erkeklerin, geçmişte bir kuyruk acısı sonucunda "bütün kızlar aynı" felsefesi ile acı çektirmesi durumudur.
aslında aynı şey kızlar içinde geçerlidir. olay şöyle gerçekleşir;
erkeğin daha önce hiç sevgilisi olmamıştır. ve ilk defa aşık olmuştur. çeşitli çabalardan sonra kızı elde eder * ve sevgili olurlar. erkek, daha önce sevgilisi olmadığından tecrübesizdir ve öküz gibi sevmektedir kızı. yani prenses peri sanmaktadır kızı. fakat hatun kişi bundan sıkılır. ama çocuk ne bilsin bu ilginin ve mükemmeliyetin sonucunun bu olacağını, o sevmeye devam eder öküz gibi. ama kız bıkmıştır çocuktan ve eski sevgilisini unutamadığını söyler. kızın eski sevgiliside kıza hep kotu davranmış hep acı çektirmiştir. bunu bilen erkeğin aklında birden bir şimşek çakar! "ulan bu kızlar bundan anlıyo görürsünüz ulan siz" der ve olaylar gelişir.
Erkekler kıymet bilmez.
Önce kendilerine bir güzel aşık ederler, sudan çıkmış balığa dönersin. Dünyanın en mutlu insanısındır, karnında kelebekler uçuşuyordur.
Sonra, birden hevesi kaçar. soğur senden, daha az sever.
dolayısıyla ilginden bunalır. velhasıl kelam, her şey elde edene kadardır.
er kişisi bir süre sonra nasıl olsa bu kız bana deli gibi aşık, benden vazgeçemiyor havalarına girip, sizi bir güzel unutuverir. acı ama gerçek.
kadınlara acı çektirmeye bayılıyorsunuz beyler kabul edin.
bir kadının gözyaşlarında kalp ağrısı varsa eğer bundan başka hiç bir şey açıklayamaz kadın ve erkeğin apayrı olan dünyasını. erkek umursamıyorken kadın küçük ayrıntılarda gizliyorsa kadınlığını erkekliğin yüzde doksan dokuzu kaçmakken kadın daima nedenler soruyorsa erkek hayvanlaşabilirken bir kadından bunu duymadıysak evet erkekler her daim acı çektirmede üstün olmuşlardır.