erkeklerin izlenesi, görülesi, sevilesi halleridir.
-traş olurken,
-uyurken,
-banyoda şarkı söylerken,
-çocuk gibi super mario oynarken,
-yemeğe gömülmüşken,
-bahçenin çimlerini budarken,
-bildiğiniz salıncağı sallarken,
-banyo sonrası kızarmış gözler ve ıslak saçlarıyla, uyuşmuş bir halde evde dolaşırken,
-uykudan uyandıktan sonra dağınık saçlarıyla kedi gibi esnerken,
-ciddi bir şekilde bir konuya odaklanmışken, çalışırken,
-kaşını kaldırıp, muzipçe gülerken vs.
çekilenin beğenisine kalmış bir şeydir. yani sayısız durumun, duruşun, edanın vs.nin içine girdiği anlardır. aşk bir özgünlük biçimiyse, böyle bir algıyı üretenin yüzmilyonlarca insana tekabül ettiğini söylemek gerek.
sahil şeridinde omuzlarına uçuk mavi bir süveter atmış ve bebek arabası sürüyoken.
kalabalık trendy bir cafede dikkat çekme amacı taşımadan, pürdikkat kitap okurken.
saçını kurularken.
evlenme teklifi etme anında.
not: yahu bildiğimden değil, duyduklarımdan yola çıktım.yoksa ben de erkeğim. ne işim olur bebek arabası süren adamla.*
böyle banyoya giriyorlar da bazen tam kurulanmadan gömlek falan geçiriyorlar üstlerine, gömleği islatan kurulanmamış meme uçları görnüyo yaa açayip çekici çok çekiliyorum. damarlarım çekiliyoooooooo.
eğer aşıksan her anı çekici olur zaten. mesala araba kullandıkları zaman yada bir kavga anında kendinden emin bir şekilde kendi doğrularını savunurken yada maçtan terli terli çıkıp yanınıza geldiği an.
sanılanın, tahmin edilenin * aksine birçok an vardır erkek ırkının çekici gözükebileceği.
nasıl kadınlar "hoş, güzel, etkileyici" bakabiliyorsa erkeklerde bakabilir.
nasıl kadınlar "hoş, güzel, etkileyici" gülebiliyorlarsa erkeklerde gülebilir.
...
mesela;
bowling de topu atıp da; sonucu yarı toplara yarı arkadaşlarına dönük bir bakışla izlemek ve sonuca göre bir bakış veya kahkaya atmak gibi...
veya;
arkadaşları ile okulun biryerlerinde oturuyordur. işi vardır ve "ben kaçtım iyi haftasonları size... *" der ve bir süre sonra uzaklaşır. arkadan bağıran bir arkadaşı "görüşürüz!!" demek ister sadece; bizim erkek de bunu uzaklıktan dolayı duyamaz bu sade cümleyi ve "duymadım ama ne diyorsan uygun bir cevap veriyorum" modunda jest ve mimikler takınır yine yarı arkaya yarı öne bakarak...
daha bir çok an vardır:
birşeyden * müzik dinliyordur erkek; ve şarkıya kendince belkide o iğrenç sesiyle eşlik etmeye çalışıyordur. sizin onu gördüğünüzü fark eder ve "hoş, güzel, etkileyici" bir bakış atar...
gibi
veya;
derse geç kalmıştır erkek. hoca kimi zaman sinirli kimi zaman sevecen * bir hocadır. erkek, dersi kaçırmak istemez ve ne olursa olsun herşeyi göze alarak kapıyı çalar ve bütün hoşluğunu, güzelliğini, etkiliyiciliğini katarak kapıdan kafasını uzatır "pardon hocam, günaydın. giribilirmiyim" hoca nedeni bilinmez ama "gir" der. bizim erkekte yerine geçerken bir arkadaşına * "bak nasıl girdim? yaa" bakışı atar hafif bir gülümseme eşliğinde...
gibi gibi gibi
