Arkadaşlar var böyle bir şey. O erkeksi tavırlar, o karizmatik sevişler, saç okşamalar, yanağa buse kondurmalar aşık olunca yetmemeye başlıyor sanırım.
Bir bakıyorsunuz ki sabah kafanızı iki eliyle kavrayıp babaanneniz gibi vakumlu vakumlu öpüyor ve ekliyor "lan çok seviyorum lan!!"
normalde üstüne para verseler yapmayacağı maskaralıkları yapma güdüsüyle daha sonradan düşündüğünde "allah belamı versin" diyeceği türden "sen de bana aşık olur musun bayan?" konsepti barındıran girişler yapmak sorular sormak bakışlar atmak vs.
susmak, beklemek, barışmak, küsmek, tekrardan affetmek, bakamamak, utanmak, özlemek, kızmak, unutmaya çalışmak, aşık olduğu kişiyi kendinden daha iyi tanımak, bazen itiraf etmek istemek, bir kaç tane şiir yazmak, yorulmak...vb. vb.
not: tabiki bütün bunları aşık olduğumuz kişi bilmeden yaparız.
eğer bahsettiğimiz erkek türkse hiç bi şey yapamaz sadece yanından geçerken arkadaşları 'senin ki lann seninki' diyerek 2 yumruk çakar o da arkasından öylece bakar.
Not:Kendimden yola çıktım yoksa ne adamlar var sen bakmaya kıyamazken onlar hey yavrum hey.
Az konuşur çok düşünür, sevdigiyle beraber olduğu hayaller kurar, edebiyatla alakası olmayan insanı şiirlere bağlar bazen yazar bazen de okur böyle değiştirir kişiyi..
aşık olduğunuz erkeğin-platonik- başkasına aşık olduğunu gördüğünüzde içinizi acıtan durumlar ortaya çıkarır.
Siz onu görmek için çabalarsınız, o başka kızı.. Yani sizin yaptığınız çoğu şeyi o başkasına yapar. Aşık olan her insan aynıdır bu açıdan.
Ama size karşı umursamaz ve soğuk dururken o kızın köpeği olması özgüveninizin içine eder.
Günlerce neyim eksik diye düşünürsünüz.
hani düzgün kızlar isterdi erkekler diye sorgularsınız.
Sonuç mu?
Henüz bulamadım.
ama canım yanıyor be..
çok.
mantıksız hareketler, aşırı duygusallık, kıskançlıklar da artış ve en kötüsü de o insanı merkezine koymak, her şeyi yapmak. tek iyi yanı da mutluluk. e tabi ki bu da yanında mutsuzluğu getiriyor. en ufak tartışmada...