kadınların; stratejik planlama, süreç iyileştirme, produktivite-!-çalışmaları olmadan da gerçekleştirebildiği, erkeği tasmalamada kullanıldığı iddia edilen gereksiz metodlar.
erkek, kadını bu çağda salt bedenindeki çıkıntı ve girintilerin simetrik yapısından müteşekkil doğal yerleşim ve biraz da bakımlı olmasından fazla bir şey talep edilmemesi gereken bir canlı olarak görmekte. valla ben şahsen ilk olarak bir kadının gözlerine değil göğüslerine/götüne bakıyorum. defaten söylediğim gibi allah beni affetsin. buna dair bir entrym var idi silmişler. sanatsal bir nitelik taşımadığından silinmesini iplemedim. -entryi bennmerkezinden kurtarmalıyım.-
kadınların erkekleri etkilemek üzerine geliştirilmiş hiçbir atraksiyona ihtiyacı yoktur. erkeğin içinde bulunduğu durumu libidonun uyarması neticesinde ağzında biriken salyayı sürekli yutkunarak belli etmesinden yola çıkarak anlayabiliriz. kadınlar bunu "bak beni görünce heyecanlandı. sürekli yutkunuyor, konuşamıyor, tutuldu." olarak tanımlar kendilerini kandırırlar.
erkek konuştuğunda ağzından salyalar saçacak salgı dengesizliğine maruz kaldığını bildiğinden susmak mecburiyetindedir. testosteron "ne kadar güzel gözlerin var"dan daha gerçektir. aşkmış, ne aşkı be! 1'den fazla her erkeğe söylendiğinde değerini yitirmesi kesin olan, o seni senden alana dair kurduğun cümleler mi aşk? e sen bunları daha önce tekrar tekrar söylemiştin başkalarına da...?
alakasız hamiş:
leman'da bir karikatür görmüştüm bir ara; bir kadın bir erkek çırılçıplak bir yatakta uzanmışlar erkeğin elinde bir orgazm sigarası ve şöyle diyordu: "bir insan bir insanı nasıl siker ya?"
alayı yalan olan uğraşlardır. kimi erkek kadın olsun yeter der; kimine de angelina yı versen -su an aklımdaki en iyi örnek o- dönüp suratına bile bakmaz...
sevdiğinden emin olan erkeği biraz süründüreyim de beni daha çok sevsin düşüncesinde olan kızların yaptığı saçma sapan hareketlerin bütünüdür.
geçen haftalarda bir rus kadın için kocası tarafından terkedilen bir kadının röportajını okumuştum. kadın ne dedi biliyor musunuz?
-annelerimiz,yakın arkadaşlarımız bize erkeklerden bahsederken onların çok kötü olduğunu, onları hiç sevmememiz gerektiğini, sadece onları süründürmemiz gerektiğini, ne kadar peşimizden koşarlarsa o kadar değerleneceğimizi bizim beynimize sokmuşlardı. rus kadınları ise karşısındaki erkeği mutlu etmeyi ve sevmeyi biliyor, erkeği düşman olarak görmüyor.
neden erkekleri peşinden koşturmaya bu kadar meraklı olduklarını anlayamadığım yurdum kızlarının pek bir bayıldıkları metotlar bütünüdür. ancak unutulmamalıdır ki fazla naz aşık usandırır.
düdüt: ondan sonra neden erkeklerin hepsi böyle, birisi varken diğerlerine takılıyorlar bik bik bik demeyesiniz. *
kızların sıklıkla başvurdukları yollardır. hatta bu kendi kendilerine tasarladıkları taktikleri diğer kız arkadaşları ile paylaşıp onlarında bu yolda emin adımlarla yürümelerini sağlarlar. eğer asıl kızımızı seven saf oğlan bu oltaya gelirse aklındaki sorular beynini yer şöyleki "acaba yeterince ilgi göstermiyor muyum" "sevgimi belli edemiyom galiba" "neden bu kız böyle davranıyor" "hemen aramalıyım" gibi. ama kızın da istediği budur zaten hep onunla ilgilenmeniz bir nevi köpeği olmanız. ama bide bu var (bkz: fazla naz aşık usandırır)
egoları tatmin edilmeye muhtaç ezik bünye arayışlarıdır.
neden ezik dedim?...çünkü varolan değerinin arttığını zannedecek biri peşinden koşunca...kimliği daha bi anlam kazanıcak...tabiri caizse;büyüyecek bi tarafları, g.tü kalkıcak.
koşun bari biriniz...acıdım bende şimdi...yazık bee...
genellikle türk kızlarının kullandığı söylenen yöntemlerdir.. bir bagyan olarak benim doğamda bulunmayan yöntemlerdir, gel gör ki eski erkek arkadaşımın vurdumduymaz tavırlarına dayanamayıp ayrılalım dediğimde, bana söylediği sözler yaklaşık şöyle bişeylerdi: sen süründürmüyorsun beni, ben sürünmediğim zaman böyle oluyorum... (bkz: buyur burdan yak)