Rengiyle, buduyla, tüysüzlüğüyle, tadıyla çıplaklığıyla, davetkar görüntüsüyle, sessizliğiyle her zaman iştah kabartan ve ye beni diye çağrı gönderen beypiliç ayarında olması.
kendisinde (bkz: sükûnet) bulunulan kadındır.
bütün teferruatlar bunun içinse anlamlanır.
Rum 30/21: "Birbirinizle huzur ve sükûnet bulasanız diye, size kendi cinsinizden eşler yaratıp, aranıza sevgi ve merhamet koyması, Allah'ın ayetlerindendir."
dır dır etmeyen kadındır. adam işten eve gelmiş, yorgun kafasını dinlemek istiyor, daha kapıdan girer girmez başlıyor dırdıra. bi rahat ver derler adama.
evi dağıtırsın kızar, ama tahammül eder. yemek yemezsin zorla yedirir. hasta olursun başında sabahlar. dizinde uyutur, saçını okşar. bir yemek yapar parmaklarını yersin. seninle güler, seninle ağlar, seninle şımarır. seni bırakmayacağını bilirsin. sana hükmeder, ama bunu belli etmez. daha bir sürü şey sayılabilir.
kısacası erkekler her kadında biraz annelerini ararlar.
salak salak insanın suratına bakmayan, sarışın kumral esmer farketmez ama kumral ilk planda olan. benim boyumda olan, bakımlı, konuşması düzgün, insanı sıkmayacak davranışlarda bulunan bir kadın aranıyor.
ve kendisini prenses hissetmemesi. bu iki özellik kadına +1 özellik kazandırır benim yanımda. güzellik de iyidir, hoştur fakat pek bir boştur. güzel ama ezik, bakımlı ama tripli. olmamalı.