hayatın bazen acımasız olduğunu göszler önüne seren olaylardan sadece bir tanesidir.
anne vefat etmiştir. evde, baba, kız kardeş ve bir erkek çocuğu yaşanır. erkeğin ütü yapması gerekir. annenin eskiden kıyafetlerini ütüsüz giydirmemesinden gelen bir alışkanlıkla çocuk, ütüsüz kıyafet giyemez. komşulardan birisinin kulağına gittiğinde "vah yavrum kendisi yapıyor" gibi tepkilerle karşılaşılır. insanın gururu yıkılır. onlar o anlamda söylememişlerdir ama birilerinin kendisine acıması insanın onuruna dokunur. alt katta ağabeyin karısı(yenge) vardır. "ütülenecek var mı?" der fakat içi acıya acıya, kim ütüledi denmesinden korka korka "yok yav hepsi ütülü" denir. kız kardeşle arası pek iyi olmadığından, ona da buyur edemez insan. baba desen evde bile projelerle uğraşır. insanın annesizliğini hissedip ağlamasının başlangıcıdır.
bir de yapacak ütünün nerede olduğunu bilememek ve evde tek olmak daha beterdir. ve şu an içinde olduğum durumdur.
ağlıyorum ama sinirden mi, annesizliği hissetmemden mi bilemiyorum.