tatlı gerçek. pabuç gibi dil kavramıyla özdeşeleştirilen kadınların allahı var bak bu konuda efendim. dünyaya gelip de konuşmadan, tek bir cümle kurmadan cenaze levazımatçısına teslim olan insan tabiki yoktur. sağır dilsizlerin bile hayatlarında kurdukları tek bir cümle mutlaka vardır. mahallenin en dırdırcı kadınlarını düşündüm de yüreğim sızladı.oysa onların sadece birkaç metrekare alanda sesleri çıkıyor, sadece 3 kişiye lafazanlık yapıyorlar. neymiş o yüzlerce kelimenin ust uste yığılmasıyla gizli öznelerin arkasından atıp tutmanın adı dedikoduymuş. bunu da en çok kadınlar yaparmış mış mış. yine hızlı yaşıyoruz, zerre kadar mahçubiyet yok elimizde eteğimizde. erkek adam kitap okumaz dedik de dedikodu yapmaz demedik. vazgeçilmezidir. 2 ayağının üstünde en çok keyif aldığı ahkamların izdüşümüdür bu dedikodu. gün gelmiştir, annemin babamın, sevgilimin arkasından çatır çatır konuşmuşumdur -ağzımda iz kalmaz ki nerden bileceksiniz- ağzıma geleni saymış dökmüşümdür. nasıl dayanılmaz bir keyif bırakmıştır o tükürüklü dillerimde. nokta kadar pişmanlık duymamışımdır.
fatihin papaya posta koyduğu yaştan beri ağzım hiç kapanmaz. barutu ben icad etmedim ki pusulam ümit burnuna çevirsin ibresini.. 250 gram etle venediği satın alan yahudi tüccar ile de alakam yok. veli toplantısına çağrılan babalar laf düzüştürürken ben kapı aralığından ne icad edecektim! hanımlar sağa doğru ilerleyelim, dedikodu yapacak erkek var. aynaya bile can ciğer kuzu sarması ahbaplarını kesen bir sürü erkek var. fren lambalarına bakan kim önde 2 adet şeffaf far varken. ne aşk, ne sevgi ,ne para, ne ihtiras, ne ideal, ne iktidarda; ezberbozan laf kalabalıklarında hayat. düşelim kadını bu hesaptan.
dedikoduyu sevmeyen adamla arkadaşlık yapmam ben. burnuna baş parmağımı basar, yol alırım öylesinden. birkaç dilim ekmek için yaşayan proleterya koca bir yalan.''alinin oğlu ev de almış, karıya nikahı da basmış, mehmet in kızı yurt dışına gidip mastır yapmış, haccenin torunu nasıl hanım hanımcıkmış...'' tuhaftır anne değil de baba ya da masculin bir karakter bu dedikodu kazanına ilk odunu atar. sonra o kazan fokur fokur kaynar.
konuşanları pardon dedikodu yapanları tahtaya yaz başkan. sağ baştan yazmaya başla, ali, barış, cemil, çetin, davut, engin...
kadın çenesi ile yarışılmaz derler ama biraz daha olayı irdelemek gerekir.
erkek adam anlatır arkadaş. susmaz, susturamazsın. bakıyor ki konu bitecek bir şeyler ekler öyle anlatır olayı. duyduğu olayı yeni bir senaryoya çevirir. konudan konuya girer. erkek olupta şu muhabbeti duymayan var mı? alın bizzat önümde yaşanmış bir olay:
birinci arkadaş: lan yanlış anlama da çıktığın kız ile ne düşünüyorsun sen ortaam?
ikinci arkadaş: ne açıdan lan?
birinci arkadaş: yani ciddi bir şeyler var mı?
ikinci arkadaş: niye ne oldu ki?
birinci arkadaş: ya abi boşver. varsa ciddi bir şeyler sen bir daha düşün bence.
ikinci arkadaş: (sinirlenerek) olum nedenini söylesene?
birinci arkadaş: onun hakkında iyi duyumlar almadım.
ikinci arkadaş: lan motor mu yoksa kız?
birinci arkadaş: bir şey diyemem. iyi duyumlar almadım sadece.
ikinci arkadaş: (sevinerek) lan söylesene motorsa sevinelim göt! elimize mahkum olmaktan kurtuluruz.
yuh ulan. mezhebi geniş adamı beğenmezsiniz ama sizin ki içine rocco siffredi'nin şeyini rahatça alır. ulan belki kız motor değil. belki çok iyi anlaşacaktı o elemanlar. erkekte ki "olum bu kıza ahmet motor dedi. evlenenmem ben bununla" düşüncesi bir dedikodu yüzünden belki süper ilişkiyi noktaladı. kapa çeneni, kız motorsa eleman zaten anlar.
şunu da bir çok erkek birilerinden duymuştur:
+ ben ayşe'den ayrıldım.
- aa niye abi yaa üzüldüm.
+ yok lan zaten kaşardı.
- yok yaa. ehe. ya kanka yanlış anlamazsan ben devreye gireyim mi? bana paslar mısın?
+ tabi lan olur.
- abi yatakta nasıl?
özellikle ikinci olay karaktersizliği de ortaya koymuyor mu? o yüzden dedikodu konusunda bir kez daha düşünmeli diyorum. ezberlenmiş "kadınlar dedikoducudur" zihniyetini biraz da kendi açımızdan sorgulamak lazım.
kızların pek bimediği gerçeklerden biridir. Aha ben söylüyorum öğrenmiş olun yarın hakaret edeceğiniz adama burdan sallarsınız: "utan utan erkek adam dedikodu mu yapar utan!"
yalandır şöyle ki erkeklerin konuşacağı şeyler daha geniştir giyim kuşam,spor, siyaset, din, dersler. diziler filmler, fikir ve dedikodu. kızlar ise dersler, dedikodu, film ve diziler, giyim kuşam.kızlar erkeklerin konuşacağı şeyleri de konuşabilirler ama bu sadece erkeklerden duydukları kadar olur bu yüzden kısıtlı kalır bu konular.
tamamen saçma olan önerme. eve iki arkadaşı çağırıp pes turnuvası yaparken kuzenimin(kız) gelip yarım saat oturduktan sonra sıkıntıdan patlayarak '' siz hiç konuşmuyosunuz yia ! benim canım sıkıldı. gidiom bien '' demesiyle yanlışlığı kanıtlanmıştır.
dedikoducu erkekler vardır. ama sayıları kadınlardan fazla değildir.
mesela pek sevmediğimiz bir arkadaşımız evlenmişti. sonra eşi evi terk etmiş (evlendikten 1 ay sonra falan) annesinin evine gitmiş.
neyse bizim başka bir arkadaşta birgün biz 3-5 arkadaş otururken geldi yanımıza. lan nolmuş biliyonuz mu? diye söze girdi, gerisi malum.
tamam o elemanı bende sevmezdim ama böylede yapılmaz ki amk.
sorsan bu dedikoduyu hemen yapan arkadaştan delikanlısıda yoktur.
ayıptır oğlum yapmayın. mal mısınız nesiniz. ne bileyim lan ben yapamam böyle bir şey. ters.
fark şu: erkek arkasından konuştuğu şeyleri gerektiğinde yüzüne söylemesini bilir.ama kadınlar en yakın arkadaşının bile kuyusunu kazabilir.buna eminim çok olaya şahit oldum.
kesinlikle doğrudur, erkeğin dedikoducusu tam bir faciadır, özellikle devlet dairelerinde 40 yaşını aşmış işi gücü olmayan anca onun bunun karısına kızına iftira atan utanmaz insan benzerleri.