yanlış önermedir. erkekler dostlarından sır sakla(ya)maz. sevdiği kızıda bu şekilde anlatmaz. kızların çenesi çok çalıştığı için mutlaka arada falso verip sırrı ele verecektir. bu arada bunu kendimde denedim dişi varlık hep sınıfta kaldı.asla bir dişiye sırrımı vermem vermenizide tavsiye etmem.
genellemelerin çoğunun yanlış olduğu gibi gene yanlış bir genelleme. cinsiyetle alakası yoktur sır tutmanın kişiyle alakası vardır. kadınlar vardır sırrı sonsuza kadar koruyan, kadınlar vardır anındanda başkasını söyleyen sırrını. erkektede böyledir olay. yani iş cinsiyette değil insan yapısında bitiyor.
Yanlıştır. Erkekler sır tutamıyor olsaydı, kızlar erkeklerin onları yatağa atmak için ne numaralar çevirdiğini, erkek erkeğe iken arkalarından neler konuştuğunu çok iyi bilirlerdi. Şimdi anlatsam aklınız hayaliniz durur lan! Ama anlatmam, çünkü çok iyi sır tutarım.
erkeklerin sır tutamama gibi bir şeyi yoktur çok güzel tutar tutamadığı tek şey kendine ait bilgilerdir. başkalarınınkini tutarlar da işte kendilerininki dışarıya saçılmalı.
olaya şu fıkrayla başlamak istiyorum. bir erkek cindy crawford ile ıssız adaya düşmüş. işte bir süre sonra yakınlaşmışlar sevgili olmuşlar seks yamışlar. erkek mutluymuş. bir süre sonra erkek mutsuz görünmeye başlamış.
cindy demiş ki erkeğe neyin var aslanım. nedir bu mutsuzluğun. senin için her şeyi yaparım.
erkek- hakkaten yapar mısın demiş.
cindy - yaparım demiş.
erkek- o zaman kendine bir bıyık yapsana demiş. erkek gibi ol.
cindy saçlarını burnuna getirip bıyık yapmış. erkek hemen başlamış. kardeş varya iki haftadır cindy crawford ile çatır çatır yatıyorum inanmazsın bak. olum ne kadın varya demiş.
erkekler anlatmak ister. paylaşmak. sonucunda ne olacağını pek düşünmezler. hani bu şunun gibi sırrını söyleme dostuna o da söyler dostuna.
erkekler böyledir biraz. en yakın arkadaşları her şeylerini bilirler birbirlerinin.
bakın kızlar öyle değildir. ketumdur. aralarındaki rekabetten mi nedir. bir kız daha iyi sır tutar. yada o sırrı saklar mı. o sırrı aslında deşifre etmiştir de onu mu saklar.