aslında aşık olurlar, ancak hayatları boyunca tek kadına aşık olmazlar, sürekli yenilik değişiklik isterler. yani erkekler, hayatları boyunca çok kadına aşık olurlar.
yanlış bir söylemdir, zira genellemelerin hepsi yanlıştır. fakat sırf hormonlarının dikine gidip, kızı yalayıp yuttuktan sonra, piç gibi bırakıp giden erkekler vardır.ama bu elemanlar azınlıktadır. evet erkekler, içindekileri olduğu gibi anlatamayabilirler, fakat bu onların aşık olmadığını göstermez. nice erkekler vardır, aşk acısı çekip yıllarca unutamamıştır. leyla için çöllerde gezen mecnundur, şirin için dağları delen ferhattır. dikkat edersek, bütün fedakarlıkları erkekler yapmıştır;) malmıyız biz a.q' dür. evettir.
en sağlam aşıklar seksten başka bir şey düşünmeyenleri arasından çıkar. seks'siz aşk bir türk kızı icadıdır. yabancı memleketlerde bundan bahsetmeyin gülerler.
göreceli bir kavramdır. sevgilisiyle çok ateşli bir aşk yaşayan tek bir gün bile aldatılmamış ve uzun yıllardır aynı adamla beraber olan bir kadın bu önermeye götüyle güler zaten gülmezse kendide kandırıldığını düşünür bu sefer kendine güler.ama daha yeni sevilisinden hazin bir şekilde ayrılmış olan genç kızımız bu önermeyi ciddiye alabilir çünkü daha 3 gün önce seni seviyorum diyen adamın bu gün tekmeyi koyması hazmedilecek gibi değildir.
içine italyan erkeklerinin dahil olup olmadığını merak ettiğim gerçeklik durumudur.
hani o eşsiz benzersiz, adonisini, six packini öpmeye doyamayacağınız italyan erkekleri var ya, acaba onlara "ihihihi evlenmeden olmaz" derseniz, "peki hayatım" deyip sarılıp size uyuyacaklar mı?
ben bu tip gecelerin sabahında kahvaltı hazırlayıp yatağa bile getirdim. sonuç? hüsran.
bi noktadan sonra iş boyut değiştiriyor ve bana göre süt onlara göre çikolata oluyor. şimdi sorsanız o' na, eminim arkamdan şöyle diyecektir. "ona göre aşık bana göre salak".
sonra yok efendim türk erkeği duygusal değil, odun, öküz vs. he canım he, kıyamam kıyamam sana.
erkek olmamama rağmen diyebilirm ki yoktur böyle bir gerçek. evet, belki erkek bir sürü kızla takılır, evet erkeğin aklı kayabilir, evet erkeği yoldan çıkarmak kolaydır belki. ama erkek sevdiğinde öyle bir sever ki, gözü hiç bir şey görmez. ve o kızdan öncesi ve sonrası olur hayatında. hee ama aşık olduklarının geç farkına vardıkları doğrudur. aşık olduklarında biz kızlar gibi dışa vuramadıkları, daha doğrusu sevgilerini başka türlü gösterdikleri doğrudur. ama aşık olmamaları diye bir durum yoktur.
yanlıştır. erkekler aşık olabilir. ancak çoğu bir kez olur. sonrakiler hep ilkinin taklitleridir. bu yüzden de bir erkeğin ilk aşkı olmayan kızlara biraz patlar diyebiliriz.
erkekler sadece hayatlarında bir kere aşık olurlar, ondada genellikle kız tarafından reddedilirler
(bkz: kaçan kovalanır)
Daha sonraki ilişkilerde ise erkek olaya önce mantığıyla bakar. daha sağduyulu, aklıselimli hareket eder, kızıda şekline göre yorumlar.
ilk aşklarının erkeklere kazık atması sonucu erkeklerin asla gerçekten aşık olamayacağı gerçeğidir. Tüm suçlu ilk kazığı atan kızdır. Sonrasında erkek daha rasyonel olur ve kendini asla körü körüne kaptırmaz daima aklının bir köşesinde kazık yiyebileceği ihtimali vardır.
hafta ortası saat gece onbir buçuk bir dostumla istanbul un ıslak ve serin günlerinin birinde muhabbet ediyoruz, acı kahve şahit bu geceye. dışarıda dolu tek masa var, o da bizimki. benim üstümde kaban var ve soğuk titretiyor beni, dostumsa sırtında bir ceketle sigara üstüne sigara yakıyor, bende eşlik ediyorum derin derin..
işyerindeki bir kıza tutulmuş olan dostum, o nu bana bir saat on dakika boyunca anlattı. hatta kızın halasının kızı sakatmış ve aşık olunan kızımız çok üzülüyormuş bu olaya. ama açılıp açılmamak konusunda kararsızmış, "aşık değilmiş" bu güzel kızımıza ve aşık olduğu kıza açılmak istiyormuş hayatını paylaşmak için. biraz daha ıvız zıvır sonra saat ikiye geliyordu. tamam dedim dostuma, dur! telefonunu ve kızımızın numarasını istedim. düşünmeden verdi, sen gitte bir elini yüzünü yıka dedim. telefonu çevirdim uzun uzun çaldı telefon ve uykulu bir ses;
güzel kızımız: tarık, hayırdır birşey mi oldu?
ben : iyi geceler hanımefendi bu saatte nezaketsiz tavrımdan dolayı kusuruma bakmayın ne olur? ben sinan,
tarığın yakın bir dostuyum.
güzel kızımız: anlamadım tarığa bir şey mi bu saatte?
ben: evet, tarığa bir haller oldu, ve bu halin müsebibi malesef sizsiniz.
güzel kızımız: ne oldu, kaza mı yaptı?
ben: aslında öylede denebilir, bu gece zatüre olabilir tarık.
güzel kızımız: yahu allah aşkına ne diyorsunuz lütfen, doğru düzgün anlatın şu işi.
ben: tabiki maksadım bu zaten, uyandınız sanırım?
güzel kızımız: evet, tarık orada mı, ben niye sizinle konuşuyorum?
ben: çünkü tarık dört saat boyunca durmadan, sizi anlattığından dolayı dili damağı kurudu, ayrıca bu
soğukta ceketle umarsız bir şekilde oturduğundan yarın işe gelemeyecek sanırım.
güzel kızımız: bey efendi ne yapmaya çalışıyorsunuz?
ben: tarık sizi düşünmekle kalmayıp, aynı zamanda bana bu soğukta sizi düşündürüyor. bende dedim ki, ben
niye arada kalıyorum, düşünülen kişi bu düşünceleri duysa daha iyi değil mi? hasılı tarık sizi çok
seviyor ve bunları size karşı dile getirmekten çekiniyor. ve bu hal böyle devam ederse, zavallı
arkadaşımın yaşam kalitesi düşecek ve bu olay beni de çok üzecek. yani tarık size aşık ve bunu
saklamaya çalışıyor. bilmeniz gerek önemli unsurları size aksettirmeye çalıştım, lüfen kusuruma
bakmayın.
güzel kızımız: teşekkürler, ama artık uyumak istiyorum, iyi geceler.
ben: dinlediğiniz için saolun..
telefonu kapatıp bu konuşmanın tamamını anlattım dostuma ve hadi gidelim artık geç oldu dedim. son bir sigara yaktık ve evlerimizin yolunu tuttuk. sonrasında sevdiler birbirlerini ve demek aşk böyle birşey dedim bende. (gecenin kuru soğuğunda alev alamak)
erkekler aşık olur fakat kabul etmemek için kendiyle cebelleşirler aziz dostum..
erkeğin ikinci kere aşık olamadığından ötürü kadınlarda oluşan rahatsızlığın çıkardığı bir gerçektir. ama asıl gerçek olan kadınlarda oluşan rahatsızlıktır. ilk olamadık diye maşuk olamayacak mıyız? bu mudur yani? bu mu revadır biz kadınlara?
(bkz: bir kadının çığlıkları)