midesiz kızdır efendim. ne gerek var başkasının ayağını yıkamaya. kendi ayağını yıkıyorsa ona şükür edilip oturulması gerekir. kişisel bakım adı üzerinde kişisel yapılır.
saçını görenle zina yaptığını düşünen fakülte mezunu kızlar da var bu ülkede bu denmiş çok mu canım.
edit: ayak yıkama muhabbeti nereye kadar bir de. neyse sonuçta çirkin bi fiil, gereksiz..
üzerinde baskı yoksa gerçekten aşık olmuş kızdır. kıvırmaya gerek yok aşık olduğum adamın ayaklarını seve seve yıkarım; istemese bile yıkarım. hele bir olsun da*...
ne zamandan beri insanın beraber olduğu adama ilgi göstermesi, bir dediğini iki etmemesi cahillik oldu? allah bilir bunu diyen öküzler şunu da derler "türk kızları çok soğuk,çok ilgisiz,bik bik bik..ama yabancı kızlar öyle mi? ayağını yıkar suyunu içerler " diyerekten kafa ütülerler bir de.* ha bunu diyen kişi bayansa zaten kendisine şunu söylüyorum, aman tatlım sen kocanın ayaklarını yıkama. parasını ye, kendine baktır, frijit gibi ol sonra da kocam beni aldattı diye ağlan.
yıkasın tabii. bir de cicim ayları bitince görmek istediğim kız modelidir. erkeğe ayağınıda yıkayarak erkek olduğunu hissettir ki seni kendi malı sansın sonra başlasın senin adına karar vermeye.
-orası olmaz gidemezsin.
-o olmaz giyemezsin.
-onunla arkadaşlığını kes.
-çalışma otur evde.
bir müddet sonra aptallaş hiç bir şeyi kendi başına yapamaz hale gel sonra geçmişi düşün nasıl bu hale geldim diye hayıflan bir leğenin ve bir tas suyun seni bu hale getirdiğini bileme.
fakültede erkeğin ayağını yıkama teknikleri dersini almış, yaşarken vakit kaybetmeden pratiğe dökmek isteyen ve stajını kendi erkeğinin ayakları üzerinde yapan kızdır. bu başlığa bu entry hoş görün artık, fakülteyle ayak yıkama arasında ancak böyle bir bağlantı kurabildim. arz ederim.