aslında burada ne kadını suçlamak yerinde ne de erkeği.ben kadınım, naziğim aman çıt kırıldımım diyipte erkeği süründürmekte yanliş, ben erkeğim uleen diyerek egoyu tatmin etmekte. erkek ve kadın birbirinize anlayışlı olun.
Erkekler, cocuk doğurmak ve adet olmak gibi biyolojik bir takım süreçleri yasayamadiklari icin egolarını, kadınlar ise vericiliklerini beslerler. Bunun sonucu olarak doğan bir durum.
yaratılış farkına sığınıp anlayış gösterilmeye çalışılsa da bir süre sonra patlamaya sebep durumdur.
erkek ne kadar ince düşünse de bunu kendi içinde yaşayıp dışarıya yüzeysel bir tavır sergiliyor. kadın buna dayanarak erkeğin herşeyi hafife aldığını, ilişkiye kendi gibi bakmadığını düşünüyor. erkeğin kendini yeterince ifade edememesi, düşündüğünü hissettiğini göstermemesi sorundur.
kadın kendini anlatmaya çalıştığında erkek ya götüyle dinler ya da söyleyeceklerin sonunu beklemeden yarıda kesip kendi kendine saçma teoriler üretir. sonunda da kavga kaçınılmazdır.
kadın sonuna kadar konuşup gerekirse kavga etmeyi de göze alırken, erkek yürür gider. dayanamaz, uğraşamaz haspam.
kadın inat eder kendini erkeğe anlatabilmek için ama hata yapar. çünkü unutur; kütük tersten okununca yine kütüktür.
çünkü cinsiyet organı, hormonlar, biyolojik farkları vs. bir kenara koysak dahi yetiştirilme tarzı ve yaklaşımları ile iki farklı cinsiyet iki farklı canlı türü gibi yetiştirilmektedir. en basitinden söylersek; erkeğe nasıl iyi bir avcı olması gerektiği öğretilirken, kızlara nasıl iyi bir av olacağı öğretilmektedir. insan olmak mı? ona ne gerek var yahu?
bu konuda, alem fm'de akşamları radyo programı yapan nihat'la sivrisinek programındaki sivrisinek'in "günümüzde kız çocukları sihirli annem, erkek çocukları da kurtlar vadisi izleyerek büyüyor. bu ikisi yarın evlenip yuva kuracaklar ama ilişkinin sorunlu olacağı aşikar" tespiti gerekli örneği veriyor sanırım.