Solcuysa sağcı olur, karaktersiz ise karakterli olur, fakirse zengin olur. Her şey bir dk bile sürmeyen döl israfı için. Aşk budur beyler. ince ruhlular bunu anlayabilir sadece.
yaşına ve hayatına giren kadın sayısına göre değişkenlik gösterir.
saç çekme ile başlar genelde büyüdükçe cümle kuramama, garip hareketler ve aşık olunan kadına kötü davranma ile devam eder ( çok salakça ama yapıyoruz bunu), yaş biraz daha büyüdüğünde onu düşünmekten uykusuz kalmalar ve hatun kişiyi bir şekilde eve atmanın çabası içine giriş ( aşk ilk seksten sonra biter genelde)(bu sebeple biz erkekler, sevişme isteğini aşk zannediyoruz), kıskançlık krizleri, hatun kişiyi kısıtlama çabaları ve benzeri şeyler yapanlar da yok değil elbette.
bu aşamadan sonrası evrimle alakalı, evrimini tamamlayanların davranışlarını burada yazarak ince taktiklerimizi ifşa etmeye hiç niyetim yok.
Evrimini tamamlayamanlar ise; altındaki arabayla, göt cebindeki telefonla, gelir düzeyi ile kısacası sahip olduğu maddi unsurları kadının gözüne sokarak aşık olduğunu belli etmeye çabalar, karşısındaki her kadına fahişe muamelesi yapar kısaca...sonuçta para için yanımda olan, koynuma giren kadına fahişe demek küfür sayılmaz değil mi sayın sözlük yazarları...
Tüm hatun kişilere, evrimini tamamlamış eril kişiler denk gelmesini dilerim...
saygılar...
Genellikle mantıklı olmayan işler icra edilir. Bir süre sonra nasıl yaptım lan ben bunu diye kendinizden tiksinebilirsiniz. Benim şöyle bir anım olmuş idi: ne kadar aşık olduğumu söylemek yetmiyordu ve bir şekilde fiile dökme ihtiyacı duyuyordum. Aldım 3-5 tane spey boya ve gittim 8-10 katlı apartmanlarının önüne. Yola seni seviyorum tarzı birşeyler(çok vakit geçtiğinden anımsamıyorum tam olarak.) yazdım. Tabi yazıları gecenin bir yarısı yazmıştım. Sabah gidip kontrol edince belediyenin tüm kesme taşları söktüğünü ve bazı bayındırlık faaliyetlerine başladığına gördüm. benim yazı da güme gitti tabi. Belediye işçileri ne taşşak geçmişlerdir benimle kim bilir? Demem o ki yapmayın etmeyin, içinizden sevin sakince, usul usul.
sütlaca tarçın sanıp kara biber dökmektir. evet an itibariyle yaptım bunu. ama bu aşk mı yoksa beceriksizlik mi bilemedim. yoksa dalgınlık mı ne? ha ? ne ? hı. işin garibi evet bu şekilde yiyorum. belki de aşk da böyle bir şey.
Üç evreden oluşur. Birinci evre; aptalimal yaklaşım. Bu evrede erkek partnerinin yaptığı en aptal davranışları bile tatlı, sempatik bulur. ikinci evre; Paranoyal yaklaşım. Bu evrede erkek partnerinin yaptığı davranışlarda devamlı bir gaita, nane arar. Üçüncü ve son evrede ise erkek ilişkide tam anlamıyla şizofreniye bağlayıp iki taraf içinde mutsuzluk süresine geçişi başlatır. Ve son yakındır.
Aşık olduysa erkek, bir kere aşık olduğu kadını dünyanın en mükemmel varlığı olarak görür ve bunu hissettirir. Tüm imkânlarını zorlar ve hayatını ona gore şekle sokmaya çabalar. bireysel hayallerini kenara koyar onun hayallerini gerçekleştirmenin yollarını arar. Tüm bunlardan sonra sonucun ne olacağını biliyorsunuzdur ama söyleyeyim, kadın başka birine aşık olur.
hastalık halidir. Yapılanlar mantıklı değildir, o an içinde bulunan durumda bu anlaşılmazç ama bu duygu ne kadar guclu olsa da, her hastalık gibi bir suresi vardır. Geçince, geriye donup bakılır, herşey çok daha berraklaşır, insan olanları daha net degerlendirir. O yuzden bu durumda olan kişi en iyisin mumkun mertebe sakin olmalı, her kararını 2 defa düşünüp hareket etmelidir.
sorgusuz sualsiz sevdiği kadına göre hareket eder erkek.
kadınlar gibi "o ne der" "böyle yaparsam ne olur" tarzı hesaplarla işleri olmadığından tüm enerjisini sevdiğine ayırır.
sınırı yoktur pek, daha uçlarda yaşar.
bu durum geçici de olsa kendini unutur bir dönem.
kadın- erkek diye ayırmıyorum ama kadınların yapı gereği odaklanmak zorunda oldukları şeyler fazla olduğundan bence erkekler daha hakkını vererek yaşıyor bunu. (burada bahsedilen erkekler gerçekten aşık olanlardır)
