şimdi saygıdeğer arkadaşlarım, ister yüzyıllık yalnızlık okurken şarap içeninden, isterse beyaz fitilli çorabın altında yumurta topuklusundan ayakkabısı olsun, erkekler ortama bir bayan girdiğinde mutasyona uğrarlar.
üniversite yıllarında ev arkadaşım keçiören'in bağrından kopup gelen bir hödüktü. iyi bir insan olması onun hödük olduğu gerçeğini değiştirmedi, değiştirmez de. takriben 1.70 boylarında, kirli sakallı, göbekli, durmaksızın sigara içen, sporla arası olmayan, asosyal bir tip. olayları saptırmaya çok yatkın bir millet olduğumuzdan, yukarıdaki niteliklere haiz her insanı hödük diye adlandırmıyoruz elbette.
bu benim ev arkadaşımı eğittim ben, bazı kelimeleri hatasıza yakın söylemeye başladı. hanımefendü, evinize bıragayım mı ve iyi agşamlar tarzı kelimeler, ilk telaffuz ettikleriydi. günümüz, ders olan ve olmayan günlerde counter strike ve age of empires oynamakla geçerdi. 6-7 tabak yemek yiyip 2 ytl verdiğimiz günler azımsanamayacak kadar çoktu. fakat ben arkadaşımın gerçek yüzünü o gün gördüm.
sıcak bir yaz günüydü. paramız varken harcamaktan hiç çekinmezdik. amiyane tabirle şık (amiyane tabir, ingilizce yazılışında) diyebileceğimiz bir dürümcüde oturuyorduk taburelerin üzerinde. kalabalık biraz. derken bizimkinin arkadaşı belirdi. kız hayalet ya, bir anda beliriverdi.
- selam.
dedi. o selam değil, sanırsın ki bizim çocuğa büyü yaptı. o an eleman bir fransız beyefendisine dönüştü.
- oh leydim. buyurmaz mısınız tabureye. et-ül kabalarınıza layık değil, oh monşer. hemen matmazele ceylan derisinden koltuk getirin lütfen, oh.
tam anlayamasam da adamın böyle demiş olabileceğini düşündüm söylediklerinden. o konuşmaya başladığında kafayı öne eğmiştim utançtan, kaldırdığımda kız gitmişti, bizimkinin ağzı kanıyordu, güldüm, "noldu mösyo, kız çaktı mı bi tane sen öyle konuşunca" dedim. masadaki gülü almış ağzına, dikenleri batmış.
bir söz vardır, "bir insanı en iyi yolculukta tanırsın". yok, kat`a kabul etmiyorum.
arkadaşın erkekse, onu en iyi ortama kız girdiğinde tanırsın.
+internet var mı şimdi sende?
-var abi, adsl'ye abone oldum işte geçen hafta
+vay gerizekalı, niye kablo net almadın lan, sana o kadar dedim adsl yaramaz diye,
online oyunlarda çok takılır adsl hem teknik servis de yaramaz, harbi malmışsın
ortamda bayan varken:
+interneti naptın abi?
-adsl'ye abone oldum işte geçen hafta
+hmm keşke kablo net'e abone olsaydın, bende kablo net var. adsl'si olan arkadaşlarla konuşunca, sanki kablo net daha iyi gibi, ama adsl'nin de üstün olduğu noktalar var, neyse hayırlı olsun.
ortama bayan girdiği an, kırk yıllık dostlar, birbirlernin zaaflarını, açıklarını acımasızca espri malzemesi yaparlar(yaparız). hatun gidincede birbirimize ulan tartsan 100 kilo geliyoruz ama 250 gram değerimiz yok deriz. ulan biz erkekler çok değişiğiz.
+ kanka naber, nasıl geçti sınav.
- bok gibi olm hiç bir şey yapamadım.
+ s.ktir et sıkma canını.
ortama bir kız gelir:
+ merve naber, nasıl geçti sınav?
- iyi, fena değil. sizin nasıl geçti?
+ benimki iyi de bu gerizekalı yapamamış bir şey. ahahaha.
- ??!!
ortamda başka erkek varsa bu kişi tanıdıkta olsa hatta bu kişi yediğinin içtiğinin ayrı gitmediği can dostu olsa bile karşı cinsi o kişiden uzak tutmak için ona bel altı vuruşlar yapabilir. yerin dibine sokabilir üstünden prim yapmaya çalışabilir. mevzu bahis karşı cins ortamdan gittiğinde ise gün boyu üstüne gittiği belkide yerin dibine soktuğu can dostunu sanki bir şey olmamış gibi yeniden kazanmayı bilir.
erkeklerin karakter değişimine uğradığı andır arkadaş.
ortama kızın girmesi hele bir de bu kızın güzel olması durumunda erkeklerde bir evrimleşme olmaktadır.
erkekler kadınlara oranla daha sosyalleşebilen *ve doğal davranan bir cins. dolayısıyla erkek muhabbeti diye de adlandırdığımız kısım da bu doğallıktan geliyor. ağız dolusu küfürler olsun içten geçen duygu düşünceler olsun direk olarak dışa vurulur. kadınlar ise daha çok evlerinde oturarak belli bir saatte evlerine giderek ve el bebek gül bebek büyütüldükleri için biraz daha kibar ve bu gibi olaylara daha uzak kalırlar. peki ya erkek ile kadın bir araya geldiğinde ne olur? işte başlıkta da bahsedildiği gibi bu durumda erkek biraz daha kibarlaşır ve karşısındaki kibar insana onun gibi davranmaya başlar. bu bir kişilik değişmesi değildir genel olarak insanlarda da olan bir şeydir. karşındaki nasılsa sen de ona göre davranırsın.
bunu yapan çok erkek gördüm bu biraz toplumun genel kültüründen, adetlerinden kaynaklanıyo hadi onu biz aramızada idare edebiliyoruz ama erkek kız geldiğinde de normal konuşmasına devam edip kızda erkek gibi konuşmaya çalışırsa işte o hiç çekilmiyo.
sadece ortama kadın girmesiyle vuku bulmaz. bununla ilgili bir anım var elbet.
internet kafedeyim. o zamanlar bilgisayarım yok. bir zamanlar fakir bir delikanlıydım. neyse bunları sonra konuşuruz. demem o ki internet kafedeydim ve yanımda da chat programlarından birinden kız düşürmeye çalışan, hayli abazan olduğu her halinden belli olan esmer, kara, jöle saçlı pis kokulu bir genç vardı. chat yaparken tam olarak anlayamadığım bir şeyler konuşuyordu. ya da ağız dolusu "memememeammemeamgötmemememe" diyordu, bilemiyorum. recep ivedik benzeri bir tonlaması vardı. korkunçtu. birden telefon çaldı. bu dağdan inme hırbonun bir cep telefonu vardı ve daha da garibi, bu hayvan onu kullanmayı biliyordu. açabildi çünkü. işte ne olduysa o zaman oldu.
sanki o hayvan gitmiş, yerine sezen cumhur önal gelmişti.
- efendim canım, dedi. telaffuzunda hiçbir kıroluk belirtisi yoktu. "a" harfini ve "e" harfini geniş kullanmıyordu. bildiğin istanbul beyefendisiydi. vay orospu çocuğu dedim içimden.
- evet canım, dedi. nerelisin, dedi.
piç biraz daha konuşup kapattı telefonu. kapatır kapatmaz da ahırına geri dönmüş danalar gibi öğürmeye, böğürmeye devam etti.
işte böyle canlarım. dikkat edin. telefonda konuştuğunuz beyefendi, aslında beyefendi suretine bürünmüş bir yaban öküzü olabilir. siz siz olun, asdasdqwertyveyagordonfreeman ablanızın sözünden çıkmayın.
bu arkadaşlar öyle bir mutasyona uğrarlar ki bir anda sizin üzerinizden prim yapmaya, laf sokmaya çalışırlar. Eline fırsat geçse de bozmazsın, bozamazsın, bozmak istemezsin vicdanın ağır basar. Onun o kendinden geçmiş halini gördükçe içten içe üzülürsün. Tabii o bayan ortamdan ayrıldıktan sonra da Allah ne verdiyse saydırılır bu arkadaşa. Ama adam bir daha ki sefere uslanacağına daha da sapıtır. Ondan sonrası olaylar, olaylar.