ermeni soykırımı diyenlerin görmedikleri gerçekler

entry5 galeri0
    ?.
  1. ermeni soykırımı iddalarına inanan bir çok insanımız mevcuttur. bugün fransa devlet televizyonunda dahi kızıl kimmerler'in güneydoğu asya'da yaptıkları soykırım resimleri gösterilerek ermeni soykırımı adı altında yayımlanmaktadır.

    sizinle şimdi ermenistan'ın ilk başbakanının ermeni soykırımı hakkında kitaplarından birisinde yazdığı bir metni sunacağım.

    Buyrun:

    "...Biz kayıtsız şartsız Rusya'ya yönelmiş durumdaydık. Herhangi bir gerekçe yokken zafer havasına kapılmıştık, sadakatimiz, çalişmalarımız ve yardımlarımız karşılığında Çar Hükümetinin (Güney Kafkas Ermenistan'ı ile Türkiye'nin Ermeni Eyaletlerinden oluşan) Ermenistan'ın bağımsızlığını bize armağan edeceğinden emindik. Aklımız dumanlanmıştı. Biz kendi isteklerimizi başkalarına izafe ederek, sorumsuz kişilerin boş sözlerine büyük önem vererek , kendimize yaptığımız hipnozun etkisiyle, gerçekleri anlayamadık. Ve hayallere kapıldık...

    1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tabi tutuldu, kitlesel sürgünler ve baskınlar gerçekleştirildi. Bütün bunlar Ermeni meselesine ölümcül bir darbe vurdu. Tarihsel Ermenistan'ın, bize devreden gelenekler ve Avrupa diplomasisinin vaatleri doğrultusunda, bağımsızlığımızın temelini oluşturması gereken bölgeleri boşaltıldı, Ermeni vilayetleri Ermenisiz kaldı.

    Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır, sonradan da anlaşıldığı üzere, Türkiye'de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından bu yöntem en kesin ve uygun bir yöntemdi..."

    Ovanes Kaçaznuni "taşnak partisinin yapacağı bir şey yok" adlı kitabından alıntıdır.

    1- bugün türkiye topraklarında bir tane dahi toplu ermeni mezarı çıkmamıştır.

    2- bulunan toplu mezarlardan kur-an'ı kerim'ler, tespihler ve seccadeler ayrıca türk bayrakları çıkmaktadır.

    3- Yapılan kafatası araştırmalarında da antropolojik olarak çıkarılan iskeletlerin türk nüfusa ait olduğu ayrıyetten kanıtlanmıştır.

    4- ermeniler 1895 yılında tam 26 doğu ilinde isyan çıkararak onbinlerce türkü katletmiştir.

    5- birinci dünya savaşı sırasında sadece bakü'de 50 bin türk öldürülmüştür.

    6- ermeni soykırımı iddalarının olduğu dönemde yani soykırımın gerçekleştiğini iddaa ettikleri dönemde bir çok ermeni yönetici vardır. bu dahi soykırım olmadığına bir kanıttır.

    7- tehcir kararına ve ayrıca tehcir edilecek ermenilere tahsis edilen bütçe payına dair belgeler vardır. talat paşa bu konuyla özellikle ilgilenmiştir.

    bu 7 maddenin haricinde şimdi sizinle prof. dr. necip hablemitoğlu'nun bir yazısını yazacağım. bu yazı türklere kırım'da yapılan soykırımı anlatmaktadır. bugün ermeni soykırımı diye ötenler acaba bu soykırımdan neden bash etmemekteler?

    Kırım Türklerine uygulanan soy kırımdan kısa bir alıntıdır

    Zalim rus'ların, çoluk çocuk demeden katlettiği Kırım Türklerinin hazin hikayesi.

    ikinci Dünya Savaşının sürdüğü dönemlerde Kırım Türklerinin acıları katlanarak çoğaldı. Savaş sonunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) Devlet Başkanı Stalin Rus olmayan milletlerin sürgün kararını müzakere edilerek karara bağlanmıştır. Stalin Kırım Türklerinin savaş sırasında Almanlarla işbirliği yaptığını iddia ederek top yekûn sürgüne gönderilmesini emreder. 18 Mayıs 1944 gecesi gelen emirin ardından 100 binin üzerinde soydaşımız katledilmiştir.

    Stalinin emri Kırım Türklerine iletilir. 15 dakikada içerisinde, evlerinden hiçbir eşyayı almaksızın, bulundukları şehrin meydanında toplanmaları istenir. Evini terk etmek istemeyenler zorla götürülür. Direnenler, dipçik darbeleriyle hemen oracıkta öldürülür. Sağ kalan Kırım Türkleri hayvan taşınmasında kullanılan tren vagonlarına, âdeta istif eder gibi yerleştirildiler. iki ay süren bu zor yolculukta çok sayıda insan öldü. Ölüm sebebi susuzluk, hastalık, açlık, havasızlık, ve pislikti. ilk göç ettirilenler eşler, çocuklar ve yaşlı insanlardı; erkekler savaşa devam ettikleri için onlar daha sonra göce tabi tutulacaklardı. Dayanamayıp yolda can verenlerin gömülmesine bile izin yoktu , cesetlerini dışarı çıkartamazlar yaşayanların arasında çürürdü, ancak kısa molalarda demiryolu hattı üzerine bırakırlardı. insanlar havasızlıktan boğuluyor, bir çokları da akıllarını kaybediyordu.

    Kırım Türkleri Ural, Sibirya, Kazakistan, Özbekistan, Orta Asyanın binlerce kilometre içlerine naklediliyorlardı. Sürgün işlemleri tamamlanınca hayatta kalmayı başarabilenler ulaştıkları yerlerdeki kötü şartlar altındaki hayata dayanamadılar. Açlık, sıtma, verem ve diğer hastalıklar sebebiyle ilk altı ay içerisinde de yarısı ölür, kalanların ise bulundukları yerleşim alanının dışına çıkmaları yasaktır. izinsiz çıkanların cezası yirmi beş yıl mahkumiyetti. Eğitim görmeleri engelleniyor, kültürlerini korumalarına izin verilmiyordu. Kırım şivesiyle konuşanlar, şarkı-türkü söyleyenler cezalandırılıyordu. Adeta açık hava hapishanesi şartlarında yaşamaya mahkûm edilmişlerdi.

    Bütün Türkleri ayrı ayrı yerlere sürerek aralarındaki iletişimi koparıp direnişi kırıp parçalamaktı amaçları. 1956 yılına kadar bu zor koşullar altında yaşamlarını sürdürerek, ülkenin ahalisi içinde erimeyerek milli benliklerini korumayı bilmişlerdir.

    Sürgünün ardından Kırımın Arabat bölgesinde bir köyde, 150 civarında Türkün unutulduğu anlaşıldığında Stalinden gelen emir şöyleydi Bunların işini 24 saat içerisinde bitirin Emir yerine getirildi: Bebek, ihtiyar ve genç... köy halkı, küçücük bir tekneye dolduruldu. Tekne, kıyıdan bir-kaç mil açılınca batırıldı. Karadeniz;in hırçın dalgaları soydaşlarımıza mezar olmuştu.

    Kırımlıların dışında aynı akıbete uğrayan diğer milletler şöyledir, Kalmuk, Çeçen-inguş, Volga-Germen, Kabartay-Balkar, ve Karaçaylılar da sürgüne tabi tutulmuşlardır.

    Sovyet Hükümetleri tarafından Kırım Türkleri ve diğer halkların halen bulundukları yerler, ısrarla gizli tutulmaktadır ve dünya kamuoyundan da büyük bir maharetle de yıllarca gizlenmiştir.

    5 Eylül 1967 tarihli kararname ile Kırım Türklerinin itibarının iade edilmesine karar verildi. Bundan cesaret alan Kırım Türkleri, kitleler halinde vatana döndüler ama bunun aldatmaca olduğunu ve yerleşme izinlerinin olmadığını, görünce tekrar geri dönmek zorunda kaldılar.

    Kırım Türklerinin millî mücadelesi, kitle hareketine dönüşmüştü. Miting ve protesto toplantıları düzenlendi. Toplantılara katılanlar ağır şekilde cezalandırıldı. 23 Nisan 1978 günü Musa Mahmut isimli bir Türk, soydaşlarına yapılan haksızlığı protesto etmek için kendisini yakarak intihar etti. Kırım Türklerinin efsaneleşen lideri Abdülcemil Mustafa Kırımoğlu hapse mahkûm edildi. Moskova gösterilerinden sonra, SSCByi yönetimi, Kırım Türklerinin haksız yere suçladıklarını anlamış vatana ihanet suçlarını kaldırmıştır.
    Sovyet hükümetinin Kırım Türklerini vatanlarından uzak tutmak için gösterdikleri gayretlerin hepsi boşa çıkıyordu. Onlara sunulan yeni vatan seçeneği kabul görmemiş anavatanlarına dönme kararlılığından asla taviz vermemişlerdi.

    1990 yılının Temmuz ayında VATANA DÖNÜŞ izin çıktı. Kırım Türklerinden bir grup, 2-3 ay süren çileli yolculuktan sonra ata yurduna dönmüşlerdir. 1944de ayrılırken üzerlerindeki elbiselerden ve gönüllerindeki vatan aşkından başka hiçbir şeyleri yoktu. Dönüşte; ceplerinde diplomaları, altlarında arabaları, cüzdanlarında az veya çokça bir paraları vardı, meslek sahibi olarak dönmüşlerdir. 15 dakikada terk ettikleri evlerine Ruslar yerleştirilmişti, hükümet de ev ve toprak vermediği için birçoğu vatana döndükten sonra aylarca naylondan yapılmış çadırlarda yaşadılar. imkânı olanlar kendi evlerini kendileri inşa ettiler. Olmayanlar, zor şartlar altında, fakat vatanda olmanın huzuru içerisinde yaşamaya çalışıyorlardı. Sürgünden dönenlerin sayısı 260.000 civarındadır. Daha bir o kadarı dönüş izni bekliyor ve imkân arıyorlar.

    SSCB'nin dağılmasından sonra Kırım, Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında çıbanbaşı olmuştur. 1774 yılında Osmanlı imparatorluğundan koparılan Kırım Türkleri, bugün Ukrayna sınırları içinde bağımsızlık mücadelesi devam etmektedir. Dönüş yapan Kırım Türklerinin 50-60 bin kadarı Ukrayna vatandaşlığı hakkını elde etmiştir. Bugün büyük bir bölümü ise, Özbekistan vatandaşı durumundadırlar. Efendi değiştirerek yeni esaret zincirleri takmak değil, milli istikbale kavuşmaktı amaçları. işte bu yüzden son Kırım Türkünün de anayurduna dönmeden, Kırım’ın gelecekteki durumunu belirlemek zor görülüyordu.

    Kırım Türkleri; büyük önderleri Gaspıralı ismail Beyin söylemi ile Dilde, fikirde ve işte birlik sağlayabilirlerse, arzuladıkları çözüme ulaşabilirlerdi.

    Tarihte olduğu gibi ve halende devam eden Türklere karşı yapılan katliamlar incelendiğinde bütün belgeler karşılaştırıldığında esas katliamlara kimlerin maruz kaldığı çok net görülecektir. insanların eşitliğine ve halkların kardeşliğine dayandığını iddia eden Sosyalizm bu şartları ne yazık ki Slav ırkı için geçerli sayıyor.

    Kırım da, Balkanlar da, Kafkaslar da, Azerbaycan da, Irak da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yaşanan katliamlar gerçek bir soykırımdır. Soykırımların baş aktörü kim olursa olsun, Emperyalizmin sahnelediği bu oyun yayılmacı ve istilacı politikaların çirkin bir yüzü ve büyük bir insanlık suçudur. istilacı sömürgen anlayış, çıkarları uğruna ırkları yok etmekten çekinmez. Ulus Devletlerin bu gerçeklerin ışığında ve zaman zaman ülkemize yapılan dayanaksız suçlamaların karşısında onurlu bir politika izlememiz gerektiğine inanıyoruz.

    Kaynak: Kırımda Türk Soykırımı
    Dr. Necip Hablemitoğlu

    yazımı mustafa kemal atatürk'ün bir sözüyle bitirmek istiyorum.

    "tariy yapmak tarih yazmak kadar mühimdir. eğer yazan yapana sadık kalmazsa hakikat içinden çıkılmaz bir hal alır."

    mustafa kemal atatürk.
    7 ...
  2. ?.
  3. ilk baştaki kırım soykırımıyla alakalı alıntıda yer alan yazım hatalarından dolayı özür dilerim. elimden geldiğince düzelttim.

    ilgili başlıklar : (bkz: hocalı katliamı)
    0 ...
  4. ?.
  5. 915.000 ermeni nereye gitti diye başlıkların açıldığı konu. kendilerine bu başlığı okumalarını tavsiye ediyorum.

    başlığı canlandırmanın zamanı geldi gibi duruyor.
    0 ...
  6. ?.
  7. Kabul edildiği durumda paranın kendi ceplerinden çıkacağı gerçeği. Türkiye üzerine yükleyecekleri tazminatı zaten Talat paşa karşılıyacak, değil?
    0 ...
  8. 0.
  9. Ermeni soykırımı yok diyenlerin görmedikleri gerçeklerle beraber ortaya dökülmesini dilediğim gerçeklerdir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük