bu kitap hakkında yapılabileceğim yorum, keyifli bir kitaptı. okurken bırakmak istemiyor insan. kitaptan bir insan ne bekliyor onu sorgulamalı önce eğerki sosyal içerikli bir mesaj veya hayata karşı farklı bir bakış açısı edinmek için okuyorum diyorsan; sen çok yanlış yere geldin dostum. istediğin özgün hikayeler okuyarak hoş vakit geçirmekse eğer hemen al ve başla zaten hemen bitireceksin.
ilk defa okuyormuş gibi kaç kere okuduğumu hatırlamıyorum. okuduğumu hediye edip yeni bir tane alıyorum her seferinde.
emrah serbes reyiz şaheseri, okuyun okutun.
--spoiler--
Yasemin düşünmek için süre istediği zaman hiçbir devlet büyüğünün araya girip işleri yoluna koymak için çaba sarf ettiğini de görmedim.
--spoiler--
çok sevdiğim yazarın çok sevdiğim kitabı. okurken yaşanılan her şeyi hissedersiniz, okumaya doyamazsınız, kaç defa kitabı başa sarıp okuduğunuzu hatırlamazsınız bile. velhasıl kelam güzel kitaptır, okuyup okutalım.
Bazen sinirden mi gözlerim doluyor, sevgiden mi, özlemden mi, yoksa nostalji ihtiyacından mı bilemiyorum.
herhalde alışkanlıktandır deyip uyuyorum.
Beni bu çıkmazdan Yasemin kurtarabilirdi, o da düşünmek için biraz süre istedi.
Yedi sene önce...
Bazen amma uzun düşündü diye düşünüyorum, daha çok günbatımlarında.
ilk öykünün ritmi sonrasında kayboldu. Bütün öyküler keşke ilk öykünün kalitesinde olsaydı. Biraz da son öyküyü beğendim.
Hikayeler hep farklı yaşlardaki erkek çocuğu anlatmış. Ancak hangi çocuğu anlatırsa anlatsın. Durmadan cinsellik, içki gibi unsurlardan bahsetmiş. Hadi bir çocuğu roman karakteri olduğu için anlarım da hepsi mi ahlaksız yetişiyor bu çocukların.
erkek çocuklarının psikolojisini ve iç dünyalarını samimi bir üslupla anlatan kitap. her hikayesi ayrı bir güzel ama üst kattaki terörist hikayesi bende apayrı bir etki bıraktı, emrah serbes'in vermek istediği mesajı aldığımı düşünüyorum bu hikayede.*
bir de, bir erkek 7'sinde neyse 70'inde de oymuş bu hikayelerden de anladık.
Telefonu tedirgin olduğu için açmamıştı diyelim ama mesajıma soğukkanlılıkla "Hayır" yazabilirdi.
Cevap vermediğine göre onun gözünde benim gibi biri yoktu.
Eğer onun gözünde yoksam ne kadar yokum diye düşünmeye başladım. Bunun derecesini tayin etmeye çalıştım.
Bütünüyle mi yoktum acaba, yoksa kısmi bir yokluk muydu benimki? Dünyada iki kişi kalsak mesela, arar mıydı?
--spoiler--
Çok ağladım. Ben ağladıkça millet güldü. Annem, babam, arkadaşlar, öğretmenler. Önce niye ağlıyorsun diye soruyorlar, sebebini söyleyince de gülüyorlar. Allah belanızı versin!
--spoiler--
hala okumayan varsa büyük bir gaflet içindedir genellemesi yapılabilecek roman. şimdi size kitapta özellikle beni etkileyen ve işaretlediğim yerlerle bol spoiler ile kitapla ilgili yorumlarımdan bahsedicem. rica ediyorum okumayan entrymi de okumasın.
öncelikle klasik bir serbes uslubuna rastlıyoruz kitapta. rahat akıcı ve tanıdık. evet tanıdık. bu kitapta kendi çocukluğundan izler bulmayan kişi ya çocukluğunu eksik yaşamıştır ya da fazla üst tabakada yaşamıştır.
yıldızlı yerler benim yorumlarım. gerisi kitaptan...
ayrıca imkanım olsa oyumu terör örgütlerine veririm çünkü bu devletin yıkılmasını istiyorum çünkü annem ve babam öldüğü zaman hiç bir şey yapmadı devlet ayrıca yasemin düşünmek için süre istediği zaman hiç bir devlet büyüğünün araya girip işleri yoluna koymak için çaba sarf ettiğini de görmedim. hep boş vaadler yaralar sarılmadı
** işte bu kadar. şimdi kesin ööö terörist işte diyenler olacaktır. onların anlam derinliğini kavramasını beklemiyorum. ama
bir çocuğun hayattaki beklentileri bir yetişkininden farksız değil ama zamanla acımadan çocuğumuzu öldüren içimizdeki çocuğu da öldürdü. beklentilerimiz günü kurtaralımdan ileriye gitmedi.
çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü,şaşkınlıklarım küçüldü,beklentilerim küçüldü.
büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. büyümenin bir bedeli varsa işte bu yarım metre uzadım yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim. burada şairin dünyası yasemin oluyor.
Beni boş ver. konu ben değilim ki.hiçbir zaman da olmadım. asıl sen kimsi? senin heycanların neler,tutkuların neler,hayal kırıklıkların neler? şu hayatta başın sıkıştığında ilk kimi ararsın? seni karşılıksız seven insan kimdir? eğer böyle biri varsa bu akşam onu ara,halini hatrını sor bu vesileyle. yoksa sen de bir gün benim gibi yapayalnız kaldığında,ufacık şeyi danışmak için bile arayacak kimseyi bulamazsın. bu sözlerimi harcanmış yıllarımın manifestosu olarak kabul edebilirsin. çünkü büyük bir tecrübeyle konuşuyorum tecrübe ıstıraptır güzelim ve zannettiğidnden çok daha fazla ıstırap çektim çektim. istersen sonra yine araşalım daha 64 dakika bedava konuşma hakkım var çünkü.
teyzem evleneli 6 ay oldu. hala düğünden sonra nasıl ağladığımı anlatıp gülüyolar. inşallah çocukları olmaz. her akşam subhanekeyi okuyorum.
-neden?
çocukları olmasın diye. ayet-el kürsi'yi de ezberleyeceğim o daha etkiliymiş
-çok düşünme bunları
**ve o yüzleşmekten korktuğumuz gerçek. unutmak ve ayrılık. ayrılığın yangını unutmanın soğuğu. biri yakar diğeri
üşütür daima.
verebileceğim daha çok spoiler var lakin okumanızı istiyorum kitabı. son olarak içimizdeki çocuğu ergeni adamı kadını öldüren gaz kapsüllerine de bi spoilerim var.
--spoiler--
öne çıktım. göz yaşartıcı gaz sıkmanıza gerek yok dedim ''arkadaşlar zaten yeterince duygusal insanlar''
--spoiler--
hic beklenilmeyen hikayelerin oldugu eserdir. ismi 'erken kaybedenler' olan bir kitabin bu kadar eglenceli olabilecegi kimse tarafindan dusunulemeyecektir eminim, ama epey eglenceli lan. hic beklemediginiz anda oyle bir replik geliyor ki hikaye kahramanlarindan kahkahayi basiyorsunuz nerede olursaniz olun. emrah serbesle her sey mumkun olmus, cok fena olan ve akla mih hibi kazinacak okan bir kesiti var onu birazdan otele gecince paylasacagim eger ayik olursam.