erkek cinsi kesinlikle şehir hayatına adapte olacak türde değiller. yerleşik hayata geçmelerine daha çok var şimdilik. tümünü doğaya salmak gerektiğini düşünüyorum zira doğal yaşam alanları oralar. hem toplum düzeninin refahı, hem kadınların can sağlığı için, hem de kendi asıl yerleşim yerlerinden uzakta bırakmamak gerek.
Kesinlikle hâlâ bu düşüncedeyim. ne bileyim ağaçlara çıksınlar, inlerde uyusunlar, dövüşsünler, her zamanki gibi anlamsız seslerini çıkarsınlar, büyük erkek küçük erkeği yesin falan. işte doğa budur. ayda bi şehre inerler, biz de panikleriz ekşın heyecan olur.
Adaptasyon süreçleri çok meşakkatli maalesef.
Bu cinsiyet ayrımcılığını yapan 5. nesil feminik teyzemize sesleniyorum. Sözde cinsiyet ayrımına karşı, laik bir kadınsınızdır.(özünüz bunu gerektirir) lakin sizin yaptığınız genelleme kabaca ve saygısızcadır.
erkekleri ormana sal eyvallah da. seni de 30 yaşından sonra küt kırmızı saçlı her gördüğü köşeye kerkinen biri olarak görmeyelim.
Bu önermeyi bir delil ile desteklemek-doğrulamak gerekirse, erkeklerin daha sağlıklı ve doğal ortamı için bu gereklidir.
Örn: şirket de biraz gecikmiş çıkamamış ve çıkış yapmak için hazırlık yaparken arkadaş "bir tuvalete gireyim" dedi.
Malûmunuz, istanbul trafiği...
Ne olur olmaz diyerek yolda sıkışık trafikte kalıp çişiniz gelme eziyetine maruz kalmamak için aynı anda tuvalete gittik.
Kimse bulunduğumuz kat da olmaması ve temizlik görevlilerinin nasıl olsa tuvaletleri temizleyeceğini düşünerek arkadaş erkekler tuvaletine girince onu beklememek için yan tarafta ki kadınlar tuvaletine girdim.
Girmez olaydım.
Leş bir koku, parfüm ve tuvalet kokusu karışmış; anlatılamaz kusulur.
Yerlerde lavabo da klozet de peçete parçaları, ayna da lekeler, Eminönün de umumî tuvaletin bir tık aşağısı.
Klozet yanında ve lavabo yanında peçete atılan çöp kovası sokakta ki çöp kovası gibi.
Başka bir konu kadın odası.
Yalnız yaşayan, çalışan veya okuyan ya da ailesi ile kalan kadın odası.
Tam bir kimyasal atık deposu.
Makyaj cilt bakım parfüm deodorant ürünleri adı altında malzemeleri (tarak maşa fön makinesi vs vs) görünce henkel veya procter & gamble ya da Unilever deposunu andıran tuvalet masasını düşünürsek, erkeklerin böyle ortamlarda (evlilik mecburiyeti) yaşaması tabi ki düşünülemez.
Aslında kadın denen canlının yaşamında (barınma, geçinme, güvenlik, gelecek kaygısıyla) tarih içinde kendini hep satın alınan, sahip olunan, uğrunda ölünen, Savaşlar çıkarılan, ticari bir meta-mal (reklamları izleyin ne olduğunu az çok anlarsınız) olarak sunması düşünülürse; erkek denen canlının kadının elinde olan en büyük iki silah doğurma ve seks etkisinden kurtulmak için ormanda yaşaması erkek için daha mantıklı.
Böylelikle erkek daha az stres baskı fedakârlık gibi etkenler yüzünden yaşam süresi olarak kadının seviyesine ulaşabilir.
Seks ve üreme ihtiyacı ne mi olacak?
Doğaya bakın, bazı örnekler var. Canlılar çiftleşme ve üreme ihtiyacı için belli bir periyot içinde bir araya gelebiliyor.
Konuyu bir söylem yerine bir kitap kapağı ile sonlandıralım.