erkeği kapatmaya çalışan hatun

entry10 galeri1
    1.
  1. cocuklugundan beri kendisine anlatilan "hayirli kismetini" buldugunu dusundugunde tum cakralari elemanla ne yapip edip evlenebilmek icin taktikler gelistirmeye calisan, hem kendinin hem karsisindakinin bugununun icine sicmak pahasina anlayisli, zengin, mal gibi evde oturmasini ya da aptal kaprislerini adeta bir enayi gibi cekecek bir erkekle yasayacagi mutlu evliligin hayalinin pesinde kosan hatundur.

    durduk yere sorunlar yaratip evliligin bunlarin cozumu oldugu noktasina getirmeye kalkar mesela meseleyi, "guvenemiyorum" der, "korkuyorum" der, birakip gitmeyecegine dair ekonomik yukumlulukleri de olan bir devlet garantisi* ister ki kaprislerini daha guvenle yapabilsin, aldatacak olursan donuna kadar soysun seni, surum surum surundursun. cocuk yaparsan mecburen yatirim yap, istedigin icin yapmaman sorun degil, evliyiz ya artik, seve seve* yap farketmez. 3 sene mi var evlenmene 5 sene mi var, erkeksin ille beraber olmak mi istiyosun, beni irgalamaz ya erken tarihe al evlilik planlarini ya da 5 sene bekliceksin vermem ben yillardir sakladigim yegane mirasimi. hey gidi hey nice yigitler harcandi nikah masasinda yillarin biriktirdigi testosteronun etkisiyle kipkirmizi suratlarla "eveeeet" diye bagiran.

    nikah memurlari o talihsiz soruyu "bu hanimla hayatinizi birlestirmeyi yillardir sizleri duvara tirmandirarak yukselttigi anlik testosteron duzeyinizin etkisinde kalmadan kabul ediyor musunuz?" diye sorsun bundan sonra, gor bak neler oluyo.
    2 ...
  2. 2.
  3. erkeklerin çirkef suçlamalardan bir tanesi dahadır. kendini buğday ambarında zanneden erkek bütün kadınların kendisiyle evlenmek istediğini düşlemektedir. biriniz uyandırsın şunu. ya da dokunmayın be boşverin. iyi o böyle.
    2 ...
  4. 3.
  5. aşkı memnunun bihter ve nihal karakterleri.
    0 ...
  6. 4.
  7. kesinlikle erkeği kendine başka bir yoldan bağlamaya çalışan hatundur. aldatma v.b olayların yaşanmaması için veyahut yaşansada hakkını yasal yollarda arayabilmesi için malum hatunumuz bu yolda sevgilisine baskı yapar. tam anlamıyla güvensizliktir bu. zira önemli olan gönül evliliğidir sen buna inanmıyorsan eğer doğru kişiyle beraber değilsin kızım diyerek aklının başına devşirtmesi gerekir.
    (bkz: argoda kapatmak)

    öte yandan malum hatunumuz aşırı kıskanç olup sevgilisini herkesden sakınıyor ise hiç bi' yere çıkmasına izin vermez, o nasıl evinde oturuyorsa isterki sevgiliside öyle otursun evde. bi' yerde karşısındaki bıkabilir ama dikkatli davranılması gerekir.
    (bkz: bildiğin kapatmak saklamak v.s)
    2 ...
  8. 5.
  9. denizde slip mayo yada kısa mayo, dışarda short kolsuz body filan giyiyorsa daha uzun kapalı şeyleri giymesini isteyen hatundur. dinen de erkeklerin diz hizasından yukarıda kısa şeyler giymeleri uygun değildir..
    1 ...
  10. 6.
  11. "erkeği kapatmaya çalışan hatun" başlığının çirkin bir suçlama olarak tanımlandığına şahit olmuş bulunuyoruz. şimdi tabi herkesin 8 yıllık temel eğitimi tamamlamış olduğunu varsayıyoruz ama demek ki bazı temel kavramlarda kafa karışıklığı yaşanabiliyor yine de.

    başlıkta tanımlanan şey belirli bir davranışa ya da tutuma sahip kadın. burada erkekle evlenmek için kadınlığı* da dahil olmak üzere tüm kozlarını kullanan bir kadın ya da bazı kadınlar tanımlanıyor. sonra biri çıkıyor *"bütün kadınların kendisiyle evlenmek istediğini düşlemektedir biri uyandırsın şunu bık bık"* diye ötüyor. bunu ya menopoza ya da kadınlığını yeni keşfetmenin getirdiği ergenlik heyecanına bağlıyorum. uzun süre cinsellikten uzak durmuş sonunda yaşamış olanlar da bu ergenlik heyecanını duyabilirler.

    soru 1: "bütün kadınlar" bu tanımın neresinde?

    soru 2: bazı kadınların davranış ya da tutumları gereksiz ya da iticiyse, bu davranış ya da tutumlar sırf kadınlara nezaket gösterilmesi gerektiği ya da bu güne kadar gereksiz ayrımcılık ve suçlamalara maruz kaldıkları için görmezden mi gelinmelidir? bu kadınların kendi kendilerini yabancılaştırması, sadaka gibi pozitif ayrımcılık dilenmesi demek değil midir?

    soru 3: otobüste fortçuluk yapan erkek, sokakta laf atan erkek, aklı başında erkekler tarafından "orrrrospu evladı" olarak nitelendirilebiliyorken, erkeği kapatmaya çalışan hatun aklı başında kadınlar tarafından neden "kadınlığını ucuz sermaye yapan hatun" gibi bir şeylerle nitelendirilmez de "kadınlar hiç de bilem öyle değildir pis erkek kendini buğday ambarında sanıyor", "domatesin çekirdeği kırmızı kırmızı kızlar bu dünyanın yıldızı yıldızı" sığlığında savunulmaya kalkılır? yoksa muhatabım aklı başında bir kadın değil mi?
    0 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. hatun zamanında kemal sunal'ın fatma girik'e yaptığı gibi robottan bir erkek sipariş etmiştir. hatta paraya kıyıp bir edward norton yada kevin bacon'un genç halinden filan yaptırmıştır kendine. o büyük gün gelip robotu aldığında içi sevinçle dolar. ilk birkaç gün mutluluk içinde geçer. ama robot yavaş yavaş benliğini bulmaya başlamıştır. önce hatuna 'ne diye bu kadar kısa giyiyon, herkes bacaklarına bakıyor' der.(evet robot türk yapımıdır.) sonra birgün yemeğe götürür hatunu ama orda da durmaz, habire kaş göz eder. oranı kapat, buraya bakma vs. neyse o gün de öyle geçer. günler ilerledikçe robot adamımız koltuğa daha çok yayılmaya başlar, günün anlamsız saatlerinde yüksek sesle izlenen futbol kanalları, sehpaya yayılan ayaklar, etrafa dökülmüş cipsler, kuruyemişler ve yine sehpada halka halka çıkmış bira şişesi izleri birbirini takip eder. evet yiyemiyor, içemiyor şerefsiz ama erkekliğin gereklerini yerine getirmeye çalışiyordur kendince. sonra hatunun yapıp yine hatunun yediği yemekleri beğenmemeye başlar, hatta yaratıcısıyla kıyaslar. sık sık 'benim ustam karnıbahar dolmasını böle böle oyup, sulu domatesle doldururdu'gibi cümleler kurar. hatun susar susar ama bir gün tuvalete girip bakınca kayış kopar. o da nesi; alafranga tuvaletin oturağında damlalar.. evet tahmininiz doğru, işeyemiyor da, sırf pisliğinden. hatun bi sinirle koşar odaya, sırtına masaj yapmak banesiyle robotun arkasına geçer.(ne olur ne olmaz, robot da olsa erkek işte çarpar bi tane filan gider ayak)ve kapama düğmesini çevirir. bu kadardır. erkeğin robotu filan da kalsındır. alır kevin'ı da vitrine koyar.ara sıra iç geçirerek bakar hatta bir iki kelam bile eder. ulan der 'hemen bir havaya girmeseydin... bi kendini bişey sanmasaydın kapamayacaktım bak seni, yanımda oturacaktın.'tabi bu filmin sonunda işlevsizleşen robotun yerine kevin bacon gelmez. gelse iyi olurdu aslında ama sanmıyorum. gelmez.
    1 ...
  15. 9.
  16. öncelikle domatesin çekirdeği kırmızı değildir. buyrun bakın

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/42021/+

    görüldüğü gibi domatesin kendisi kırmızıdır ancak çekirdeği tıpkı göbeği gibi sarı-turuncu arası bir renktedir. neyse renkler tartışılmaz diyip bu konuyu savuşturuyorum.

    suçlamanın tanımı yapılmış. "ilişkide yaşanan kötü anlar kadına fatura ediliyor" denmiş. sevgili yazar hepimizin çocuklar kadar sevdiği meybuz bir noktayı kaçırıyor, tanımda bahsedilen kötü anlar ilişkide kadının evlilik* yüzünden yaşamayı (anı yaşamayı) reddettiği dolayısıyla "kötü" olan, kötü hale gelen anlar. bir hatunun örneğin sevgilisiyle sevişmemesi, sevişmeyi ille evlenme koşuluna bağlaması ve sadece bu sebepten belki onu gerçekten çok seven ve aslında ona güven de veren karşı cinsi engellemesi, üstelik kendisi de doğru kişinin ve anın o olduğuna inanıyor olmasına rağmen bu olayı yalnızca resmi bir güvence ile yaşayabileceğini söylemesi, kadınlığı sermayeye bağlamaktır ve içinde bulunulan anın içine sıçan bir şeydir ve evet o kadına fatura edilecek bir şeydir. bunun arkasında kültürel etmenler bulunuyor olması o kadının bu anın içine sıçılmasının doğrudan sorumlusu olduğu gerçeğini değiştirmez çünkü bu noktada sözkonusu kadın kültürel etmenleri bir bahane olarak kullanmaya başlamış demektir. bu kültürel etmenler çok ücra köşelerde yaşamıyorsanız kadınların hayatını tehdit eder nitelikte değildir ve bunları bertaraf edip sevgilisiyle her şeyi doya doya yaşayan hatunlar ülkemizde bol sayıda mevcuttur ki bu da bu başlıkta bahsedilen şeyin belirli bir kısım kadına hitap ettiğini bir kez daha göstermeme vesile oluyor. dolayısıyla bir kısım kadın bu baskıları bir bahane olarak kullanmazken, bir kısım kadın bunların arkasına sığınıyor.başlıkta bahsedilen kadınlar da bunlar.

    işin aldatma kısmına gelince yine nasıl olduysa aldatan erkeğin yanlış bir şey yapmadığını söylemişim gibi bi hava estiriliyo, yok böyle bir şey güzel arkadaşım, sadece o mesele bu başlığın konusu değil. ama bu erkeği kapatmaya çalışan hatunun aldatılmak da dahil erkeğin yeme ihtimali bulunan bir çok halt ve bunlara ilaveten kendi susmak bilmez çenesi, erkeğin beynini düzen yaklaşımı gibi evlilikte yaşanabilecek olan bir dünya ihtimali erkeğin boynuna resmi bir pranga geçirerek minimize etmeye ya da erkeği katlanmak zorunda bırakmaya çalışması, ya da o şekilde, tazminatla nafakayla cezalandırabilme hakkını istemesi burada suçlandığı nokta "o kadın"ın. işte ben bunu kadın için aşağılayıcı bir şey olarak görüyorum aslında. bir adam senle evli değilken beraber olduysa, sonra da seni aldattıysa, kendine güvenen bir kadının verebileceği en büyük ceza o erkeği kendisinden mahrum etmektir. tanımda bahsettiğim erkeğinin kafasını düzen kadın için, erkeği kendisinden mahrum etmek yeterli bir ceza olamaycağından, hatta bilakis erkek için "kurtulmak" manasına geleceğinden, bu kadın böyle bir resmi güvencenin peşinde koşmaktadır. anlamıyorum gerçekten bu tanımın neresi yanlış ya da gerçeklikle uyuşmuyor?

    "bütün kadınların bu tanımın neresinde olduğu siz sayın yazarımızın yanıtlayacağı bir sorudur" denmiş. tamam menopoza ergenliğe girmiyorum ama meramımı anlatamamaktan çatım çatım çatlıyorum, bütün kadınların bu tanımın bir yerlerinde olduğu sizin iddianız. ben başından beri bunun bir tip kadını anlatan bir tanım olduğunu söylüyorum. "erkeği kapatmaya çalışan hatun". gayet açık. bir hatun var, bu hatun kendisinin de yaşamak istediği bir çok anı ve erkeğin yaşamak istemediği ama gelecekte kendisinin ona yaşatacağı bir dizi olayı göz önüne alarak erkeği evlenmeye zorluyor. bi daha söylüyorum bu bir kadın tiplemesi, böyle bir/bir dünya kadın var, böyle olmayan çok şükür bir dünya kadın var. dolayısıyla bütün kadınlar bunun neresinde sorusunu cevaplamak "kendini buğday ambarında zanneden erkek bütün kadınların kendisiyle evlenmek istediğini düşlemektedir" cümleniz yüzünden yine size düşüyor.

    konuyu pozitif ayrımcılığa getirmemin sebebi bana "kadınlara neden öyle diyorsunuz" demeniz değil tabi, ama bu başlıkta bahsedilen kadın karakterini gerçekte hiç var olmayan, kurgu bir karakter gibi sunmanız. halbuki biz bu kadınları tanıyoruz, bunlar kanlı canlı, bizim hayatımıza girip çıkan gerçek kadınlar. e bu kadınlar gerçekken bizden bunu görmezden gelmemizi ya da bunlardan bahsetmememizi istemenizi tanımlamak için "gereksiz bir pozitif ayrımcılık talebi"nden başka bir tanım gelmiyor aklıma. çatır çatır benimle dalga geçmişsin doğrudur canın sağolsun.

    olayın toplumsal boyutu dediğim gibi başka bir boyutu olayın. evet bu memleketin erkeklerinin hala %84.1'i* her sevgilim benimle yatsın ama karım bakire olsun diyor. ailelerin çoğu kızlarının biriyle beraber olduğunu bilirlerse ya hayatı zindan ediyorlar ya da görmezden geliyorlar. ama bu duruma rağmen bu yasakları baskıları delen/çiğneyen kadınlar da var bu ülkede ve bu başlıkta bahsedilen, bunları, bu etmenleri arkasına alıp erkeği kapatmaya çalışan hatunlar da var. he ama yine gözlerini kapatıp dersen ki yohtur yohtur, o zaman domatesin çekirdeğine sıçayım.
    0 ...
  17. 10.
  18. ''çocuğunu adama doğurtan kadın''
    başlığıyla ikincisini beklediğimiz sabır, sabısrsızlandığımız, haller bütünü.
    bir karmaşa hali bir dikkat çekme hali.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük