erkeklerin kadın anatomisi ve fizyolojisine duydukları ilgidir. sol frameden de anlaşılacağı üzere kadın anatomisi ve fizyolojisine ilişkin ilgileri belirli bölgelerle sınırlıdır. üreme organları ve cinselliği çağrıştıracak diğer bölgeleri, erkekleri cezbetmekte ve zaman zaman gündemlerini oluşturmakta. kadınlara has ifrazatlar bile erkeğin gündemini oluşturabilmekte. kadının adeti, kadının boku, kadın çişi, kadının sümüğü gibi ve kadını erkekler açısından üremeye uygun bir aday kılan detaylar da erkeklerin ilgisine mazhar olmaktadır, kadının bıyığı, kaşı, kılı, tüyü yünü vs. si.
hasılı mevzu basittir genel anlamda, erkek dediğin canlı hayatı çükü üzerinden algılar. hayatı çüküyle yorumlar. bu şaşılacak bir durum da değildir işin esası. ama bu kültürel evrimini gereken hızda gerçekleştirememiş, cinselliğin bu kadar pervasız yaşandığı ve bu kadar baskılandığı kültürlerde bu tarz değerlendirmeler, bu tarz algılamalar kaçınılmazdır. maslow'un biraz kabaca da olsa kategorize ettiği, ihtiyaçlar hiyerarşisinin ancak tabanındaki birkaç maddenin karşılanabildiği bir toplumda yaşıyoruz. buna bağlı olarakta temel insani refleks olan yarına kalabilme, varlığımızı yarına aktarabilme güdüsüyle hareket ediyoruz. yarına kalabilmenin en makul yolu ise üremektir. bu şekilde hem türün devamı sağlanacak hem de genlerimiz yani bizden bir parça yarına aktarılabilecektir. bu doğanın insana yüklediği en işe yarar programdır ve insanların bu program dışına çıkabilmeleri oldukça zordur. kadınların en kuvvetli genleri alma arzusu yine doğanın bir programıdır. güçlü genler hayatta kalabilmenin ilk şartıdır işte tam da bu yüzden kadın seçicidir. erkek ise döllerini mümkün mertebe fazla dişiye aktarma güdüsüyle hareket eder. bu durum da onun genleri açısından en makul olanıdır yine aynı şekilde türün devamı açısından.
maslow demişken maslow'un ihtiyaçlar teorisinin en tepesinde kendini gerçekleştirme ihtiyacı vardır. bu da fiziksel ve sosyal ihtiyaçların tastamam olması neticesinde boy veren bir ihtiyaçtır. kendini gerçekleştiren insanların temel ihtiyaçlardan yana sorunları olmadığı ve yarına kalabilme gibi kaygıları büyük oranda giderilmiş olacağı için hayatla olan ilişkileri üreme, sikiş sokuş ve bu minvalli kaygılardan uzaklaşmaktadır. bu konuda yapılmış bir araştırma görmüştüm, entelektüel insanların cinselliğe olan ilgileri diğer insanlardan az olduğu sonucuna ulaşılmış.
hasılı erkek olarak sol sözlük özelinde sol frame, hayatımız genelinde bütün algımızı işgal eden kadın vücuduna ilgimizi bu dinamikler oluşturmakta. ama durumu bu kadar doğal karşılamak kültürel evrime hakaret olacaktır. her fırsatta entelektüel pozlarına bürünen sözlük ahalisinin kadının kılı, yünü, götü, adeti minvalli başlıklarında ergen psikolojisinin ve kültürel sığlığın rolü büyük. evet biz erkeğiz ama hanzo olmak zorunda mıyız sorusunu sormak gerekiyor. ne zaman kadının gerçek sorunları, kaygıları, acıları yani insanlığı, ilgimizi çeker ve bu konulara da kafa yormaya başlarsak işte o zaman ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst basamağına gelmişiz demektir. öyleymiş gibi yapanlar var yapmasınlar o da çok komik duruyor. kadın vücudu sözlüğün kabesi olmaya uzun yıllar daha devam edecek gibi görünse de, hızlı ilerleyen bir toplum oluşumuz beni ümitlendiriyor.
normal olan ancak kapsamı itibarı ile sıkıntılı ilgidir. kadını bir bütün olarak ele almaktan uzak, sadece cinsel ihtiyaçlar etrafında şekillenen, kadının insan yanını unutan ilgidir. eleştiri de tam olarak bunadır.
memeleri var ya ondan oluyo hep. minik memeler. hep o yuzden. bazen de büyük memeler. ama hep memeler yüzünden oluyo. tombul tombul memeler. mini mini memeler. memeler.
