katliam, kirim demektir. yani soykirim, katliamin ozel bir cesididir, ve katliam soykirimi kapsar. bu nedenle ermeni soykirimi yoktur, katliami vardir demek mantiksizdir. biri varsa digeri de vardir, yoksa digeri de yoktur.
koskoca ve kadim bir milletin topraklarından katledilerek sürülmesini, tecavüze ve soyguna uğramasını anlamanın kelimelere hapsedilmeyeceğini, öncelikle vicdan sahibi bir insan olmanın gerekliliğini bir kez daha anımsatan apolojist bir söz.
tarihte çok büyük bir yere, edebiyatta değeri tartışılmayacak kadar iyi olan eserlere, bilimde de mükemmel buluşlara sahip kadim ve büyük bir millet olan ermenilerin, kendi öz topraklarından sürülmesi ve katledilmesi olayıdır. gerçek midir, değil midir, bilemem. doğru olsa da gurur duyuyorum, yalan olsa da.
(bkz: ybsg)
Artık aynı mevzuların dönüp dolaşmasından gına geldi.
Tanım: ermeni soykırımı yoktur ermeni katliamı vardır cümlesi anlatım bozukluğudur.
- yalandır.
- katliamın olduğu yerde dolaylı olarak soykırım da vardır.
- bu konulardan bıkmayanlar da vardır.
soykırımın olduğunu iddia edenlerin kaçı 1915 olayları uzerinde bilgi sahibidir , soykırımın anlamını biliyorlar mıdır? ermenilerin varlığından rahatsız olsa katletmek için 600 yıllık tarihinde en güçsüz olduğu dönemimi seçer? ermeniler neden millet-i sadıka diye anılırken techire maruz kalmışlardır? bunun sebebi erkekleri askerde olan köyleri çetelerle basıp çoluk çocuk,kadın , yaşlı ne varsa katletmeleri olabilirmi? techirde hayatını kaybeden ermeni vatandaşlarımızın sayısı kaçtır? iki taraftanda ölümlerin olduğu bu olaylara soykırım diyende 100 gram akıl var mıdır? tarafsız olarak bakmak isteyenler arşivlere bakmışlar mıdır?
benim dusuncemdir. ermenilerin basina gelen sey, bir hukuk kavrami olarak 'soykirim' ifadesiyle ortusmez, zaten hukuk da geriye yuruyen bir sey degildir.
gercek olan, 1915'te anadolunun dort bir yanindaki ermenilerin, dogu anadoludaki bir kisim ermeninin faaliyetleri gerekce gosterilerek, suriye collerine dogru zorla surulmeleri ve yollarda katledilmeleridir. gercek, ermeni katliamidir.
yurt savaş halindeyken, ermenilerin hayatını kurtarmak için o toprakları boşaltan insanların ölmesine katliam mı denir? (bkz: yuh diyorum sayın seyirciler.)
bu millet öyle bir millet ki; kendisiyle dost olan herkesi sever, dini, dili, rengi ne olursa olsun kendine saygı duyuyorsa, o da ona saygı duyar.
sırf müslüman olduğu için muhammed ali'nin maçını gece gece uykusuz dinler.
namus der, şeref der, başka da bir bok demez.
ama bozguncuyu hiç sevmez. emin millet deyip güvendiği insanların kalleşlik yapmasını affetmez. erzurum'da, bayburt'ta, kars'ta, ığdır'da analarını bacılarını kesen insanlara tolerans tanımaz.
buna ister katliam deyin, isterse başka bir halt. ama bu millet kısas'a kısas gider.
bu millet yalakalarıda sevmez. sırf isim yapmak için haçlıların kıçını yalayanlardan iğrenir.
bu millet müslümanım deyip müslüman'a kurşun sıkan, bozgunculuk çıkarıp hilali yırtan, kafirle iş birliği yapıp beraber yaşadığı müslümanları katleden sonrada katlettiği müslümanlarının kanı üzerinden sözde devlet kuran, her fırsatta beraber yaşadığı insanları satan kişileride sevmez.
bunlara destek verip, ümmedi muhammedi utandıran, her fırsatta kafire övgüler dizen kişilikleride sevmez.
savaş'ı cihad olan, arnavutluk'tan tut bütün ortadoğu ve arap yarımadasını geç, afganistan kırlarından, pakistan dağlarında, kuzey afrikanın çöllerine kadar bu millet var.
artık karakter özelliğimi olmuş nedendir, çoğunun bayrağında hilal var.
böyleyiz biz, çünkü hepimiz biriz. şer taşıyan fitneler ne kadar beynimizi sulandırmaya çalışsada değişemeyiz. hadis'ten, ayet'ten dönemeyiz.
afganistan'da silahsız gezeriz, tunus'ta muhabbet ederiz, suriye'den gelin alır, iran'dan çeyizini getirtiriz.
arnavut akif'in dediği gibi ''bir hilal uğruna ya rab! ne güneşler batıyor''
biz böyle bir milletiz işte. istanbul kafirin eline düşmesin diye, kendi memleketimiz avusturya-macaristan imparatorluğuna hibe edildiği halde, taa bosnadan, arnavutluktan, kosovadan; çanakkaleye geliriz.
memleketimi ingiliz işgal ettiği halde, bağdat'tan, kerkük'ten anadoluya yetişiriz.
ingiliz sömürge edip, osmanlıya ateş edin dediği halde, müslüman'a kurşun sıkmam deyip, rest çekeriz.
magribi osmanlıya yamuk yaptı diye, yıllarca komşumuzu affetmez ''ebrehenin soyu'' deyip dalga geçeriz.
israil'de üstümüze kurşun yağarken, yeşil, siyah, kırmızı, beyaz bayrağımızın kırmızı bölmüne bir ay yıldız ekleriz.
yarışmalarda bir birimize oy veririz. birbirimizin takımlarını destekleriz. milli marşlarımızda hep birlikte ayağa kalkar söyleriz.
şimdi bize ister katliamcı de, istersen deli. yine de bozguncuları sevmeyiz.
yanlış olan önermedir. bu söylenenlerden ikisi de yoktur. gerçek olan misak-ı milli sınırları için "zorunlu göç" vardır ve sadece ermeniler için geçerli değildir.
bence bu konuda başvurulacak tek kişi Ermenistan ın kurucu devlet başkanıdır ve şunu demiştir ; Biz osmanlıyla savaş içerisindeydik ve ölen ermeniler sadece osmanlıyla savaşan ermenilerdir. Bu konuşma meclis açılış konuşması içerisinde geçmekte olan bir kesittir.
ayrıca : ABD Başkanı Ronald Reagan ın hukuk danışmanlığını yapan Bruce Fein, sözde Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirdi. Ermenilerin bu iddialarının son derece asılsız olduğunu belirten Fein, Reagan ın başkan olduğu de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini söyledi. işte sözde Ermeni soykırımı konusunda Fein in açıklamaları:
Osmanlı imparatorluğu nun azınlıklara karşı müthiş sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü.
Ermeni terör çeteleri I. Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlıları öldürdü. Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarının ise 500 bin civarında olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Burada asıl önemli konu, Ermenilerin ihanetidir. Osmanlı da kendisini savundu. Özellikle ABD de yaşayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük getiri sağlıyor. ABD yönetimi de büyük paralar döndüğü için Ermenileri karşısına almak istemiyor. Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini açmıyor. Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile dönen getirimi kaybetmek istemiyorlar. Arşivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak.