reddediliş şekli ve daha da önemlisi reddeden kişinin sizin kalbinizdeki yerine göre değişen tepkilerdir. daha adını duyduğunuzda kalbinizi boğazınızda attıran biriyse bu kadın, bedeniniz değil belki ama ruhunuz o an ölür ve muhtemelen hiçbir şey yapmazsınız. ilerleyen senelerde birkaç defa daha ölebilir ama bu ruh hazırlıklı olmak lazım.
la ben iki kere reddedildim . ikisinde de yapacak bir şey yok önümüzdeki maçlara bakacağız moduna girdim ama bazıları hakikaten kaldıramıyor reddedilmeyi.
hayat değmez arkadaş bu kadar kasmaya. tamam bir anda unutmayın ama delirmeye de gerek yok *
reelde yüz yüze görüşüp reddettiğim erkeklerden asla seviyesiz dönütler almadım, aksine "senin gibi bir insanı kaybetmek istemem, kalbim birlikte olmamızdan yana ama olmasa da hayatında yer ver bana" cı insanlardı.
gelelim sanal aleme:
reddetmeyi bırak, mesajına görüldü yapsan ne kaşarlıgın kalıyor ne çirkinliğin. biliyorsun, tek kelimenle dünyanın en güzel kadını ilan edecek seni, her yerini dilinle temizlemek isteyecek kadar pirüpak görecek ama onu siki erekte haldeyken kapı dışarı etmek kadar zevkli çok az şey var bu sanal mecralarda.
kimi çeker gider
kimi içer gider
kimi saydırır
kimi saldırır
kimi vaz geçmez aşkından
kimi gurur yapar vaz geçer aşkından
oysa herkes öldürür sevdiğini
ama kimse öldürdü diye ölmez
hatlar karıştı.
Hoşlandıkları kızdan yüz bulamayınca yaptıklarıyla aynıdır. Mesela lisede üç sene boyunca mahalle karısı gibi esas kızın dedikodusunu yapmak. En sonunda kavga ettiğim bir kız bana gelip, sırf sinir bozma amaçlı, "x senin hakkında ne diyor biliyor musun?" demişti. Ruhunu silktiğimin merici artık nasıl açtıysa o faraş ağzını, bana düşman kesilenler onun hakkımda söylediklerini silah olarak kullanmaya çalışıyordu. ben "x kim de benim hakkımda bir şey diyebiliyor? Bence bunu tartışalım." cevabını verdiğimde x kendiliğinden susmuştu. Buradan anlıyoruz ki eğer bir gün faraş ağızlı bir dedikoducuya denk gelirseniz insan yerine bile koymazsanız bir gün susturabiliyorsunuz.
Kızım ve reddedilen taraf bendim. Çokta aşıktım. Ona zarar vermeden hoşçakal deyip usulca gittim. intikam almadan yapın şu işi. Karşıdaki insanı sevmek mi istiyon elde etmek mi? Ayrıca o da seni sevmek zorunda değil. Azıcık karakter sahibi olun da kızın adını çıkarmaya falan çalışmayın. Kimsenin size hayır deme lüksü yok mu mk.
Onca senenin verdiği olgunluk, tecrübe falan alayı yalan oluyor.
Ortaya salak sümsük bir adam çıkıyor.
Yapmam dediğin ne kadar mallık varsa hepsini yaparak olaya tüğ dikiyorsun.
Ben kendimden biliyorum.
neden kimse annesine koşup "anne bu beni istemiyor, halbuki sen beni yere göğe koyamıyorsun" diyerek sızlandığını --bilinç altında-- söylemiyor diye merak ettirir.
ne küfür ederim, ne aşağılama, ne iğneleme. özünde ben bu tip savları-eylemleri genelde de yapmam. hemen ablasına, yoksa kuzenine, yoksa anasına, bu iş babasına dek gider.
platonik takilmayip hemen soyledigim icin bisey olmamis gibi devam ederim.
sevgi karsilikli olmali.karsiligi yoksa ne yalvarmak care getirir nede uzulmek.
bundan dolayi fazla icinzde saklayip hayaller kurup, hazir pembe panjurlu evlerle karsisina dikilmeyin, cok uzulebilirsiniz.
kimseyle olamaması için kızın etrafındaki tüm erkekleri dövmek ve tehdit etmek. evet hala bu devirde var. kıza şiddet göstermek. bu da var. tekrardan karşılaşıp biraz daha ısrar edebilmek için takip etme de var.
reddedilince tek yapılması gereken, istediğiniz açıklamayı kısaca yaptıktan sonra üzülüyorum/kızıyorum/umrumda değil, yani duygunuz ne olursa olsun en sonunda sadece ve sadece karşıya saygı duymak. iftiranız da yalan yanlış düşünceleriniz de sizle ilgili, karşıyla değil. acıyla baş etme yöntemi o da olabilir.