PKK ile mücadele yanlış mecralarda yapılıyor. Mesela... TSK PKK'nın Kuzey Irak'ta yuvalandığını söyleyerek sınıra asker yığdı ve Kuzey Irak'a girmek istiyor. Bütün bunlar yapılırken PKK Ankara'da, Tunceli'de eylem yapıyor.
Kuzey Irak'taki teröristler eğer sınırı geçemezlerse Türkiye'ye nasıl bir zarar verebilirler ki? Ne kadar uzun, ne kadar dağlık ne kadar çetrefil olursa olsun, etten duvar örülür yine o sınırdan kuş uçurtulmaz... PKK Kuzey Irak'ta olabilir. Peki karakollarımızı Kuzey Irak'tan geçip mi vuruyorlar? Türk ordusu sınıra yığınak yapmışken PKK'lı teröristler nasıl Türkiye'ye sızıyor? Oradan kuş uçurtmamaları lazım. Silahsa silah, paraysa para, uçaksa uçak, helikopterse helikopter, askerse asker...
Eksik olan nedir? Niye 30 yıldır bu bela yüreğimizi yakıyor, niye engellenemiyor, neden neden? Bunlardan birinci sebep subay kadrosunun asıl görevi olan bu işlerden çok siyasetle, iç siyasetle uğraşması, dolayısı ile gerçek görevine gerektiği gibi odaklanamamasıdır. Bu en önemli sebeptir.
Askerin kafasındaki tehdit sıralaması ne yazık ki farklıdır ve bu sıralama ne yazık ki yanlıştır. Bunun yanlış olduğunu 25 yıldır anlamamalarını anlamak mümkün değil. Bu arada PKK belasının 12 Eylül darbesinin ürünü olduğunu unutmamak lazım! PKK ile mücadelede başarısızlık doğrudan doğruya PKK ile mücadelede kullanılan askerlerle de çok ilgili. Muharebe subay işidir. Ama erler savaştırılıyor, yedek subaylar savaştırılıyor. PKK ile mücadelede subaylarımız nerede?
Ortada mücadele planı yok. Diyarbakır'daki terörü durdurmak için Kuzey Irak'ta terörist avlamaya çalışmak da plan olmadığını gösteriyor. PKK ile savaşacak askerin bir yeri zapt edip orada düzeni sağlayacak çapta eğitimli olması gerekiyor. Hepimiz askerlik yaptık. Düzeni biliyoruz. iki aylık yanaşık düzen eğitimi... Komutana nasıl selam verilir... Her şey vatan için... sonra...
Haydi Mehmet doğuya güneydoğuya... Hâlâ ve hâlâ PKK'lı teröristlerin köpekler gibi korktuğu özel timlerin PKK mücadelesinden niçin alındığını anlamış değilim. Birinin çıkıp bunu açıklaması lazım. Bilelim yani. Madem canımızı malımızı vatan için harcıyoruz. En fazla savaşan Osman Pamukoğlu Paşa değil mi?.. En fazla öne çıkan o... Diyor ki Paşa, "PKK ile mücadele sırasında bitlendim."
Yav paşa bitlenir mi? PKK ile mücadele er muharebesi değil, Subay muharebesidir. Bölgede kaç subay vardır? Subaylarımız nerede? PKK ile mücadele de Amerika'nın PKK'ya yardım ettiğini söyleyenlere de şaşıyorum. Ediyordur. Lanet Amerika'nın içinde olmadığı pislik var mı dünyada...
Ama bir NATO ordusu nasıl oluyor da Amerika'dan şikâyet edebiliyor. Amerika Türkiye'ye de yardım ediyor. Ordumuzun elindeki silahlar nereden geliyor? Başarısızlığa mazeret bulmak kolay. Ne yazdırıyordu Çevik Bir Paşa askeri bölgelerin giriş çıkışlarına... "Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz." Birilerinin çıkıp "Bırakın mazeret aramayı, bitirin şu PKK belasını" diye kükremesi gerekiyor.
osman pamukoglu' nu en çok öne çikan oldugu için en çok savasan komutan zanneden zihniyetin diyarbakir' da terör oldugu için kuzey irak' in degil diyarbakir' in bombalanmasini istemesi gayet normaldir.sicak koltugunda arkasina yaslanip atip tutmak da bir o kadar normaldir bu zihniyet için.tahmin ediyorum ki ayni zihniyet türkiye' nin birakin güney dogusuna gitmeyi dogusuna bile gitmemistir.o daglara et yigmasi kolay olsaydi, türkiye, israil' in çöl düzlügünde yaptigi bati seriya' daki duvari on kere yapmisti.
subaylar nerede? ye gelince...evet hepsi evlerinde misil misil uyuyorlar, hatta o kadar çok uyudular ki bos bos islerle ugrasmaya basladilar; siyaset gibi...güldürmeyin yahu.
başka siyasi kuyruk acılarının depreştirdiği şehit üzerinden politika yapmanın son versiyonu sorudur.cevabı tsk nın verdiği şehit subayların mezartaşlarında yazar.
iki gündür medya ısrarla cahil halkın gözünde orduyu değersizleştirmek için uğraşmaktadır. burada asıl sorun subayların nerede olduğu değil, 20 yaşında zavallı, daha önce eli tabanca dahi tutmamış, mesleği askerlik olmayan yurdum gencinin o bölgede çatışmaların ortasında işi ne olmalı. kurun düzenli bir ordu, profesyonel askerler yetiştirin kimse size kabahat bulmasın. alıyorsun 20 yaşındaki genci dalından koparıp askere, aylarca yanaşık düzen eğitimi, komutana nasıl saygı gösterilir eğitimi veriyorsun. duran hedefe 3-5 mermi sıktırıyorsun. sonra ver elini dağlara. bu hak mı? reva mı bu yurdum gencine.
bir erini bile kaybeden subay zaten bitmiş, yıkılmıştır, o erler, kuzucuklar annelerinin emanetidir onlar için, aldıkları gibi analarının yanına göndermek boyunların borcudur, ölen subay ve astsubaylar için ise şehit mezarlıklarına gitmenizi tavsiye ederim, mutlaka şehit düşen er sayısı daha fazla olacaktır çünkü onlarca eri tek bir subay komuta etmektedir, ortaya bu fikirleri kusmak ise vatan hainliğinin alasıdır..
yamuk söze ne denir. askerler savaşıyor subaylar nerede diye sormuşlar ya. hah işte bunu soran kişimiz düşünebilmiş mi acaba? karakollara saldıranlar pkk nın ileri geleni mi, askeri mi? bir sor kendsine allah aşkına...
teröristi öldürürsen ellerinde 10 bin tane daha vardır ama, bir osman öcalan dan kaç tane daha vardır, sayın yazar. ne için yazdığını açıkla önce bir?
askerlik zeka isteyen bir şeydir. o yüzden onlar asker, sen yazarsın.
bir insan atar da bu kadar atar. daha dün ki gün mayın basarak şehit olan 4 kişiden 2 tanesi rütbeli personel diğer ikisi de er/erbaşdı. artı askere gitmeyenler ya da askerlik hakkında en ufak fikri olmayanlar bilmezler! eğer bir savaş varsa o savaş da sağ kalması gereken rütbelilerdir, zira rütbeli giderse birlik, tim, manga vs. başını yitirir ve geride kalan tüm askerlerin canı tehlikeye düşer böylelikle verilen vazife de suya düşer. bu sadece türkiye'de değil dünya üzerinde bulunan tüm orduların komuta sisteminde bulunan ve uygulanan kuraldır. ama bu yazıdan anlaşılan şudur: amaç orada öldürülen gençlerimizi düşünüyor gibi yapıp tsk 'ya laf sokmak. biz de bunu yedik ha!!!
yahu arkadaş 100 kişilik bir bölükte en fazla 3 tane rutbeli subay olur. neyin kavgasını veriyoruz. bir erin ölme ihtimali %97 iken bir subayınki %3 tür. asıl tartışılması gereken, içlerinden çoğu titrek bir ceylan olan gençlerin orada işi ne???
hem askerlik vatan borcudur , şehitlik en yüksek mertebedir diyip hem de şehit olan askerlerimizi yetiştiren subaylara dil uzatmak en kibar tabiriyle çift taraflı oynamaktır.sen profesyonel bir ordu kurmadığın sürece , ne yazık ki bu süreç uzamaya devam edecktir , ayrıca dikkat edilmesi gereken başka bir husus ise askerlerimizin hangi olaylar sonucunda şehit düştüğüdür , çarpışmada ölen askerden daha fazlasını ülke toprağına yerleştirilen mayınlar sonucu kaybetmekteyiz . terörün sona erdirilememesiyle ilgili başarısızlıkları ordunun üzerine yığmaya çalışmak , ilk olarak ülke güvenliği için hayatını tehlikeye atan askerlerimize saygısızlıktır. askerin görevi mevcut olan iç ve dış tehditlere karşı ülkeyi savunmaktır , bu tehditler ortaya çıkmadan engellemek ise siyasi oluşumların ve emniyetin görevidir.
muhtemelen batıda biryerlerde çaycılık yaparak askerlik yapmış ve hayatında hiç sıcak temas yaşamamış öküz bünyenin sorageldiği, sıcak götünü yasladığı evinden sınır hattında bizzat askerinin başında çatışmalara katılan askeri kötüleyerek genelkurmaya laf ettiğini sanması bir kenara askerliği bitince halk arasına katılacağını bildiği askeri kendince kullanıp, halkı askere karşı ayaklandırma amacından başka hiçbir amacı olmayan çaycı dedikodusu, götten laf anlama ve tespiti makattan yapma ekolü.
bu aymazlık ve götten tespit yapma kriterlerini uygulayan hiçbir kimsenin o bölgede askerlik yapmadığını da görürsünüz. amaç belli, öküzlük sabit. keyifle izlemek de artık bir yere kadar, onun yerine fitil niyetine önereğim yöntem şudur;
düzelti: ha bu arada an itibariyle en yüksek rütbelilerden bazıları üzümlü karakolunda planlama yapıyorlarmış. beyin niyetine besledikleri sünger kılıklı et yığınını askere ve her açıdan asker oluşumlarına bok atmak için kullanan keyif delikanlılarına nazaran, tırsak ruhlarıyla köşelerinden direktif dahi veremeyenlere ve sadece bok atanlara inat sınıra kolordu yığmışlar. ah şu subaylar yok mu.
ayrıca bu türlü haberlerin sadece yeni şafak, vakit, kanal 7 gibi bok püsür yayın organlarında yer almasıysa uzuvlarımı coşturuyor, çokça güldürüyor naçizane bünyemi.
şerefli türk ordusunun mensuplarına allahın cezası fethullahçılar tarafından atılmaya çalışılan iğrenç iftiralar bütününden sadece bir demet. ulan soytarılar dünyanın neresinde görülmüş komutanın elinde tüfek ''allah allah'' diye en ön safta savaştığı. haa unutmadan subayları bırakın bilal erdoğan nerede? bir de ilişkili olarak;
terorle oyle savasarak dagdaki üç beş capulcuyu vurarak bas edemeyiz. bataklıktaki sinekleri öldürerek zafer kazanılmaz. bizim millet olarak yapmamız gereken bunların beslendiği bataklığı kurutmaktadır. subayları oyle gazinolarda vakit gecirip savasmayı unutmus, işi gücü siyasete karışıp yorum yapmak olduğunu sananlar büyük yanılgı içindedir. her sehit haberiyle türk subayının içi yanar. sorumluluklarımızın farkında ve işimizin başındayız. türk milleti yediden yetmişyediye şundan emin olsun ki subaylarına emanet ettiği ordusu ve orduyu oluşturan yavruları mehmetçikler emin ellerdedir. provakasyonlara gelmeyerek aklı selim hareket etmemiz gereken su dönemlerde orduya güveniniz sarsılmasın.
tsk'yı tahrip ve tahrik amaçlı bir basitlik.bu saçmalıkları kaleme alan zata söylenebilecek o kadar şey var ki:
senin gibiler var olduğu sürece tsk iç siyasetle de uğraşır içinle de uğraşır.tsk'ya duyduğun nefreti bu kadar hassas bir konuyu kullanarak kusman sadece seni değil senin dahil olduğun zihniyeti de insanlık açısından mahkum ediyor.sen şehit cenazelerinde türkiye'nin imamı amerikan papazı diye yuhalanan bir başbakanın yalakalığını yapmaya devam ederken o subaylar her gün senin değersiz popon için kafa da patlatıyorlar canlarını da veriyorlar.aslında tsk bu politikasını gerçekten gözden geçirmeli.bu vatan için ölümüne mücadele veriyorken sırf çeşit olsun diye yaratılmış senin gibi mahlukatlar da arada kaynıyor.o subaylar kadar başına taş düşsün.
bu tür haberler, değerlendirmeler, yorumlar neden hep din bezirganlarının yayın organlarında çıkıyor acaba? 3-5 tane kuyruk acısı olan mercimek beyinli bünye ordumuza saldırarak ne kadar da taraftar topluyor kendine ulu sözlüğümüzde.
bu cemaat veya cenah ne derseniz deyin ordumuzu ne kadar değersizleştirmeye çalışırsa çalışsın yine en güvenilir kurum sıralamasında şanlı ordumuz birinci sırada çıkacaktır. bu amerika'dan ithal düşünceler zihnimizi bulandırmasın.
not: benzincilerde bedava dağıtılan bir kağıt parçasından da ancak bu beklenirdi.
diger yazarlarin da acikladigi gibi, basit bir matematik islemiyle bile curutulebilecek iddiadir. subay sayisi toplam asker sayisinin yuzde ucunden daha azdir. cunku 33 kisilik bir timde sadece bir subay (tim komutani) bulunur. buna bir de askeri strateji acisindan ust rutbelilerin daha korunakli olmasini katarsaniz, sehit olan subaylarin oraninin toplamin yuzde birinden az olmasini beklersiniz. yani yan gelip yatanlari orduda aramayin. mesela pennsylvania'da bir ciftlikte arayin. ya da yalakaligini yaptiginiz bazi insanlarin cocuklarina bakin. neden isadamlarinin, parti baskanlarinin, siyasi torpillilerin cocuklari oralarda savasmiyor diye sorun. atamizin "gaflet ve delalet, hatta hiyanet icinde olabilirler" diye bahsettigi kisler bu iddialari atan kisiler olmali.
edit: basbakan erdogan da kendisine bu yorumu soran gazetecilere benzer bir aciklama yapmis, her timin basinda bir subay oldugunu soylemistir. duran saat bile gunde iki kez dogruyu gosteriyor.
sacmaliklarla dolu yazidir. "eger siniri iyi korursaniz iceride birsey olmaz" mantigi bile kalan birkac beyin hucresinin cirpinisi gibi duruyor. eger oyle ise buyuk sefinizin yasadigi abd, 11 eylul sonrasi niye binlerce kilometre oteye operasyon yapti? onemli olan saldirilarin, terorun kokudur. kuresellesen dunyada sinirlari kapatip kendini guvende hissetmek aptalca birsey olur.
2 aylık asteğmeni operasyona tim komutanı subay olarak yolladıkları için * kendileri hakkında serzenişte bulunulan demeçtir. evet subaylar görevlerindedirler belki ama gerçekten görevlerinde olanlarının büyük çoğunluğu asteğmenlerdir. operasyon-sevk ve idare yeteneği- sızma ve pusu deneyimleri yetersiz olsa da asteğmenler bu iş için biçilmiş kaftandır. subay mıdır, subaydır. o zaman mesele yoktur. neden en çok asteğmenler ölüyor sizce?
1.teğmen/üsteğmen bir takımına komuta eder o da takriben 40 er ediyor.
2.üsteğmen/yüzbaşı bir bölüğe komuta eder o da 3 takımdan oluşur yani 120 er eder.
3.binbaşı/yarbay bir tabura komuta eder o da 3 bölükten oluşur yani 360 er eder.
subaylarımız belirtiğim sayılar kadar vatan evladını sağ salim evleri göndermek için komuta ettikleri birlikten şehit vermemek için kendileri şehit olurken bu iddialar o kadar insafsızca ortaya atılmıştır ki altında art niyet aramamak büyük bir iyi niyet göstergesi olur.
ayrıca askerlik yapmamış ancak ahkem kesenlerin, yaptıysa da batıda yapmış olanlarının bu eleştiriye veya serzenişe, kendini kasıp, parmaklarını yorup burayı siyasi polemik mekanına çevirmemesi gerektiğini düşündüğüm bir konudur. her ne pahasına olursa olsun tsk yıpratılmaması gereken bir kurumdur. bunun da altını kalın çizgilerle çizmek lazım.
eleştirileri yeni noktalar yönlendirmek istersek şu önermeler de mümkündür:
yazılanları okudukca cevap veremeyen bünyelerin, terbiyesiz ve hayasız yazıları beni hiç şaşırtmıyor.
mahallenin büyük abisi ev den eve taşımacılık dükkanı açmış kendi mahallesine, bir ev taşınacağı zaman mahalledeki delikanlıları toplar, evi onlara taşıtırmış, parayı da kendi cebine indirir, onlara da birer sigara parası verirmiş, mahallenin gençleri abilerine yardım etmelerinin gururu ile lm sigaralarını içe içe mahallelerine yürüyerek geri dönerken, mahallenin abisi gece aleme akarmış.
o yerlere göklere sığdıramadığımız ordumuz madem o kadar büyük o kadar kutsal o kadar profesyonel, neden bir avuç şerefsizinin kökünü kazımadı? iktidar izin vermedi diyecek bazı zoraki postal sevdalıları, hükümet dörtbuçuk yıldır iktidar da, şerefsizler 30 yıldır kan akıtıyor.
sen hayatında hiç silah tutmamış adamı bölgeyi iyi bilen yıllardır eğitim almış arazıyı tanıyan ve acımayan çapulcuların ortasında bırakamazsın arkadaş, verirsin gazeteye bir ilan profesyonel savaş askeri alınacaktır diye bir yıl iki yıl neyse eğitirsin ondan sonra savaşa yollarsın, bütün dünyanın yaptığı gibi.
ben oğlumu yetiştirecem, okutacam, benim oğlum hayatında hiç kimseye bir yumruk atmamış, dağın tepesine çıkacak keklik misali bakacak, benim oğlum savaşacak, benim oğlum ölecek, benim oğlum yaralanacak, paşalar da makam arabalarında gezecek.
beyler bir gazi maaşı 220 ytl dir, bu adam ülkesini savunurken elini ayağını kolunu kayıp etmiştir, çalışamayacak durumdadır, ölseydi şehit olacaktı, gazi kaldı dilencimi olsun?
şuan ki ordu ve asker alım sistemi kurtuluş savaşından kalan sistemdir, o zaman milletce bir bağımsızlık savaşı yapıyorduk, elbette zorunlu idi ama şimdi değil, ordumuzun usta savaşcılara ihtiyacı var, gencecik çocuklara değil.
yalan dolu bir yazıdır. konu ile ilgili son dakika haberi vermek gerekirse şırnak'ta mayın patlaması sonucu bir yarbay bir binbaşı ve bir er şehit olmuştur. subay nerede diyenlere ithaf olunur olunur. kına yakın.