benim için hiç uyumamaktır..
yoksa kalkamıyorum arkadaş sabahları, ikinci öğretimlerin harçarı düşük olsaydı yazardım tam benlikti, ama olmadı.. neyse ben bu halimle de onlara ayak uydurabiliyorum. *
hafta sonuysa sorun değildir. alışkanlık olarak sabah 6,30 da açarsın gözünü, şöyle bir gerinip içinden söylenmeye başlayacaksındır ki tatil olduğu gelir akla. işte o an senden mutlusu yoktur. diğer tarafına döner sıcacık yorganına daha bir sıkı sarılır, uyumaya devam edersin.
Bu zamanlarda insan normalden daha da erken uyanıp en yakınındaki ısıtıcı, kalorifer peteği vesaireye şiddetle sarılmalıdır ki,gece boyu buz tutan damarları açılsın.
bu sabah başa gelen olay. oysa ki gece olabildiği kadar geç yatılmıştır, sabahleyin bir buçuk saat erken uyanmak hiç planda yoktur. erken uyanıp kapatılan bütün alarmlara acıyorum.
Günü daha efektif kullanmak adına her sabah yaptığımdır. Hayat uykuda geçirilecek kadar uzun değil işim olsun ya da olmasın her sabah en geç 7:00 da uyanıyorum.
alışkanlığa dönüşüyor.
fakat erken uyanmak benim tembel olduğum gerçeğini de değiştirmiyor. çünkü 9 da işte olması gereken lavuk benim gibi yatakta yatıp sözlükte takılmamalı.
sanırım kalkıyorum.
duyuldugunda kulaga hos gelen ancak gayet gicik bir durumdur.
kendimi bildim bileli erken kalkarim. erken derken 5-6 yi kastediyorum.
bazen normal insanlar gibi 7 de filan uyaniyorum ve dunyalar benim oluyor boyle gunlerde.
yakinda evlenicem mesela. neyse ki yanimdakini uyandirma huyum yok. annemin uyanma saati 3 ya da 4tur. he uyuma saati de 7dir en gec. boyle seyler genetik de olabilir.
guzel yonleri de var elbet. bolca kitap okuyorum, dizi film izliyorum ve ev islerini yapiyorum bu sure icinde. ama oglen bastiracak olan uykuyu dusunmemeye calisarak...