hem komşum hem de berberim olan kişinin, muhtar adayı olan amcamın aleyhinde propaganda yaptığını duyduktan sonra sadakatin yerini kin ve nefret aldı. traşı 10 liraya da etse arkamızdan iş çeviren adamın ... koyarım.
şahsen ben 1997'den beri aynı berbere gidiyorum.
geçen bu süreçte muhitlerimiz değişti, farklı yerlerdeyiz artık, ama bu berber sadakati bir türlü yakamı bırakmıyor.
başka bir berberde sakal traşı dahi olsam, bedenimi kirlenmiş, berberimi aldatmış gibi hissediyorum...
dediğim gibi dile kolay tam 21 senedir aynı berber.
adam arkadaşım.
arada değdiriyor falan, ses çıkarmıyorum, belki de hoşuma gidiyor, bilemiyorum.
neyse.
eskiden aynı sokaktaydık, 2005 yılında ben ayrıldım oradan, ama traş olmaya gelmeye devam ettim hep.
şimdi işyerimin karşısında bir berber daha var.
o da arkadaşım.
arada gidip sakal traşı oluyorum.
neden?
çünkü buna kendimi mecbur hissediyorum.
işyerinden çıkıp arabama binerken sakallarım, saçım uzamışsa dik dik bakıyor, hafızasına kodluyor beni adeta, ister istemez gidip traş olmak zorunda hissediyorum kendimi.
yani saç traşlarımı eski berberimde, sakal traşlarımı yeni komşu berberde oluyorum.
eski berbere gittiğimde ona sakallarımı evde kestiğimi söylüyorum, yalan söylüyorum, aldatıyorum onu yani.
2 gün önce eski berberime gittim, bir güzel saç sakal traşımı oldum. yine değdirdi falan, hoşuma gitti, özlemişim valla.
ertesi sabah işyerime geldim, diğer berber saçımın sakalımın yeni traşlı olduğunu görünce uzaktan trip attı, selam bile vermedi.
tesadüf bu ya, benim eski berber de o gün bana uğradı çay içmeye.
bakın burası çok önemli, eski berber benim ofise gelince, onu gören yeni berber de çay içmeye geldi.
ulan 3 senedir bir çay içmeye gelmeyen adam, eski berberi görünce bana geldi ya.
hayır bunlar birbirini tanımıyorlar da, kozmik bir güç mü dürttü bunu ne oldu bilemiyorum.
her neyse, çayları söyledik ben tanıştırdım tabi bunları.
bunlar meslekdaş olduklarını öğrenince birbirlerine "demek o sensin ha" der gibi bakıştılar.
yeni komşu berber masaj fiksiyon yaptığını, benim bunları çok beğendiğimi söyledi.
eski berber kaşlarını çatarak "doğru mu lan bu" der gibi baktı bana.
lan nutkum tutuldu amk.
ağzımdan kelime çıkmıyor, acayip bir şekilde kalakaldım.
çok acayip bir durum.
eski berber işyerine geliyor, onu gören yeni berber de geliyor, pişti oluyorsunuz, arada kalıyorsunuz.
2 sevgilinin ortasında kalan adam gibi, 2 tokmakçının ortasında kalan kadın gibi hissettim kendimi.
bugün geldim, baktım yeni komşu berber selam vermiyor.
vermezsen verme be amın evladı.
21 yıllık alışkanlık, 21 yıllık berberim benim o, değiştiremem ki...
askerden döndüğümden beri aynı berbere traş oluyorum(dum). geçenlerde çekti gitti bodrum'a yerleşti. dört dönüyorum, bu zamandan sonra kimi bulacağım diye.
erkekler için en önemli alışkanlıklardan biridir berber. kadınların aksine çoğumuz aynada zırt pırt değişen bir görüntü görmek istemeyiz. kendimizce tutturduğumuz ayarda gitmek isteriz. buna bir diğer örnek de kasaptır. ben mesela kıymayı %30 kuzu %70 dana karışımı severim. “bir kilo kıyma hazırla geliyorum abi” dediğimde soru sormaz kasabım. yağ oranına kadar bilir.
özetle biz erkekler bir konuyu bir kere düşünürüz.
Ne sadakati ya? Bir berbere istediğimiz saç modelini yaptırmak anlatmak o kadar zor ki, eğer farklı berbere gidersen saçını leş yapıp gönderiyor. Günümüzde de insanın yüzüne saçına sakalına bakılıyor. Eeee ne edeceğiz ki? Olmayan sadakattir. Olsa olsa mecburiyet olur.