Kendisi Zorunlu göç sırasında göç eden kafilelerden türkler tarafından zorla alınıp nikah edilen kızlardan biridir. Anlattığına göre göç sırasında görevli olan eli baltalı askerler (osmanlı askeri) çoğunlukla erkekleri teker teker kafileden ayırıp uzak bir yere götürür Ve tek başına dönerlerdi. Götürülen ermenilerden de hiçbir zaman haber alınamamıştır.
Bu rivayeti babaannem babama, babam da bana anlatmıştır. Doğru mudur bilemem...
bi siktirgit entellerinin hümanıst yaklaşımlarından nemalanan yalandır, uydurmadır. ermenilerin öldürdüğü, işkence ettiği insanları yok saymaktır. o hümanist(!) sümüklü entellerin ermenilerin işkecelerinde ölenleri hiç yerine koyması ne kadar dikkate şayan olmadıklarını destekler niteliktedir.
doğruluğu kanıtlanabilirse özür dilenmesi gereken bir durumdur.
yalnız, klişe olacak ama üniversitedeyken tarih bilgisi çok gelişkin bir ermeni arkadaşım vardı. (bkz: benim ermeni arkadaşım da var) ben, ermeni soykırı konusunda bir karara varmakta nötr kaldığım için, onun fikrini almak istemiştim. "sen soykırım konusunda ne düşünüyorsun var mı yok mu" diye sorduğumda, "öyle bir şey olduğuna inanmıyorum" demişti. savunmaları da daha çok türk tarihçilerin anlattığı yöndeydi ve hayır asimile olmamıştı.
Osmanlı Devleti 600 sene boyunca soykırım yapmayacak (ki yapsa dünyanın ruhu duymadan delilleri yok edebileceği bir fatih bir kanuni bir yavuz dönemleri var), kalkacak tüm dünyanın parçalamak için üzerine çullandığı bir zamanda soykırım yapacak, bu saçmalığa inanmak ahmaklığın daniskasıdır.
yapılmış olsa dahi suç türkiyenin üzerine atılmamalı. 1915 de türkiye cumhuriyeti diye devlet yoktu.* tüm batılı devlet ve bir çok uluslararası kurum soykırım olarak tanıyor. ona değinmeyeceğim. ne yapıldı diyorum nede yapılmadı.
soykırım yapmış bir millet olsaydık, kimse karşımıza geçip de konuşamazdı korkudan.
zararsız bir millet olduğumuzu bildiklerinden üstümüze geliyorlar her taraftan!
Bu Ermeni soykırımı laflarının hepsinin altında, Osmanlı kırk cephede varlık mücadelesi verirken bunu fırsat bilip, 'müslüman düşmanlığı' paydasında müslüman-Türk köylerini basıp çoluk çocuğu, kadınları ve geride kalmış yaşlıları katleden Ermeni çetelerinin hiç beklemediği bir şekilde karşı saldırıya uğrayıp köpek gibi gebertilmelerinin kuyruk acısı vardır. Onlar Türkleri ahırlara doldurup yakarken bu soykırımın yanlarına kar kalacağına o kadar inamışlardı ki hayal kırıklıkları hayalleri kadar büyük oldu.
Abd'den gelen gözlemci bile daha fazla Türk ölmüştür diye rapor yazmış. Ermeni savını destekleyen uydurmalar dışında hiçbir şey yok.
Siz alçak duygu sömürülerinizle dünyayı aldatmaya devam ededurun biz daha da güçlenerek geliyoruz. Yarınlar bizim, aç köpekler gibi yaşayan Ermenistan sizin.
''soykırımı ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; [ve] çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi. şeklinde tanımlar'' kısacası sistematik bir şekilde bir topluma veya gruba karşı yapılan şiddete denir
yaşanmış büyük acılardan biridir. hala belge belge diye ağlayan adamlar var. git vana diyarbakıra bir dinle ordaki yaşlı dedeleri neler anlatıyorlar o tarihlere tanıklık etmiş yada babasından dinlemiş dedeler var. burda hala yusuf halaçoğluluk yapıyorsunuz. bana (Ermeni Kilisesinin vergi kayıtlarına dayalı 1912-1913 istatistiğine göre bu sayı 1.914.000) olan bu kadar ermeninin tehcir sonrası nüfus sayımında 914bin fark olmasını ve bu kadar insanın nereye gittiğini biri anlatsın. ayrıca insan hayatını rakamlarla değerlendirmek hangi ideolojinin ürünüdür? http://www.haberturk.com/...9119-tehcir-farki-972-bin
türkçe ve tarih özürlü yazarımsının saçmalamalarıdır.
sen önce türkçe kullanmayı öğren, sonra soykırım, ihanet işleriyle uğraşırsın.
--spoiler--
dönemin din adamları bizzat olayın gerçekleşmesinde müelliftir.
--spoiler--
müellif, arapça sözcük, türkçe anlamı: yazar.
şimdi o insanüstü cümleye bir daha bakalım: " dönemin din adamları olayın gerçekleşmesinde yazardırlar." türkçe'de gösterdiği üstün başarıdan dolayı arkadaşımıza kocaman bir alkış gelsin...
Türkiye konuyla alakalı Osmanlı ve yabancı menşeyli binlerce kaynağı ortaya koyup işin aslını anlatırken soykırım olmuştur diyenlerse hep böyle 'kabul edin yaptınız işte' demekten öteye gidemiyor. Bazısı, biraz utandığından olsa gerek, savunduğu şeye birkaç yaşayan tanığı göz önüne getirerek dayanak bulmaya çalışıyor. Oysa biz kimse ölmedi demiyoruz, söylediğimiz şey evet acılar ne yazık ki yaşandı, ölenler oldu ama Ermeni kadar Türk de öldü ve Ermeniler soykırım niyetiyle katliama tabi tutulmadı.
dünyada yapılan diğer soykırımlar gibi bunun da lanetlenmesi gerekir. fransa cezayirlilere yaptıklarıyla naziler de yahudilere yaptıklarıyla nasıl yüzleşmişlerse türkiye'nin de bu kara lekeden bir an önce kurtulması gerekir.
özdedir. bu soykırım muhabbetini nedense hep ankaranın doğusuna gitmemiş adamlar yapıyor. doğuda bu felaketin hala izleri bulunmakta hala insanların hafızalarında ama kimse tenezzül edip bu insanlara sormuyor. neden acaba?
