şahsen kadınların daha fazla aşk acısı çektiğini düşünüyordum. belki de daha çok ağladıkları için.
ama bilimsel araştırmalar tersini söylüyor.
kızlar vurmayın artık bu kadar, bakın ölmüşüz.
doz hep aynıdır. kadında erkekte aynı dozda aşk acısı çeker aslında. lakin sayı olarak erkekler kadınları ikiye katlar. şuan dünyada aşk acısı çekenlerin sayısı 10 ise bunların 7 si erkektir.
erkekler genellikle aşkı önemsemezler hatta çoğu için futbol buluşmadan önceliklidir ama erkekler arasında bir güruh var ki sevdiği zaman ömrünün sonuna kadar unutmazlar işte onlar hani şu piç olmayanlar hani çok fazla göz önünde bulunmayanlar.
Kadınlar olur olmaz şeyleri öyle çok dert eder ve üzülürler ki, bu gereksiz dert etmeler onları ilişkiden soğutur ve ayrılırlar. Ancak erkekler o tür sorunlarda her şeyin boş olduğunu bilir ve dert etmez. Ancak ilişki bittiğinde derinden sarsılırlar. Ya da he canım he kadınlar daha çok üzülür.
aşk acısı 2 kişi arasında oynanan duygusal bir oyunun sonucu. nasıl fiziksel şiddetin sonunda somut bir acı çekiliyorsa bu acıdan daha büyüğü duygusal şiddet sonunda uğranılan psikolojik travma ve ruhun acısıdır. somut acının ilacı bulunabilirken şiddete maruz kalan bir ruhun acısını dindirmek tam olarak bilinmez ,kişiden kişiye değişir.
aşk yaşayan kişiler arasında kaybetme (korku)su , bazı kutsalların aşılması ( utanma ) ve masumiyet (vicdan azabı) gibi duyguların yoğun olarak yaşanması
bağlanmayı ve tutkuyu getirir.
sanırım bu duyguları daha iyi kontrol eden ve kullanan taraf aşk bittiğinde daha çabuk toparlanıyor.
kullanmayı bilmeyen ise bu duyguların esiri olup aşkın arkasında bıraktığı manevi yük ve sorumluluktan kolay kurtulamıyor.
Katıldıgım önerme çünkü çagımızda bir kadın bir erkeği seviyorsa alir ona biseyler kanitlamasi gerekmez. Ama bir erkek kadını seviyorsa onun icin ugrasması gerekir. Ne kadar sevdiğini ona defer verecegini gostermek üstüne bir de kendini begendirmek zorundadir.