kendini güçsüz hissetmesi ancak bunu kendine itiraf edememesi nedeniyle karşısındaki dişiye tutunabilme isteği olabilir. evliliklerin çok büyük kısmı acizliktir.
yüzde otuzu aşık olduğu ve sevdiği kadınla bir ömür boyu yaşamak için,
geri kalan yüzde yetmişi de düzenli bir hayatı olsun, temiz bir evi yuvası, yemek pişireni, arkasını toplayanı, gömleklerini ütüleyeni olsun diye evlenir.
sanırım kendileri bu sorunun yanıtını evlendikten sonra verebilirler. evlilik anı onlar için geçici bir şok anıdır. şoktan çıkınca ya mutludurlar gerçekten ya da başka bir hayatın hayalini kurmaya başlarlar. bu da tek tarafın etkisiyle olmaz tabi ki. evlilik bir ekmeği bölüşmek değil, birlikte ekmek yapabilmektir. ve herkes ekmek yapma konusunda hevesli ve yetenekli değildir.
oscar wilde abimiz(yada ablamız) , "kadınlar merak ettikleri için evlenirler , erkekler ise yoruldukları için , ne yazık ki ikisinin de sonucu hüsran olur." der. karamsar bir ifade olmakla beraber hadi len ordan denilebilecek kadar da yanlış degil sanırım.
akşam eve gelince sıcak bir yuvayla karşılaşma isteği,
Hayat boyu, her konuda destek olacak birine ihtiyaç duymak,
Yaş geçmeden çocuk sahibi olmayı istemek.
