O biraz kültür meselesi. Bir kültür genç kızları alıyor, eşine nasıl davranması gerektiği üzerine ders veriyor. Kapıdan karşılamaktan tut yatak odasına gidecek sürece kadar ince ince işliyorlar. tığ falan adı neyse onlardan çeyizleri doldurmak yerine saten gecelikler ile dolduruyorlar, iç çamaşırı alıyorlar. Çünkü erkeğin kabuğunu kıranın kadın olduğunu düşünüp, cinselliği son derece normal buluyorlar. Erkekler ise cilveyi nazı çekebilecek şekilde büyütülüyor anneleri tarafından. Eşine bağırıp emir verecek mesela. Mümkün değil. Çocuklarının boynunda morluk görünce vışş diyip başı çevirmek yerine eşiyle muhabbeti guzel oh oh diyorlar. Eşler tatlı tatlı anlaşıyorlar. birbirlerini tamamlıyorlar, kavga etmeden yaşlanıp gidiyorlar. Çünkü kadın her şey hakkında karar verirken, sanki erkek kararları veriyor gibi davranıyor. Eşitlik falan güzel ama uygulaması zor gençler. Haliyle kendi düzenini yaratacaksın, yapçak bir şey yok.
Ama şimdi sen başka kültür yüzünden odunlar yetiştirirsen ortada ciddi sorun var demektir. Evlenip cinsel ilişkiye utanıp giremeyen gençler var. Nasıl giriliyor bu işlere diye sorular geliyordu birkaç sene önceye kadar. Sevmeyi, sevilmeyi, cinselliği, cilveyi, oyun oynamayı, zaman geçirmeyi bilmiyorlar. Sonucu odun erkekler, cilvesiz kadınlar. Kavgalar, nefretler, erkek olduğunu başka türlü ispat etmeye çalışmalar, kadın olduğumu hissedemiyorum diyen kadınlar.
Ki cilveden anlamayan erkekler var. Bana göre bunları eğitemezsin. Yalniz kalacak. Ciddiyim. Bir kadın bunun elinde çürümeyecek. Odun olan bunlar. Ama bir başkası düz görünür, düz tepkileri vardır, kadın bir cilve yapmaya başlar, o da bozmaz oyunu. Belki romantik oyunlari yoktur, çoğu çift gibi zaman geçiremez, istemez ama cilveye dayanamaz.
Hâ gelmişim 42 yaşına diye bana öyle geliyor olabilir ama bu da odun olmama konusunda yeterlidir. Kadın cilveden anlayan erkeği istediği yere çeker, elinden tuttuğu her yere götürür. Yani gençler cilveden anlıyorsa yeterli. Çok şey beklememek lazım. Kabuğu yavaş yavaş kırıp içinden çıkanla idare etmek lazım.
Bilemiyorum. Öyle geliyor bana. Bildiğim şeyler değil, konuşuyorum öyle ezbere.
bu böyledir arkadaşlar çünkü karşı tarafa bir romantiklik yapın yapın, daha sonra bir keza yapmayı unutun veya bilerek yapmayın siz artık odun olursunuz.
muhtemelen söyleyen kişinin başından erkeklerle ilgili olağandışı deneyimler geçmiş olabilir. çünkü ancak sıcağı sıcağına kapılan ''gıcık olma'' durumlarında bu söz söylenilir. ayrıca 'odun' tabiri içi boşaltılarak erkeklere söylendiği için anlamı kaymıştır. bir çeşit dolaylı argo sözcük olarak kullanılır. fakat dileyen erkek bunun içini doldurabilir.
mesela bir kadından 'odun' sözünü işiten erkeğin zihninde şömine odunu canlanabilir. bu da argoyu anlamı romantik bir anlama çevirir. veya yine dağ evinde sobaya atılan odunlar gelebilir akla. bu da insanda romantik bir kış tatili tadı bırakabilir.
özetle, ne gördüğün değilsin. ne algıladığınsın bu hayatta.