Hoşlanma seviyesinde bulunan erkeğin, ilk etapta ayakkabılarına bakan kadındır. Kendi seçici prensipleri gereği bakımlı olup olmadığını kontrol eder. Bakımsız ve uyumsuz ayakkabı, erkeği elemesine yardımcı olur. Zira bakımlı ve kendine özen gösteren erkek, mutlaka ayakkabılarına da dikkat eder. Zenginlik intibası bırakan önemli bir ayrıntıdır.
Karşısındaki erkeğin zengin, bakımlı ve kendine güvenli intibası kadının bilinçaltına rahat yaşam vaadeder. Bilinçaltının ezik prensesi, prensini bulmuştur. Halbuki gönül insanı, halbuki adamlık timsali bir erkek ayakkabısına veya ellerine bakım yapmıyor olabilir. Fakat kadın için karanlık imgelerin peşinde koşmak, dosdoğru görünen gerçeklikten daha lezzetlidir. Çıkarcı ve hayalperest doğası bunu emreder.
bizim şirkette var böyle bir kadın. bahçede kahve içiyorum yanıma bir grup halinde geldiler konuşuyorlar. konu erkeğin neresine bakarım. bana bakarak arada fettan gülücükler atılıyor. kimisi saçı diyor, kimisi gözleri en tuhafıma giden de ayakkabısı diyen oldu. nedeni soruldu bunun, cevap enteresan : kalitesini belli edermiş. bakımlı olması gerekiyormuş. ayrıca tarzını da çözebilirmişsin. bana göre bunların hiç biri ayakkabıdan anlaşılmaz, bence kadınlar dedikodunun bokunu çıkarmış ve metropolitan dogmalara kendilerini kaptırmışlar.
bu arada bu ayakkabıya bakan kadının sinir hapları kullanması ve en ufacık bir şeyden panik olma durumu ile erkekte ayakkabıya bakıyor olması sizce tesadüf mü ? *
