çok göreceli bir kavram olması hasebi ile erkek denen bu canlının çekiçilik dönemleri hayatını üç evreye bölerek sıralanabilir:
1) toy zamanları: bu dönemlerde erkek ''çooq tatlı çocuk yaa az basana kızzz!! diye tanımlanır.
2) 30 virajı: erkekler için çok sert bir virajdır, bu dönemde hernekadar hala ''hımm yakışıklı çocuk valla boya posta bak bekarmı ki parmağında yüzük görmedim ben?'' densede çocukluktan öte artık olgunluk dönemleridir, ve olgunluğun verdiği o ağırlığı hem fiziğinde, hem ses tonunda hemde kişiliğinde artık taşır.
3)50 sonrası: işte bu zamanlar herkes için aynı değildir. bu dönemlerde kimi erkekler kır saçlı yakışıklı bir aristokrat tipli bir beyfendi oluverir (böyle evde bornozla oturup boynuna flar takan, ayağında terlik gazetesini okuyan tipler) kimide artık andrapoza girmiş bir bunaktır artık. gençlikte yakışıklılıkta tarih olmuştur. şimdi 15 yaşındaki çocukları karşısna alıp ''ben sizin yaşınızdayken'' diye başlayarak kafa ütüleme zamanlarıdır....
kimide benim gibidir; hiç 30'unu geçmesede hep böyle karizma kalsa denenelerdendir.