bu ülkede kadının aşkı sabırdır.
sıkışıp kalır toplumsal kurallarda.
bir de karşısındaki adam değilse suçun büyüğünü üstlenir severek.
kadın aşıksa eğer erkek gibi başkasına dokunamaz.
teselli bulmak için ondan ona atlamaz.
adına gönül eğlendirmek demez.
yalnızlık gidermek yada cinsiyetini ispatlamak...
eğer bir adamsa sevdiği, içine sindirdiği, benliğine karıştığı kolay kolay söküp atamaz.
tüm gülümsemeler yabancıdır.
en ufak harekette içindekine benzeyeni arar.
erkek ihtiyaç der yapar.
ama kadın başkadır.
midesi o kadar geniş değildir.
aşk saman alevidir erkek için, kadına yavaşa yavaş yerleşir.
zamanla sever, zamanla unutur.
Kişisine göre değişir. Fikrimce kadın daha çok sever ama erkek duygularını daha rahat ifade edebildiği için daha çok seviyor gibi görünür. Tabi bu benim fikrim. Değişebilir.
bir erkek çok zengin olsa bile sevdiği kadınla evlenir ama bir kadın çok zengin olsun bir erkeği çok beğensin sevsin hatta o erkek çok fakir ise evlenmez. çevreyi önemser. bir keresinde üniversitede hocamız kızlara bir adamı çok sevdiniz ama fakir evlenir misiniz diye sorduğunda sadece 3 kişi parmak kaldırdı. o yüzden erkeğin aşkının alacağı versustur. tabi istisnalar hariç.
sanırım artık aşkın bir önemi yok. herkes birbiriyle vakit geçsin yalnız kalmiyim amacıyla beraber oluyor. sıkılınca da çöp gibi kenara atıyor. bu her iki cinsiyet içinde geçerlidir yani bir ayırım yok. karşındaki sana istediği kadar aşığım desin peşinden koşsun didinsin ancak sıkılırsa öyle bırakıp gider. kısaca bırakın aşkı maşkı işinize bakın.
Bana gore erkeğin aşkı alır. Kadın sever, erkekte kadın onu sevdiği icin sever ama ayrılığa gelince erkek cok daha fazla yıkılır. Kadın ilk hafta acı çeker, sonra cok daha güçlü biçimde yoluna devam eder. Erkek ilk hafta bir sey hissetmez. Sonrasında kimse toparlayamaz eğer gercekten aşık olduysa.
erkeğin aşkının her anlamda galip geleceği versus. sebebi de erkek gerçek aşkı ya hiç yaşamaz, ya da ömründe bir kez yaşar. bunun dışındakiler kadınların aşklarına benzer. bunlar da kadınların zırt pırt hissettikleri ve aşk sandıkları sanrılardır. bu yüzden çoğu aşık erkek karşısındaki kadını da kendisi gibi aşık olmuş zanneder ve sonu hüsran ve kahır olur.
sonuç olarak aşk aslında tek yönlü ve erkeksi bir duygudur.
kadın ayakta durmasını bilir, kendisini daha iyi toparlar. ama erkekler bu kısımları hep kadınlara bıraktığı için erkek aşkı daha beterdir. çünkü çok severler, onlarla birlikte ayakta dururlar, onlarsız kendilerini değersiz hissederler. -şekil a olarak şu anki halim- sanırım biraz da anneleri gibi olmalarını isterler ve bu yüzden daha çok severler. ve bu yüzden de kadın gittiği zaman erkek uçaktan kafalama yere doğru atlayan bir insan olur. sonrası ise sessizlik ve karanlıktır. kimisi zamanla kurtulmayı başarır, kimisi ise kurtulamaz şarapçı olur, şair olur belki bizi de aldırır yanına.
erkeğin aşkı beyninde başlar. mantık süzgecinden geçirir. tamamdır dedikten sonra aklı başından (beyninden) gider bu aşk kalbine iner. azar azar sever. tam sevgi modunda dolmuş olur.
kadının aşkı kalbinde başlar. şıpsever. mantığı filan düşünmez. sonradan bir takım olumsuzlukları fark eder. aşk kalpten beyne çıkar. bir nevi kadının aklı başına gelir. tam sevgi modu azar azar tükenir ve biter.