çıkar diyebilir ki ''edirne'deki ermeni nin suçu neydi?'' ha bizde deriz ki bu adamlar beyin takımıydı, ayrıca osmanlı hükümeti fal baktıramazdı ya, bu terörist mi değil mi diye.