az görülen bir doğa olayıdır, halley kuyruklu yıldızıyla eş değerdir o derece. en azından sözlük yazarlarına göre öyleymiş ki bu tuhaf başlık açılıp altına bir dolu entry girilmiş. erkeğin gerçekten sevmesi nedir yahu? yalandan sevmesi diye bir şey var mı? onun adı sevme değil zaten beyler.
erkekler duygusal değildir, bağlılık yoktur, sevgileri gerçek değildir, hep bi çapanoğlu işi peşindedir vs. genellemeleri düpedüz cinsiyetçilik yapmaktır, üstelik erkeklerin bizzat kendisi tarafından yapılması ayrıca düşündürücü. duygularıyla hareket etmemekten, sevmeyi bilmemekten, birine karşı sorumluluk, bağlılık hissetmemekten övünç duyar hale gelmiş neredeyse bu insanlar.
insanlar ya sever ya da sevmezler bunun biçimi, derecesi olabilir ama yalanı gerçeği olmaz. kalbinizi, sevginizi, duygularınızı bari erkleştirmeyin, sistemin yargılarının sizin önünüze geçmesine izin vermeyin.
sevmenin gerçekteni olmaz, seviyorsa seviyordur, sevmiyorsa sevmiyordur. ha, kadın sever de erkek sevmez mi? ne saçma bir akıl. severiz, doğru, alışkanlık da yaparız, takıntı da. ama bunun için de sevmek gerekmez mi, gerekir. arada sevgi olunca her şey güzeldir.
bir kadının sevgisinden daha fazla olduğuna inandıgım durumdur. istisnalar hariç. ama bunu gösterip gösterememe hususunda kadınlar bence daha açıktırlar. birine aşık oldukları zaman veya hoşlandıkları zaman bu durumu erkeklerden daha iyi gösteriyorlar. bu duruma bizi toplum sürükledi. genel kanı sürükledi. genel için konuşmuyorum ama kadının hoşlandığını belli ettikten veya söyledikten sonra reddedilme oranı oldukça düşüktür. erkeğin ki ise bir hayli yüksektir.
Dürüstlük isterler, her şeyi dürüstçe söyledim...
Anlayış isterler, kalp kıran sözlerine karşı 'sen bilirsin' dedim ve sustum.
Her çiçek gül, her kuş da bülbül olmaz dedim, gül de çok bülbül de dedi.
3 yıl geçti, ne ben bir gül daha bulabildim ne de güle aşık bir bülbül buldu o.
Erkek gerçekten severse... sevmiş olur işte. Hiç bir anlamı yoktur.
nadirendir.
ama güzeldir.
zaten bir erkeğe yakışan da gerçekten sevmektir.
kadına kadın olduğunu hissettir.
çocuğa babanın şefkatini tattırır.
abla olmanın değerini anlatır. belki de kızkardeş...
gerçekten seven erkek, kocaman cüssesi ve ellerinden beklenmeyecek kadar çocuklaşır.
ama sevdiğine bir zarar gelirse ortalığı yıkacak kadar cesurdur.
gerçekten seven adamlar kocaman bir kalp gibidir.
avuçlarından daha büyük bir kalp sunarlar size.
kollarını açtığında bir sığınak...
sarıldığında güven ve şefkat...
daha pek çok şey...
azdır sayıları ama kocamandır yerleri.
Erkeğin en büyük yanılgısıdır. Hiçbir zaman gerçekten sevememiş bir erkektense o yanılgıya düşmek tercih sebebidir. Onu olgunlaştırır, kadınları daha iyi anlar ve tekrar sevmek konusunda her zaman temkinli davranır. Ama gerçekten sevmişse ve sevdiği o erkekten gitmişse yalnızlığıyla daha mutlu olabilecek kişidir. Yazıktır, günahtır böyle adamlara.
bazen imkansız olduğunu düşünmekte olduğum, sonra polyanna moduna girip, yok, o kadar da değil dedirten olay.
annelerini severler gerçekten, kızlarını en içten severler, ama başka bir kadını gerçekten "olduğu" gibi sevebilirler mi? hiç emin değilim.
gariptir. başlarda inanmazsınız sonra onun sizin gözlerinize nasıl baktığını görürsünüz. daha önce olmayan bir şey gibi gelir. her erkek kendince sever sizi. hepsi korumak ister. seven erkek dokunamaz mı? tamamen yalan. seven erkek her an sana dokunmak ister. sana kendini daha canlı hissettirir güven verir.
"acaba gerçekten de sevebilirler mi" diye düşünerek bütün entryleri okudum harbiden sevebiliyorlarmış. aslında garip olan bir şey yok. herhangi bir kızın gerçekten sevmesi gibi olağandır. erkekler de kızlar gibidir. bazıları şerefsiz çıkarken bazıları çok da iyi sevebilir. bir söz vardır. be parmağın beşi bir değildir. ya da öyle bir şey işte.
çoğu kızınkinden farklı olarak hayranlık, arzu, sahip olma isteğinden ibaret değil gerçekten aşktır. hemen her erkek hayatında bir iki kere yaşar fakat karşısındaki kız bunun anlamını anlayacak duygusal zekaya erişememiş olduğu için arkadaş olarak görür, aldatır, bırakır vb... geçer ve yerini mantık alır. bu aşamadan sonra erkeği daha mutlu ve güzel bir hayat bekliyordur.
daha da ilginci hemen her erkek bunu yaşadığına ve çoğu zaman da boşa çıktığına göre hemen her kadın kendisine gerçekten aşık bir erkeğin sevgisini boşa çıkarmış demektir. peki o zaman kadınlar neden "nerede aşk, yok mu aşkın anlamını bilen erkek" diye zırvalarlar acaba.
ancak sadece s.kmek isteyince s.ktiriyor ve ancak s.kince adamdan sayıyor, sonra da nerede aşk diyorsunuz. bence gayet güzel bir alış veriş ama şu ikiyüzlülüğünüz ister istemez sinirlendiriyor beni. al aşk diye çıkartıp sallayasım geliyor bu tavırlarınıza. hep içime atıyordum, rahatladım. al sana aşk *
