erkekler kadınlardan daha duygusal sözcüğünü kullanırken sınıflandıralım.
Duygu /His/ çeşitleri:
His (feeling); herhangi bir şeye karşı zihinde veya bedende oluşan ve yoğunluğu yüksek olmayan bir duygusal tepkinin farkına varma işidir (awareness).
Örneğin; bir ayağı topallayarak yürüyen bir kediye duyulan acıma hissi, farkına varılan böylesi bir duygusal tepkidir.
Duygu (emotion); farkına varılan bir hissin kuvvetlenerek, bilinçte ve bedende genel bir uyarılmışlık hali (arousal) oluşturmasıdır. Korku, üzüntü, aşk gibi...
Heyecan (excitement); duyguya oranla daha kısa süreli ama daha yoğun ve şiddetli bir uyarılmışlık halidir.
Yani; çabuk gelip geçen şiddetli duygudur. "Yüreğim ağzıma geldi!", "Kan beynime fırladı!" veya "Kendimi zor tuttum!" ifadelerindeki şiddetli duygusal haller heyecan kategorisine girerler.
Vücudun sadece bir organını veya bölgesini uyarmak gereksinimi ortaya çıktığı zaman, beyin o organa bir sinirsel sinyal (impulse) gönderir ve bu bir refleks hareketi yaratır.
Fakat beyin bedenin tümünü uyarma ihtiyacı hissettiği zaman, bu işi bir sürü sinyal göndererek, zahmetli bir şekilde yapmaz. Hangi duygu veya refleks uyandırılacaksa, o duyguyu gerçekleştirecek hormonları üreten salgı bezlerine bir sinyal gönderir ve hormonlar hemen üretilip kan dolaşımına akıtılırlar. ,
Böylece en geç 6 saniye içinde o hormonun istediği şekilde bir duyguya kapılırız.
Heyecanlanma gerektiği zaman ise hem hormonlar hem de sürekli sinyaller kullanılır.
Duygusal zekanın içeriği henüz tam olarak anlaşılamamıştır ve hatta tanımı bile henüz bilimsellik kazanmamıştır.
- Sevgi (çocuk, aile, dost, millet, insan, Tanrı sevgisi gibi...)
- Aşk ( cinselliğin ve platonik romantizmin doğurduğu sevgi)
- Şehvet (cinsel dürtüleri bastırma isteği)
- Utanma (masumiyet ya da şerefsizlikten doğan...)
- Acı (yürek acısı, buru- Hırs/ihtiras
- Gurur/Övünç
- Kuşku/Vesvese
- Alınma/Küsme
- Panik/Şok
- Hayranlık/Gıpta
- Mutlu olma
- Mutsuz olma
- Tatmin olma
- Kendini aşağı hissetme
- Kendini üstün hissetme
- Zevk alma
- Hüzün duyma
- Üzüntü
- Sevinç
- Öfke
- Cesaret
- Korku
- isyan
- Kıskançlık
- Suçluluk
- Pişmanlık
- Şefkat
- Arzu
- Minnet
- Ümit
- Ümitsizlik
- Hınçlanma
- Bıkkınlık
Beynimizde, Hipotalamus denen, nohut büyüklüğünde bir "duygu merkezi" bulunmaktadır. Bu merkez, bedenin psiko-fiziksel faaliyetlerini düzenleyen ve "Endokrin Sistemi" denen bir hormonlar sistemine bağlı olan salgı bezleri ile sıkı bir işbirliği içindedir.
Hipotalamus, bu salgı bezlerinin gerekli hormonları ürettikten sonra hedef organlara gönderilmelerinde önemli bir rol oynar.
Troit bezi, Hipofiz bezi, Epifiz bezi, Pankreas, testisler, yumurtalıklar ve diğer birkaç organdan çeşitli hormonlar salgılanır. işte bu hormonlar sayesinde ve vücuttaki bazı fizyolojik fonksiyonlar sonucu hislenir, duygulanır ya da heyecanlanırız..
Duygulanmamızı sağlayan bir başka neden de beynimizin ürettiği "nörotransmiter" denen kimyasallardır. Bunların bazıları eroin, kokain, esrar, ekstasi veya alkol ile eşdeğer etkiler oluştururlar. -
tarafsız konuşalım evet böyle bir gerçek var. anne olmak ile daha derin hisli olmak farklı şeylerdir kızlar.
erkek sevince daha derin duygulu olur, hele birde karşılıksız seviyorsa dünyanın en güzel en estetik sanat eserlerini ortaya koyar. kaç tane böyle kadın sayabilirsiniz.
doğrudur. ama bizde var olan duygusallığı biz kullanmıyoruz. gerektiği yerde kullanıyoruz sadece. o da fazla çaktırmadan zaten. ama kadın, her an duygusal olabiliyor ve bunu kullanabiliyor nedense. eleştirmek için söylemiyorum; kadını kadın yapan da bu olmalı zaten. ama her şeyin aşırısı zarar olduğu gibi, kadın da bile zarar, fazla duygusallık.
Kişilikle alakalıdır.
Lakin ülkemizde kıyaslamalar sürekli genelleme üzerinden yapıldığı için erkekler hep odun olarak bilinir ama öyle değildir.
Birazda toplum baskısı duygusal bir erkek gördüğünde ona yumuşak veyahutta karı gibi yakıştırmaları yapıyorlar.
En basit örneği eski sevgilimden ayrılma sebebim , hoşlandığım kız ile sevğili olmuş olmamdı ve ayrıldığım kız ateistti sırf sevdiğim kız ile aram bozulmasın diye aynı ateist kızdan helallik almıştım.
yaşattığını yaşarsın ilkesine bağlıyım ve hiç bir kızın ahını almamaya çalıştım
çoğu erkekte böyle aslında sırf oglancı , yumuşak , karı , light damgası yememek için farkında olmadan toplum dayatmaları arasında yer alıyorlar.
Arkadaşlar duygularınızı belli edin.
Sevdiğiniz kişi kimse belki erkek arkadaşın , belki kız arkadaşın belkide annen belkide baban.
Çünkü size o olgun ve güzel hisleri yaşatan kişiler hayatınızdan çıktığında geri gelmeyecek olanı ararsınız.
Kisacası erkeklik yapmayın adam olun yoksa fikerim.
kendim için doğrudur. kötü bir şey diyebilirim çünkü gözünüz doluyor olur olmadık totoş gibi görüyorlar sizi. tabi ağlayan her erkek totoş mudur? tabi ki hayır!
öyle olmasaydı aklımıza kadın bi felsefeci, müzisyen, şair ya da yazar gelirdi. Alman felsefesine bakıyorum, nietzsche,hegel,marx,wagner.. liste uzuyor. rus edebiyatına döndürürsek yelkenleri, dosto, tolstoy..alanı daralt, türk şiirine bak; cemal süreya, turgut uyar, edip cansever, nazım..
kimse bik bik etmesin, kadın milleti duygusal falan değildir. sinirlenince büdü büdü ağlamak duygusallık değildir, sevincini yahut hüznünü lakkkk diye yaşamak da duygusallık değildir. bi erkeğin gezdiği duygusal ve derin sularda, hiç bi kadın yüzemez.
bunun ataerkil toplum yapısıyla falan da bi ilgisi yok, her bok buna bağlanır ya. ingilterede kadınların piyano çalması ve yabancı dil öğrenmesi zorunlu kılınan tam 200 sene yaşandı tarihte, tarih kadınların anaerkil düzen kurduğu zamanlara da tanıklık etti, o günlerden bu zamanlara gelmiş kadın sanatçı sayısı iki elin parmağını geçiyor mu kendinize bi sorun hele.
kesinlikle küçümsediğim falan yok kadınları, önyargılı falan da değilim. sadece şunu demek istiyorum hacı,daha fazla bi mana yükleme lafıma: kadınlar duygusal değildir.
erkekler genellikle pekçok olayı kafasına takar ve unutmaz; kadınlar ise daha kolay unuturlar bu nedenle ayrılık vb. konularda erkekler daha geç ama daha uzun etkilenirken kadınlar direkt etkilenerek daha kısa zamanda unuturlar. bundan dolayı erkekler genellikle kadınlardan daha duygusal düşünür kanımca.