Başka berbere gittiğimi ima eden bir ifadesine denk geldiğimde sabah 9 da geldim ve kapalı oldugunuz için ben de isim aceleydi o saatte açık olan başka bir yere gittim dedim.
Bu konuşma sonun başlangıcı oldu zira müşteri olarak parası ile hizmet alan biriyim nihayetinde ve kimsenin üzerimde psikolojik baskı kurmaya yönelmesi hoşuma gitmez.
yaklaşık 7 yıl önce tanıştık. artık at traşı yapan dedemin eski kör ve sağır çıraklarından kurtulmanın vakti gelmiş de geçiyordu bile. onu tesadüfen küçük dükkanında temiz ve tertipli bir şekilde görmüştüm. kapıyı araladım ve içeriye girdim. güler yüzü ile "hoşgeldiniz" dedi ve sandalyeye oturttu beni. ilk kez saçlarıma o zaman dokunmuştu. makas kullanmıyordu bir sanatçı edasıyla elindeki usturayı saç tellerime özenle vuruyordu..
ne diyorum ulan ben fazla gaza geldim..
ibrahim Erçin iyidir.
reklamın da böylesi...
Aldattığım berberime geri döndüm ve mahçup halde sıramın gelmesini bekledim. Göz göze gelemedim, Sehpadaki posta gazetesine gömüldüm. Sıra bana gelince, parmaklarımı gezdirdi saçlarımda...
'başka berbere gitmişsin' demedi... Deseydi keşke. Tasdik etmez bakışlarla aldı eline fıs fısı. Püskürtmeye başladı suyu dudağında hafif tebessüm. Utandım, dar geldi gırtlağımı sıkan örtü.
Eskiden olsa güler gecerdim ama son 6 yıldır benim de edindiğim bir huy oldu çıktı saçlarımı 2 numara kazıtıyorum ama buna rağmen her berber aynı özeni göstermiyor haklı olduğumuz bir sadakattir bu.
Çocukluk berberim var babamın eski galerisinin hemen yanında içerenköyden her 2 haftada bir giderim Ömer abiyi iş çıkışı geç kalacaksam arıyorum adam benim için fazladan bekliyor.
Kendi berberime gidiyorum her zamankinden diyorum yaklaşık 7 sene falan oldu.
Diğerlerine gittim bir kaç kere ince detayına kadar anlattım istediğim gibi olmadı.
Şimdi bu her zamankinden muhabbetini bırakıp saçımı sakalımı tek tek anlatacağım ve istediğim sonucu alamayacağım başka berbere neden gideyim?
gerçek sadakattir.
saçlar üç numara, altı üstü makineyle düzeltiyor berber, çok bi meselesi yok ama ondan başkasına gitmem.
bir defa gittim hastaymış, o gün o yokmuş.
tamam dedim geri döndüm gittim.
diğer gün yine aynı.
üçüncü gün geldi ve ben yine oradaydım.
beyler saçı bi toparlatayım istiyorum. memleketteyim ve bizim aile berberi yaşar amca. dedem, dayılarım, amcam, babam ve kuzenler. adam herkesi evlendirdi. bütün ilköğretim, lise ve üniversitede memlekette olduğum zamanlar asla ona ihanet etmedim. yaşar amca yaşlandı ve gözlük bile kullanıyor. dükkanı modern dükkanlara yakın olsada yaşar amca'nın eli biraz zayıfladı. zamanın ruhuna yakın traşlar yapmakta zorlanıyor. zanaati kusursuzdur elbet ona laf etmeye ne hacet. ancak gel gör ki insanın beklentisi bazı şeylerin önüne geçiyor. şimdi saçımı kestireceğim ama başka yere gidemiyorum. yaşar amcaya da gidemiyorum. selam verdim dükkana girip şimdide yandaki çay ocağında çay içiyorum.
(bkz: o eski halinden eser yok şimdi)