hanimlarin, kilo almaya basladiklarinda ototeselli mekanizmalarinin devreye girmesine olanak saglayan cumledir. o anlarda kulaga dunyanin en hos cumlesi gibi gelir.
dolgun ile kastedilen kıvam, kulak memesi kıvamıdır. vücuttaki kemiklerin sayılmadığı, ellerdeki damar ve eklemlerin görülmediği ama yağ tabakasının da oluşmadığı kıvamdır. erkek elini attığı zaman kemik torbası hissetmek istemez. burada işin aslı, parmakların yumuşak bir tene ve ete dokunmasıdır, kemiklerin sertliği ve pütürlüğünden uzak bir tene. o sebeptendir ki erkekler incecik, kemikli bedenlerden ziyade dolgun bedenleri severler.
-abi nası hatunlardan hoşlanıyorsun?
+lömbür lömbür.
-nasıl yani o ne demek?
+edli budlu.
-ha dolguuuun?
+he guzum dolgun. garı dediğin, goluna vurunca, sen fizana gidip gelene gadder o gol lömbür lömbür sallanacak .
-vay beee...
365 gün yediklerine dikkat eden , spor yapan bayanların bunlar karşılığında sahip oldukları hoş görüntülerinin erkekler için olmadığını anlatan durum.
(bkz: zevk meselesi)
ilkel erkek beynine işlenmiş bir düşüncedir. dolgun kadın evini çocuğunu koruyabilir izlenimi verir. ve yine bundandır ki, çoğu erkek küçük burunlu kadınları himaye edilmeye ihtiyaç duyduklarını düşünerek daha çekici bulmaktadırlar.
bereket tanrıçası gibi bir kadın alt beynin üst beyni uyarmasıdır..
işin diğer tarafından bakıldığında, bu kadınların yanında dolaşan erkeklere de seyyar kasap gözüyle bakılabilinir.
yuvarlak hatlara sahip kadınların doğurganlığının biyolojik olarak yüksek olması gerçekliğinden kaynaklanan içgüdüsel bir durumdur. ince belli, dolgun dudaklı, parlak saçlı kadınlardan da hoşlanmaları aynı sebeptendir.